Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

6’lı masa ve evdeki hesap!

Derin Gerçekler

6’lı Masa dağıldı diye birileri bayram yapıyor, birileri de paniklemiş gibi sanki, derken Meral hanım masaya geri döndü. Gelecek ve İYİ Parti’nin zorlaması ile yeni bir tartışma başladı.

Güçlendirilmiş Başkanlık rejiminden geri dönüşten söz edenler, güçlendirilmiş başkan yardımcılığı gibi bir usül etmiş bulunuyorlar. Teklif edenler CHP’li değil ama CHP Belediye Başkanlarını teklif ediyorlar. Onlar Vali ve İçişleri Bakanına bağlı olacaklar, Vali ve İçişleri bakanı da bunlara bağlı olacak, nasıl olacaksa. Meral hanım Başbakan rolünde, güçlendirilmiş kıdemli, Koordinasyondan sorumlu 1. Yardımcısı olarak mesela İçişleri bakanlığını bu bu artı başkan yardımcılarına bağlayacak olursa nasıl olacak bu iş. Bazı şeyler Te’vil götürmüyor. Kaş yapalım derken göz çıkartılıyor. İşin ciddiyetine de halel getiriyor. Siyaset ilim-irfan temelli maslahat demektir bizdekine gelince (örnekte görüldüğü gibi) düpedüz halt etmektir.

Akşener geri döndü ya, ona iade-i itibar sağlamış olacaklar. Sözünü ettiği iki ismi bir şekildle sürece dahil edecekler. Düşünsenize liderler zirvesinde iki de belediye başkanı var. Herhalde onlar da bundan sonra bu masada olacaklar. Ne yani bu iki kişi, Meral hanım ve Gelecek partisi ile Kılıçdaroğlu’na karşı mı oy kullanacaklar. Yapmayın, etmeyin, bu komedi bitsin artık.

Bakıyorum da Deprem de gündem bir anda 2. Sıraya düştü. Biliyorsunuz 14 Mayıs’ta seçim olacakmış, nasıl olacaksa. Dikkat, seçim yapılacaaak yap! Peker, 60 gün önce yayınlarına başlayacaktı. Bugün 6 Mart olduğuna göre Pekerin verdiği süre 8 gün sonra doluyor. Resmi seçim takvimi de işlemeye başlayacak. Ya hu, Siirt’te 1 milletvekili istifa ettirildi, yemin etmiş birinin de milletvekili iptal edildi, 12 ilde ne parti kaldı, ne seçmen. Enkaz altında insan sayısını da bilmiyoruz. YSK seçmen listesinin ilanını nerde yapacak, hangi seçmen hangi sandıkta oy kullanacak. Hangi il bu durumda kaç milletvekili çıkartacak, hangi parti bu illerde kampanya yapacak. Böyle seçim mi olur. Siirtte seçim niye yenilendi ise, bakın sırf bu yüzden bu seçim yine yenilenmek zorunda kalınabilir.

Bu arada Akşener’e CHP’liler öfkeli, “onu bugünlere biz taşıdık” diyorlar. “Besle kargayı uysun gözünü” demeye getiriyorlar. “Daha dün, Masayı terketmeyeceğini, bunun millete ihanet olacağını” söylediği sözleri manşete çeken gazete kupürü ile sosyal media’da Akşener’i köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Peki şimdi Akşener’in ve Masadaki diğer partilerin sözcülerinin söylediklerini unutacak mıyız. İnsan aklı ve zekası ile alay etmeyin. Hani Akşener kimine göre AK Partiye yaklaşıyordu. Erdoğan’la görüşüp konuşuyorlardı. Erdoğan 6’ı masayı dağıtmak için Akşener’i yanına çekmeye çalışıyordu. Akşener AK Şener (!) olmuştu., Cumhur ittifakı içinde “Milliyetçi” unsurların hacmı da ağırlığı da artar. İYİ Parti AK Partiye iyi gelmez. Bu saat’tan sonra Akşener’in işi zor AK Parti'de sahiplenmez onu. Bu hamlesi ile Kılıçdaroğlu’nu mağdur duruma düşürdü, aslında onu ötelemek isterken merkeze çekti.

