Rabbimizin mübarek kıldığı Filistin toprakları üzerinde "İsrail" adlı siyonist İsrail rejminin kuruluşunun üzerinden 63 yıl geçti. Geçen bu tarihin her sayfası siyonistlerin katliam ve cinayetleriyle dolu. Der Yasin katliamlarından Sabra Şatila katliamlarına, Cenin katliamlarından Beyt Hanun katliamlarına, Kana katliamlarından son Gazze saldırısına kadar, siyonistlerin katlettiği Müslümanların sayısını rakamlarla ifade etmek güç.

Siyonist teröristler ve uluslar arası efendileri, "İsrail" adı altındaki bu gayri meşru yapıyı korumak için bütün güçlerini kullandılar.

Ancak, Rabbimizin vaad ettiği üzere, ilahi adaletin çelikten pençeleri bu siyonist yapının boğazını sıkmakta, İslam ümmetinin uyanışı ve bölgesel İslami direniş siyonist rejime tarihinin en ağır darbelerini indirmekte. Artık bu yenilmezlik zırhına bürünmüş siyonist yapının nasıl çatırdayıp dağılmaya başladığını bütün dünya görüyor. Yıllar boyu Müslümanlara mezar kazan bu terörist yapı, İslami direnişin sarsıcı gücünden korunabilmek için yüksek duvarların arkasına gizlenmekte, toplu ölümlerden kurtulabilmek için de dünyanın en büyük sığınaklarını kazmakta.

Artık herkesin kabul ettiği gerçek bu siyonist rejimin geleceğinin olmadığıdır. Bizim dediğimiz ise, 63 yıldır Filistin topraklarındaki işgalini sürdüren bu gayri meşru rejimin altı yıl bile geleceğinin kalmadığıdır. Biiznillah bunu hep birlikte göreceğiz, zaferimizi ümmet olarak özgür Kudüs"te kutlayacağız...

Siyonist rejimin cumhurbaşkanından başbakanına, savaş bakanından askeri güçlerine kadar Filistin"in işgalinin yıldönümü bu sene de "bağımsızlık günü" adı altında kutluyorlar. Siyonist rejim Lübnan ve Gazze"deki İslami direnişten aldığı darbelerin acısını unutturmak istercesine bu yıl ki kutlamalarına daha büyük bir önem verdiler.

Siyonistler 1948 yılından beri 15 Mayıs"ı "bağımsızlık günü" olarak kutladıkları gibi, bu yıl da aynısını tekrarlamış oldular. Bu tarih Filistinliler için bir "Nekbe" yani "felaket günü"dür. Yani Filistinliler 63 yıldır acı, ölüm, kan, sürgün, yıkım, ve soykırımlarla dolu felaketi yaşayıp durdular. Ama bu kez bu tablo tersine dönecek; Filistinliler "kurtuluş"u, siyonistler ise "felaket"i yaşayacaklar..!

Bu veçhile, bu yıl dört bir yandan işgal altındaki Filistin topraklarını kitlesel yürüyüşler düzenleniyor. Yürüyüşlere Filistinli olmayanlar da katılacak; ama bu yürüyüş özü itibariyle "Filistin"e dönüş" yürüyüşleridir.

Siyonistlere iki tercihten biri kalmıştır; ya geldikleri yere geri dönecekler ya da Akdeniz"in sularına gömülecekler. Çünkü zaman dolmuştur; Filistinliler yurtlarına dönmektedir. Bu yürüyüş "İsrail" defterini ebediyen kapatma azim ve kararlılığının siyonizmin duvarlarına çarpan güçlü dalgalarıdır.

Nasrun minellah"

Özgür Kudüs"te buluşmak üzere...

velfecr