28 Şubat"ta dik duran tek gazete Akit!

 
İlk defa bu hafta, yazıya; "kriz"den söz etmeden başlamak ne güzel... Gerçi, "ikna odalarının mucidi" ve aynı zamanda CHP Milletvekili Nur Serter"e, bir dizide "fahişe" denildiği iddiasıyla bir "kriz" çıkmak üzereydi ama, duruma anında el konulup, kriz önlendi.

Yine aynı şekilde "zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması" olayını da "kriz"e dönüştürmek isteyenler oldu ama, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer"in yaptığı açıklamalar, bu krizin de büyümesini engelledi...

Öyle ya; kız çocuklarını evden çıkarıp, "okula getirmek" için; "Baba Beni Okula Gönder... Haydi Kızlar Okula..." kampanyaları düzenleyen bir Hükümet; hiç o çocukları "eve hapsetmeyi" düşünür mü?

"4+4+4 modeli"nde, evet "evde eğitim" sistemi vardır... Ama bu da "özürlü çocuklar" içindir... Bunun, çocukları "eve hapsetmek" veya "erken yaşta gelin etmek"le ne alâkası var?.. Kaldı ki; dünyanın "geri kalmış 15-20 ülkesi" hariç, bütün dünyada "kesintili eğitim" modeli uygulanmaktadır.

NE OLACAK BU CHP"NİN HÂLİ?

Dediğimiz gibi;

"Fahişe krizi" ve "4+4+4 krizi" hariç, geçen hafta pek büyük bir kriz yaşamadık... Tabiî, "ülke çapında kriz"den söz ediyoruz... Yoksa, "CHP"deki kurultay krizi" uzun süredir devam ediyor.

Dün yapılan "Genel Merkez Kurultayı" ve bugün yapılacak "muhalefet kurultayı", partiyi ikiye bölmüş durumda!..

"Kurultayın galibi" kim olursa olsun, CHP"deki yönetim krizi, uzun süre devam edeceğe benziyor... Hatta, muhalif kanadın "yeni bir parti" kurmaya ve "milletvekili ayarlamaya" yönelik senaryoları da gündeme geliyor ki, herhalde ateş olmayan yerden duman çıkmaz!..

Gördüğümüz odur ki;

Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü "kurultay"dan "güçlenerek" çıksa ve Önder Sav-Deniz Baykal kanadını çökertse de; CHP, yara almıştır... Bölünme kaçınılmazdır!

ERDOĞAN, MESAİYE BAŞLADI

Geçen haftanın en önemli olayı; ikinci defa operasyon geçiren ve bir süredir evinde istirahat eden Başbakan Tayyip Erdoğan"ın; özellikle haftanın son 3 günü evinden çıkması ve "mesai"ye başlaması oldu.

"Cuma namazı" için evinden çıkan Başbakan"a, halkın gösterdiği "sevgi" görmeye değerdi...

Başbakan, gerek evinde olduğu günlerde, gerek Cumartesi günü geçtiği Dolmabahçe"deki "ofis"inde yoğun görüşmeler yaptı.

Bu görüşmelerden en dikkat çekeni, şüphesiz ki HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş"un, eşi Sevgi Kurtulmuş"la birlikte Başbakan"ın evine gidip, "Geçmiş olsun" demeleriydi... Bu ziyaret, herhalde "geçmiş olsun"la kalmadı...

Zira, "bir buçuk saat" sürdü...

Öyle sanıyoruz ki; gidişatla ilgili "istişare"lerde bulundular.

Başbakan, dün akşam Ankara"ya gitti... Bugün de, "normal mesai"sine başlayacak... Kendisine, bir defa daha "Geçmiş olsun" diyor ve çalışmalarında başarılar diliyoruz...

ONLAR KONUŞUR, BİZ YAŞARIZ!

Akit"e gelince... Gazetelerde ve televizyon ekranlarında; bilenin de, bilmeyenin de "28 Şubat Darbesi"ni konuştuğu şu günlerde, bizler "konuşmayı" onlara bırakıp, "haberlerimizi konuşturmaya" devam ediyoruz.

Geçen hafta; 28 Şubat Darbesi"ne kimlerin zemin hazırladığını, kimlerin hangi rolleri üstlendiğini ve nerelerde hangi "baskı ve zulüm"lere yeltendiklerini belgeleriyle serdik gözler önüne...

Kim, ne derse desin;

Sayın Hasan Celal Güzel"in, geçen hafta Kanal 24 ekranlarında, gayet açık yüreklilikle ifade ettiği gibi, 28 Şubat sürecinde "dik" duran, "askerlere boyun eğmeyen tek gazete Akit, tek televizyon kanalı da Kanal 7" olmuştur!..

Şu günlerde, bazılarının "demokrat" göründüklerine, "özgürlükçü" kesildiklerine bakmayın!.. Onların çoğu, 28 Şubat sürecinde "postal yalıyorlar"dı!.. Bizim ise, üzerimizden "tank"lar geçti, "panzer"ler geçti!..

Maruz kaldığımız "saldırı"ları, "baskı" ve "baskın"ları, "işkence"leri, "linç"leri, "legal ve illegal yöntemleri" sizler çok çok iyi biliyorsunuz...

Ama, Allah"a şükürler olsun ki;

Başımız o gün de "dik"ti,

Bugün de dik!..

O gün de eğilip-bükülmedik,

Bugün de!.

Onlar defolup gittiler,

Biz, hâlâ durduğumuz yerdeyiz!..

Bu vesileyle; 28 Şubat"ın en büyük mağdurlarından merhum "Erbakan Hoca"mıza da Allah"tan rahmet diliyoruz... Şehidimiz Metin Yüksel"i de rahmetle anıyoruz.

2 MART"TA UMRE"YE

Belki henüz erken ama, haftalık hasbihalimizi bir "güzel haber"le noktalamak istiyoruz.

Allah nasip ederse;

2 Mart Cuma günü "188 okurumuz"la birlikte "Kutsal Topraklar"a doğru yola çıkacağız...

Önce Medine"ye, sonra Mekke"ye...

Biliyorsunuz; bu "188 okurumuz"un 100"ü, "Akit"in misafirleri"dir...

Onlar "Umre Kampanyamız"a katılıp, kur"ada adları çıkan talihli okurlarımızdır.

Geri kalan "88 okurumuz" ise, bizlerle birlikte umre yapmak istedikleri için, "kendi imkânları" ile gelen okurlarımızdır.

Ancak, her iki grup da; aynı imkânlara sahip olacak, yani aynı otellerde konaklayacak, aynı programa tabi olacaktır.

Malûm, bu "kutsal yolculuk" esnasında, bizlere Rintour rehberlik edecektir... Rintour yetkilisi İlyas Say ile yaptığımız son görüşmede; bütün hazırlıkların yapıldığını, Mekke ve Medine"deki otellerin ayarlandığını öğrendik ki; inşaallah hiçbir pürüz yaşamadan doya doya, kana kana bir "umre" yapar, güzel dostluklar kurarız...

Dediğimiz gibi;

Allah nasip ederse, 2 Mart Cuma günü hareket edecek ve 15 Mart Perşembe gecesi de dönmüş olacağız... Şimdiden, bütün okurlarımıza "hayırlı yolculuklar" diliyor ve bu haftalık sohbetimizi, burada noktalıyoruz.

Selam ve saygılarımızla..

yeniakit

Bu yazı toplam 1040 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar