Yıl 2008, New York. Televizyon kanallarından birinde aniden bir haber dikkatinizi çekiyor. Haberin başlığı, kullanılan gizli kamera sizi ekrana bağlıyor.



Ancak asıl, dakikalar ilerledikçe gördüğünüz ve duyduğunuz şeyler sizi sarsıyor: 21'inci yüzyılda, ABD gibi bir ülkenin hemen yanı başında, 10-11 yaşındaki çocukların köle olarak satılması konu ediliyor. "Haiti'de bugün köle olarak kullanılan tam 300 bin çocuk var." diyor muhabir. New York'tan, kız satın alacak bir müşteri gibi Haiti'ye gidiyor. Gerekli görüşmeleri yapıp parasını verdikten sonra istediği bir kızı köle olarak satın alıyor. Tüm bu işlemler tam 10 saat gibi kısa bir sürede bitiyor.

Kölelik, yüzyıllar öncesinden bu yana var ve sayısı hızla artıyor. Kölelikle mücadele için kurulan "Free The Slaves" adlı gönüllü bir kuruluşun verdiği rakama göre; dünyada şu anda rekor bir rakamla 27 milyondan fazla köle olduğu tahmin ediliyor. Uluslararası trafikteki kurbanların yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Yüzde 50'sinden fazlası 18 yaşın altında bulunuyor. (2007 Trafficking in Persons Report, US State Department) BM ve diğer uzmanlar insan ticaretinden elde edilen yasadışı gelirin ise 32 milyar doların üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Bu rakam uyuşturucudan sonra yasadışı yollardan elde edilen gelirlerin en büyüğü. Çocuklara yönelik cinsel suçları önlemek için kurulmuş "End Child Prostitution, Child Pornography and Trafficking in Children for Sexual Purposes" isimli organizasyon, ABD'de her yıl 45-50 bin insanın köle ticaretinin kurbanı olduğunu belirtiyor. ECPAT'a göre bunlardan en az 15 bini çocuk. (ECPAT-USA) Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun ulaştığı sonuca göre de, kölelik ve köle ticareti dünya çapında yaygınlaşıyor. Haiti'de 300 bin köle var. Afrika'da yıllık 200 bin çocuk, sahip değiştiriyor.

Kölelik yaklaşık 200 yıl önce kaldırıldı ve insanı bir mal gibi alıp satmak organize suça giriyor. Ancak pek çok ülkede bu ticaretin önüne geçilebilmiş değil. Köleler birkaç yüz Euro ya da dolara alınabiliyor. Afrikalı çocuklarda bu rakam 20 veya 30 dolara düşüyor. Bu çocukları ailelerinden satın alanlar çocukları her türlü ev işinde kullanıyorlar ve sık sık bu çocuklar fizikî şiddete maruz kalıyor, cinsel istismara uğruyorlar. Tekrar aileleri ile görüşmelerine izin verilmiyor. Arkadaş edinemiyor, okula gidemiyorlar. Pek çok aile, çocuklarını isteyerek vermiyor. Ancak çok çocuklu ve gerçekten fakir olan aileler kızlarını daha varlıklılara vererek onların hiç olmazsa hayatlarını daha iyi geçirebileceğini düşünüyor.

İngiltere'de çocuk kaçırma olayları ilk sırada

İngiltere'de de Çin ve Afrika ülkelerinden kaçırılarak fuhşa ve evlerde köle gibi çalışmaya zorlanan çocukların sayısı hızla artıyor. İngiltere Parlamentosu İçişleri Komisyonu raporuna göre, Mart 2005 ile Aralık 2006 arasında 330 çocuk kaçırma vakası kayıtlara geçti. İlk sırada 70 çocukla Çin geliyor. Çocuklar ayrıca Vietnam, Afganistan, Nijerya, Romanya, Eritre, Afrika ülkeleri, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinden kaçırılıyor. Rapora göre, çocukların yüzde 59'u İngiltere'de mafyanın elinde olan fuhuş sektöründe çalıştırılıyor, yüzde 23'ü köle gibi evlerde hizmetçiliğe, yüzde 6'sı yasadışı haşhaş üretiminde çalışmaya zorlanıyor. Yüzde 6'sı sahte belgelerle devlet yardımlarından daha fazla yararlanmak üzere aile bireyi gibi gösteriliyor, yüzde 3'ü uyuşturucu ticaretinde kurye olarak kullanılıyor, yüzde 1'inden kredi kartı dolandırıcılığında istifade ediliyor, yüzde 1'i zorla evlendiriliyor.
Muhabir, 150 dolara kız çocuğunu nasıl satın aldı?