Alın size bir soru; İmamoğlu'nun dokunulmazlığı kalkarsa ne olacak? Belediye başkanlığına tekrar aday olacak mı? olmayacaksa, görevden de alınırsa ne olacak? Yavaş ve İmamoğlu “hayır, biz aday değiliz, adayımız Kılıçdaroğlu” dedikten sonra Akşener’in evdeki hesabı tamamen tersine döndü. Akşener dokunuşu ile aslında Kılıçdaroğlu zorunlu olarak masa için ya da masadan bağımsız, CHP için tek aday haline geldi. HDP için de artık bu konu kapanmıştır. Akşener bir kumar oynadı ve kaybetti. İYİ Parti kendi içinde 6’lı masadan daha karışık bir partiydi. Öfke ile kalkan hanımefendi zarar masaya geri döndü. Evet, evet Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı için eldeki isimlerden biriydi. Akşener onun da adını vererek, dün kendine destek veren bir partinin belediye başkanını, partisinin liderine karşı aday olarak masaya sürerek aslında kumar oynadı.

Akşener arkasında dün CHP’nin açık desteği yok muydu? Bu olay siyasetteki vefasızlık açısından ilginç bir örnek oldu aslında. Biz başkanlık sistemine “koalisyon olmasın” diye “evet” dememiş miydik.. Sahi ne oldu da işler bu noktaya geldi? Biz nerede yanlış yaptık! Cumhur ittifakı, zaten şimdiden AK Parti, MHP, BBP ile bir koalisyon oluşturdu.. İki koalisyon da bir oya muhtaç durumda gelinen noktada adeta. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Bakalım kimler gelecek, kimler gidecek, siyasette yeni ittifaklar ve partiler doğacak mı? Olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz. Bu konuda haddinden fazla komplo ve takdiksel operasyonel hata, öfke, ihtiras, iktidar aşkı gayedeki hikmeti yo keder ve stratejik hedefi saptırır.

Meral hanım, kadın kimliği ile kadınlardan oy alacağını sanıyor ama, Anadolu kadını erkeksi kadınlardan hazetmez. Bir avuç feminist kadın da, AK Parti ile CHP arasında kadrolaşmış adeta. Asena’ların, Kürt kadınların yeri de belli. Ha! Uluslararası lobiler süreçte kullanabilecekleri her kişi ve kurumu fonlarlar, desteklerler. Hatta kendi projelerine karşı çıkanları bile. Hem izlemek ve tedbir almak, hem de onları da kendi lehlerine bazan komplolar üreterek, bazan da karşı unsurları onlara karşı kışkırtmak sureti ile kontrol etmek isterler. Onlar bu hususta çok ustadır. Adnan Oktar, hem Şabatçı, hem Mason, hem de Masonluğa, Siyonizm’e karşı bir hareket olarak sunulması örneğinde olduğu gibi. Hem de Refah Partisi, Milli Gazete, Akit’e kendilerine yer bulacak kadar. Bu derin yapılar değil mi, Travesti Sisi ve Tuncay Güney’e, Kalkancı tarikatını kurduranlar. Bunun sağ-sol, Alevi-Sünni, Liberal, Milliyetçi Laikçi-Radikal İslamcı, FETÖ-BÇG, Türk-Kürt versiyonları da var.

Meral Akşener’e dikkat. O Refah-Yol’un içişleri bakanı idi. O Erbakan’ı da tanır, Tansu Çilleri de, Mehmet Ağar’ı da tanır, Abdulkadir Aksu’yu da, Fethullah Gülen'i de tanır, Oğuzhan Asiltürk’ü de tanır, Şevket Kazan'ı da. Çatlı’yı, Bucak’ı, Kocadağı da.. MHP’yi de tanır..

İYİ Parti'de, o 6’lı masadaki partilerde etkin konumda bunların hepsinin işin içinde olduğu unsurlar vardır. Bu unsurların çoğu, aynı şekilde, iktidarda oldukları için daha fazlası ile Cumhur İttifakının içinde de vardır. “OYUN’u görmeden OY’unu kullanma” diye boşuna söylemiyorum. Daha ne oyunlar göreceksiniz. Bu fitnenin şöyle güzel bir sonucu olabilir, herkes seçimi kazanmak için daha dürüst, akıllı ve cesur adayları öne çıkartmak zorunda kalabilirler. Bu da gelecek açısından bir fayda sağlayabilir. Tabi bu asit kazanı onları eritmezse, onları dönüştürmezse, onlar cesaretle Hakkı savunabilirlerse.

