12 Eylül Siyasal İslam'a Kapı Mı Açtı

12 Eylül Siyasal İslam'a Kapı Mı Açtı

12 Eylülcüler, İslam’ı kullanmak istediler.Tabii kontrolü elden bırakmadan…Ahmet Hakan’ın yazısı…

12 Eylül siyasal İslam’a kapı mı açtı


DOĞRUDUR!

Yani Zülfü Livaneli haklıdır:


12 Eylülcüler, kökü dışarıda ideolojilere savaş açınca...

Yani Marksizm ve sol "en esaslı düşman" ilan edilince...

Ortaya çıkan boşluğu doldurmak gerekiyordu.

Böylece "Çokça Türklük, biraz da zararsız Müslümanlık" formülü belirdi.

12 Eylül’ün başat ideolojisi "Türk-İslam sentezi", işte bu yaklaşımın ürünüdür.

* * *

Biz buna kısaca "kontrollü İslam ile gençliği ehlileştirme operasyonu" diyebiliriz.

Yani 12 Eylülcüler, İslam’ı kullanmak istediler.

Tabii kontrolü elden bırakmadan.

Yaklaşımları şöyleydi:

Madem "Gençlik kökü dışarıda ideolojilerin esiri" haline geldi...

O halde bu gençliğe biraz vatan, millet şuuru aşılayacak, fazla aşırıya kaçmamış bir din algısı kazandıralım.

Tehlikenin farkındaydılar!

Ama kendilerini "Nasıl olsa her şey devletin kontrolünde olacak" diye avuttular.

Devlet kontrolüne de aşırı önem verdiler zaten:

Devlet kontrolünde imam hatip okullarının sayısını artırdılar.

Devlet kontrolünde Kuran kurslarına ağırlık verdiler.

Devlet kontrolünde zorunlu din dersleri koydular.

Devlet kontrolünde televizyonda dini sohbetlere geçit verdiler.

Devlet kontrolünde cemaatlere hiç ses etmediler.

* * *

Sonra acayip bir şey oldu.

İslam’ın kontrol altına alınamadığını fark ettiler!

Diyelim ki...

Siz "bir doz" İslam vermek istiyorsunuz.

Ancak "alıcılar", tuhaf bir şekilde o "bir dozluk" ölçekle yetinmeyip daha fazlasına temayül ediyorlar.

Bu doz aşımının en görünür alanı, üniversitelerde türbanlı genç kız sayısının artmasıydı.

Görünür olana aşırı duyarlı okumuş yazmışlarımız, bu konuyu dillerine doladılar.

Neler oluyordu?

Siyasal İslam’ın simgesi türban, üniversiteleri ele mi geçiriyordu?

Manşetler bu konuyu haykırıyordu.

Her köşe başında bu mevzu tartışılıyordu.

Ve herkesin gözü "Devlet Başkanı" Kenan Evren’e çevrilmişti.

Kenan Evren, Antalya’da yaptığı konuşmayla tavrını koydu:

Türban yasaklanmalıdır!

* * *

Evren’in "Türban yasaklanmalıdır" çıkışı, bir tür itiraftı.

"Biz İslam’ı kontrollü bir şekilde kullandık ama maalesef kontrolü elden kaçırdık" demek istiyordu.

Öyle ya...

Gençleri ehlileştirmek, apolitikleştirmek ve kolay yönlendirilebilir hale getirmek için kullanılan İslam, sonunda kontrolden çıkmış, "yaramaz" çocukların belirmesine neden olmuştu.

Solcu ya da sağcı yaramazlıkların başı ezilmişti.

Ama bu sefer de "dinci gençlik" adlı başka bir yaramazlık peyda olmuştu.

Yani toplum mühendisliği bir kez daha işe yaramamış, "Türk-İslam sentezi" 12 Eylül’ün karanlık günlerine hapsolurken, sentezin "İslam" kanadı, Çankaya Köşkü’ne bile çıkabilmiştir.

Keşke Zülfü Livaneli, işin bu kısmına da işaret etseydi.


hürriyet