ABC News'den Dan Harris, istihbaratı alınca hemen bir plan yapıp, yola düşüyor. Merakı şu:



Bu işe karar verdikten itibaren kaç saat içinde köle bir çocuğa sahip olacak? Manhattan'da saatini kuruyor. Saat 07.10'da yelkovan akrebi kovalamaya başlıyor. 45 dakika içinde Kennedy Havaalanı'na gidiyor. 3,5 saatlik bir yolculuktan sonra Karayiplerde bir ada ülkesi olan Haiti, Port-au-Prince Havaalanı'na iniyor. Pasaport işlemlerinin ardından bir araba kiralayıp şehre doğru yola çıkıyorlar. Amerikan görevlileri Haiti'ye giden Amerikalıları çeşitli tehlikelere karşı uyarıyor. Muhabir ve ekibine tercümanlık yapacak bir Haitili eşlik ediyor.

Şehirdeki birkaç otelden birine ulaşarak, havuzun başında gizli kameralarını kurup beklemeye başlıyor. Eski bir parlamenter olduğunu söylüyor ve çocuk satın almaya aracılık edecek kişi geliyor. Muhabir soruyor: "Bana bakacak ve benimle yaşayacak bir çocuk almak istiyorum. Alabilir miyim?" Haiti dilinde (Creole) konuşuyor, tercüman aracılığı ile köle pazarlığı yapmaya başlıyorlar:

-Evet alabilirsin. Kız mı erkek mi istiyorsunuz?

-Bir kız olabilir.

-Kaç yaşında olsun?

-10 veya 11 yaşlarında olabilir.

-Problem değil.

Köle trafiğinde aracılık yapan kişi 11 yaşında kız alabileceğini, ama 15 yaşında bir kızın daha gelişmiş ve kullanışlı olacağını söylüyor. Muhabir, bir an düşünüyor ve içinden, "İnanamıyorum böyle bir görüşmenin içinde olduğum için." diyor.

-Tamam. Ancak ailesinden herhangi bir sorun istemiyorum, diye ekliyor.

-Hayır, ailesinden hiçbir problem olmayacak.

-Neden olmayacak?

-Sana çocuğu verdiğimde her şeyi ayarlamış olacağım.

-Biraz stresliyim. Emin olmak istiyorum. Sorun istemiyorum.

-Hizmetim garanti. Senin kızı yarın sabah erkenden getirebilirim.

Ve para pazarlığı başlıyor.

-Çocuk için kaç para ödeyeceğim?

-En son 300 dolar.

-Bir arkadaşım var, 50 dolara almış.

-Hayır!

-100 dolar vereyim!

-150.

-Kabul.

Saat 17.00. Yaklaşık 10 saat önce New York'taki ofisinden ayrılan muhabir, gerekli görüşme ve pazarlığı da yaptıktan sonra 11 yaşındaki bir kızı sadece 150 dolar vererek satın almış oluyor.

Muhabir Haiti'de ikinci bir insan ticareti yapan kişi ile görüşüyor. Onunla da bir çocuk üzerine pazarlık yapıyor. 11 yaşında bir kız bulabileceğini söyleyen köle taciri, sahte evraklar hazırlayarak kızın Amerika'ya girişini de sağlayabileceğini belirtiyor. Satıcı, 10 bin dolar vermesi halinde kızın kendisinin olacağını garanti ediyor. "Kız senin, istediğini yapabilirsin." diyor.