'367 de 28 Şubatçı işi'
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Abdullah Gülün cumhurbaşkanı seçilmemesi için ortaya atılan 367 tezinin arkasında 28 Şubatın olduğunu iddia etti ve ekledi:
Türkiye'yi erken seçime götüren 367 krizinde Ergenekon'un parmağı olduğunu öne süren DP lideri Soylu, Türkiye'de yürütülen Temiz Eller operasyonunun 28 Şubat'sız başarılı olamayacağını söyledi.
28 Şubat'ın bugüne kadar hiçbir tarafının aydınlatılmadığını ifade eden Soylu, hala korunup kollanmakta olduğunu kaydetti. Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile Erkan Mumcu'nın 367 ile ilgili açıklamalarının hiçkimseyi tatmin etmediğini belirten Soylu, 'Bu işler beylik laflarla çözülmez. Baskıyla karşı karşıya kalan unsurlar yiğitlik yaparak gerçekleri açıklasın, bir kere olsun demokrasiye katkıda bulunsunlar' dedi.
AÇIKLAMALAR TATMİN ETMEDİ
367 teziyle TBMM'nin kilitlenmesinin altında Ergenekon'un bulunduğu ve son günlerde ismi çok geçenlerden bir tanesinin direkt müdahil olarak siyasi parti yöneticilerini arayıp baskı yaptığı iddiasıyla gündeme gelen DP Genel Başkanı Soylu, star'a konuştu. Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı tarafından oylamaya katılmaması için arandığı belirlenen Anavatan eski Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun yaptığı açıklamalarının kimseyi tatmin etmediğini belirten Soylu, 'Ben sözlerinden hiç tatmin olmadım. Bu işler beylik laflarla çözülmez' ifadesini kullandı.
DIŞARIDAN YÖNLENDİRME OLDU
YAKIN tarihin aydınlatılmayan iki önemli olayının 367 tezi ile yarım kalan DP-ANAP birleşmesi olduğunu belirten Soylu, şunları söyledi: 'Bu dönemlerin aydınlatılması lazım. Türkiye'nin karanlıkta kalan işleri çok olursa Türkiye birinci lige çıkamaz. Her şey şeffaf ve halkın önünde oluşmalı. Tarafların izahatı bizi ve kamuoyunu tatmin etmemektedir. 367 için dışarıdan bir yönlendirme olduğu açıktır. Yapılmak istenen o gün 367 şartının sağlanmasıyla cumhurbaşkanını seçilmemesini temin etmekti. Bu yanlıştı. Cumhurbaşkanı seçilmemesi olayının birtakım çeşitli demokratik olmayan yöntemleriyle, hukukun ters çevrilerek gerçekleştirmeye çalışılması yanlış oldu.'
DP -ANAP birleşme iradesinin toplumsal bir talebin sonucu olduğunu kaydeden Soylu, 'Bunu iki parti yöneticileri gerçekten istiyorlar mıydı bilmiyorum. Birleşmeyi kimin bozduğu da aydınlatılmalı' dedi.
28 ŞUBAT KOLLANIP KORUNUYOR
367 olayının 28 Şubat'ın devamı olduğunu savunan Soylu, 1960, 1971 ve 1980 darbe dönemlerini paralel süreçler olarak gördüğünü belirterek, şöyle devam etti:
'367'nin arkasında 28 Şubat var. 28 Şubat'ın hiç bir tarafı aydınlatılmamıştır, korunmaktadır, kollanmaktadır. Oysa 28 Şubat süreci aydınlatılmadığı sürece Türkiye'de tam demokrasiye ulaşılmış olunmayacak. 28 Şubat tüm ayrıntılarıyla milletin önüne dökülmeli, bütün kirlilikleriyle açıklığa kavuşturulmalıdır.
TASFİYE OLACAKLAR
TÜRKİYE'DE millet iradesine ve demokrasiye inanmayan, bu konuda milleti hakir gören ve kendilerine sürekli olarak devletin etkin konumlarında olduğunu belirtmek ve bu gücünü kanıtlamak isteyen bir kesimin beyhude boşuna çırpınışlarıdır. Türkiye bu anlayışı tasfiye edecektir. Çünkü Türkiye'nin iki önemli üstünlüğü demokrasiye ulaşma ideali ve hukukun üstünlüğünden vazgeçmeme kararlılığıdır.'
DP iki cami arasında beynamaz bırakıldı
SİYASETTE milletle inat edilmeyeceğini de belirten Soylu, 'DP'yi iki cami arasına beynamaz bırakmışlardır. Bunun açıklığa kavuşmasını, hangi etkenlerin buna bir şekilde yönlendirme yaptığının ortaya çıkması ve demokrasi dışı yönlendirme yapanların bu saatten sonra da ellerini bu işlere sokmamasını belirtmek amacıyla da istiyoruz' diye konuştu.
Bir kere olsun yiğitlik yapın!
Yarım kalan DP-Anavatan birleşmesinin de aydınlatılmasını isteyen Soylu 'Baskı gören unsurlar yiğitlik yapsın. Dik duramayanlar bir kere olsun dik dursun' dedi.
SİYASETİN üzerindeki baskıların ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Soylu, baskı görenlere çağrıda bulunarak, 'Baskıyla karşı karşıya kalan unsurlar yiğitlik yaparak gerçekleri açıklasın, bir kere olsun demokrasiye katkıda bulunsunlar.
Sadece anti demokratik davrananların değil demokrasiyi koruyamayanların sorumluluğu vardır. Demokrasi mücadelesini gerçekleştiremeyenler, sorumluluk yerlerinde zafiyet gösterenler, dik duramayanlar bugün hiç olmazsa bir kere olsun Türkiye'nin duruşuna katkıda bulunsunlar' dedi.
28 ŞUBAT'SIZ TEMİZ ELLER OLMAZ
28 Şubat sürecinin ortaya çıkarılmasıyla ilgili ortada birçok bilgi ve belge olduğunu ve bunun istenirse rahatlıkla açıklığa kavuşturulacağını savunan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
'TBMM'nin 28 Şubat'la ilgili Meclis araştırma yapması lazım. Birçok insan, kamuoyunun önün çıkıp bir şekilde yaptıklarıyla ilgili sorumluluğunu ortaya koymazsa Temiz Eller olmaz. İtalya'da Temiz Eller operasyonunda 40 bin insan sorgulandı, çok üst düzey insanlar da var. Türkiye bir Temiz Eller operasyonundan kaçmamalıdır. Türkiye kendisini şeffaflığa, dürüstlüğe taşıyabilecek her türlü yolu ve yöntemi kullanmalıdır.'
Star gazetesi