Böyle bir karar, bana göre tek başına Akşener’in kararı değil. Akşener, Pandora’nın kapağını açtı ve cin şişeden çıktı. Geçmiş olsun. Bu fiziki depremden sonra bir siyasi deprem. Tek başına altılı masa dağıtılmadı, siyasi hesaplar altüst oldu. Bu depremin artçıları olacak ve seçime kadar da bu artçılar, başka fay hatlarını tetikleyerek yeni depremlere sebeb olacak. En büyük bedeli ülke halkı ödeyecek, sonra da iktidar kanadı. Siyaset liyakat ve ehliyet, ahlak açısından İK’larında ciddi bir malzeme sorunu yaşıyor. Siyaset sarayının adalet kolonlarında mevzuat ve yargıç sorunu var. Adaletin çimentosu olan hukuk eksik. Adaletin demiri olan yüksek yargı sorunlu, adaletin kumu olan çalışanlarında ciddi sorunlar var. Bu saray, bu depremlere dayanamaz. Bu enkazın altında kalacak olan “mülkün temeli”olan adalettir. Siyaset sarayı, adaletin üzerine yıkılırsa, altında kalacak olan hepimiziz. Ve siyaset, hala, sütunları ve kolonları kesmeye devam ediyor. Bu sarayın, din, ahlak, hukuk, maarif, aile, gençlik, iktisad, İK sütunlarındaki çatlaklar her gün daha büyüyor. Zemin kayıyor beyefendiler, hanımefendiler. “Gittiği yolu görmüyor sanırım çoğunuz”. Bölgemiz son derece hareketli, ülkemizde de global çeteler cirit atıyor. Bundan sonra herşey mümkün. Şu günlerde parlamento aritmetiğinde değişiklikler olursa şaşmam. Bu durumda Millet İttifakı'nın iki ayağı bir papuçta. Çoğunun uluslararası lobilerle doğrudan ve dolaylı dirsek teması var. Bakalım onlar sürece müdahil olunca ne olacak? Bu seçim Mart 2024 için, ittifaklar açısından Belediye başkanlığı içinde il ve ilçelerde aday dağılımı açısından referans olacak.

Bugün düne göre herkes için daha zor bir gün. Siyaset sorun üretmeye devam ediyor. Ayak oyunları ile mevzi kazanmaya çalışıyorlar. kendi akıl, zeka güçleri ile yarışarak bir yere varmak değil ötekinin ayıpları, zaafları üzerinden onları tuzağa çekerek düşürerek kendilerine yol açmak istiyorlar. Hiç biri “hayırlı olan”ı değil, “hayır için tek seçeneğin kendileri olduğunu” düşünerek ona göre hareket ediyorlar. Allah'ı buna zorluyorlar sanki, haşa! Allah onların ihtirasla istedikleri şeyleri onlar için imtihan vesilesi kılacak. Ve bu akılsızca işler olurken susanlar ya da bunlara destek verenleri ise bunların eliyle cezalandıracak.

Meral Akşener niye böyle bir kumar oynadı parti üst yönetimi bu işin böyle olacağını göremedi mi? Aslında bu masa daha demokratik bir anayasa için toplanmıştı, Erdoğan’ın parti kurullarından bir karar beklemeden (Ki zaten adaylık süreci başlamadan) başkanlığını açıklaması, Millet ittifakı üzerinde kışkırtıcı oldu. İttifakın gündemi değişti ve istikşafi görüşmelerden de bir sonuç alınamadı. İş sonunda bu noktaya geldi.

Gündem depremden 6’lı masaya oradan da bu gidişle Peker’in dosya ve kasetlerinin ardından karşılıklı dosya ve kaset savaşına dönecek. Derin Global güçlerin tam istediği hava.. Habat’çılara ve bulanık suda balık avlamak isteyenlere de gün doğdu.. Bilirsiniz kurtlar puslu havayı sever. Siyasetin maskeli balosuna hoş geldiniz. Melek maskeli Şeytanlara dikkat! Bakın bu kavga burada bitmez. Bu gidişle, madem Yerel seçimleri erkene almıyorlar, 2024 ilk çeyreğinde yapılacak yerel seçimlerle birlikte tekrarlanacak bir başkanlık ve milletvekili seçimi ile bir genel seçime hazır olun. Tüm dünyada ve tüm sektörlerde içimizdeki, “ıslah edici”, “kurtarıcı” rolü üstlenen beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım!

Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 432 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar