"Başörtüsü Allah"ın emridir!"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bazı çevrelerin kendisine atfen Kuranda başörtüsü yoktur dediğine dair iddiaları yalanladı...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bazı çevrelerin kendisine atfen "Kur'an'da başörtüsü yoktur" dediğine dair iddiaları yalanlayarak, "80 bin din görevlisi ile birlikte kendisinin bu konudaki görüşlerinin belli olduğunu ve 'dinde başörtüsü yoktur' demesinin mümkün olmadığını, böyle bir ifadenin İslâm'ın gerçekleri ile örtüşmeyeceğini" söyledi.
Bardakoğlu, "Biz Antalya İl Müftüleri toplantısının sonuç bildirgesinin 16. maddesinde çok açık şunu dedik; on dört asırlık uygulamada kadınların başını örtmeleri dinî bir gereklilik olarak kabul edilmiş, Müslüman kadınlar da dinlerinin gereği olduğuna inandıkları için başlarını örtegelmişlerdir. İslâm'ın tarihsel tecrübesinin ana çizgisi böyledir ve bu konuda münferit farklı görüşlerin bulunması bu ana görüntüyü farklı göstermeyi haklı kılacak bir güç ve yoğunlukta değildir" diye konuştu.
Erzincan'da bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, temasları ve çalışmaları hakkında Vakit'e bilgi verdi. Kars, Iğdır, Erzincan ve Erzurum illerinde din görevlileri ile toplantılar yaptıklarını söyleyen Bardakoğlu, şu bilgileri verdi:
"Biz din görevlilerine, 'isminize sahip çıkın' diyoruz; 'din hizmetini dört duvar arasına hapsetmeyin. Sosyal amaçlı faaliyetlere katılın. Parası pulu olmayanın yanında olun, fakir fukarayı gözetin, çevrenizle ilgilenin, çevre bilincini geliştirin, ağaç dikme kampanyalarına katılın, çevre temizliğinde öncü olun, ülkeniz ve görev yaptığınız yerin, birliği ve dirliği için, mutluluğu için faaliyet gösterin' diyoruz. Birinci mesajımız budur. 2. mesajımız da biliyorsunuz bizim Yaz Kur'an kurslarımız var. Bu Kur'an kursları, insanımızın kültürel ve sosyal hayata katılımı, içinde bulunduğu toplumla barışık olması için bir imkân sunmaktadır. Yaz Kur'an Kursları okuma yazması olmayanlara okuma yazma öğreten organizasyonlardır. Milletin birlik ve beraberliğini sağlamada, ortak bir duygu atmosferi oluşturmada büyük katkısı bulunan organizasyonlardır. Din görevlileri ile toplantımızda camilerimizin aynı zamanda birer mektebe dönüştürülmesi, camilerimizde küçük kütüphaneler oluşturulması ve cemaatimizi oluşturan fertleri gerçek birer okur yazar haline getirmek üzerinde durulmuştur. Biliyorsunuz Doğu'da 2 bin civarında camimizde kadro açığı vardır. Bu problem üzerinde durduk özellikle... Yeni üniversite kurulmuş yerlerde Diyanet evlerinin oluşturulması, açık olan yerlerde öğrenci yurtlarının yapılması da üzerinde durduğumuz konulardandır."
BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞÜMÜZ BELLİ
Bardakoğlu, bazı çevrelerin kendisine atfen "Kur'an'da başörtüsü yoktur" dediğini iddia ettiğini hatırlatmamız üzerine ise, 80 bin din görevlisi ile birlikte kendisinin bu konudaki görüşlerinin belli olduğunu söyledi. Bardakoğlu, Antalya il müftüleri toplantısı sonuç bildirgesinin 16. maddesindeki şu ifadelere tekrar dikkat çekti ve "İşte bu bizim görüşümüzdür" dedi: "On dört asırlık uygulamada kadınların başını örtmeleri dinî bir gereklilik olarak kabul edilmiş, Müslüman kadınlar da dinlerinin gereği olduğuna inandıkları için başlarını örtegelmişlerdir. İslâm'ın tarihsel tecrübesinin ana çizgisi böyledir ve bu konuda münferit farklı görüşlerin bulunması bu ana görüntüyü farklı göstermeyi haklı kılacak bir güç ve yoğunlukta değildir. Bir insanın dininin gereklerini yerine getirip getirmemesi ise kendi özgür iradesi ile ilgilidir. Bir kimsenin Müslüman olması için İslâm'ı din olarak kabullenmesi, dinin temel inanç esaslarını benimsemesi yeterli olup, namaz kılıp kılmaması, şu veya bu dini vecibeyi yerine getirip getirmemesi, başını örtüp örtmemesi onun Müslüman olmasının ön şartı değil, dinin içinde kalan dindarlık tarzı, tercihi ve sorumluluğudur. Toplumumuz asırlardır böyle bir anlayış, hoşgörü ve barış içinde yaşamış, bütün Müslümanlar dini pratikleri ne olursa olsun birbirini kardeş bilmiş, birbirlerine hep saygılı olmuşlardır. Bu güzel ortamın korunmasına ve geliştirilmesine bugünlerde daha fazla ihtiyaç bulunduğundan bu konudaki tartışmaların derinleşmesinde bir yarar görmemekteyiz."
vakit