A.Doğan İstediğini Aldı Rejim Kurtuldu

A.Doğan İstediğini Aldı Rejim Kurtuldu

Ünlü işadamı Aydın Doğan’ın, hükümetten bir şey koparmayı kafasına koyduğunda, Türkiye’de Cumhuriyet rejimi tehlikeye giriyor.

Aslında biz bunun bir benzerini 1997’de görmüştük. 28 Şubat’ı yakından incelediğinizde bir noktayı net görürsünüz. Ülkenin içine sürüklendiği fırtına 40 milyar doların bankalar eliyle iç edilmesine kılıf uydurmaktan başka şey değildi.

O kadar gerilere gitmeyeceğim. Bu yıldan üç örnek vereceğim.

Sabah Gazetesi, Aralık ayının son haftasında "Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçağı ortaya çıktı. Bir süre önce özelleştirilen kamu devinin birleşme operasyonu ile 1.2 milyar YTL'yi aşkın vergiyi ödemediği tespit edildi" diye manşetten bir haber verdi.

Doğan medyası, bu haberi önce görmezden geldi. Ancak, Sabah haberi devam ettirip, içini de doldurmaya başlayınca Doğan cephesinde işler sarpa sardı. Aydın Doğan, rakibi Sabah’ı bırakıp hükümetin yaklaşımını algılamaya çalıştı. Tavrını ondan sonra netleştirdi.

Görüşmeler aylar sürdü. Maliye Bakanlığı, 1.2 milyar YTL’lik vergi borcunu tahsile hazırlanınca Türkiye’de rejim tehlikeye girmeye başladı. Cumhuriyet rejimi, “ha yıkıldı, ha yıkılacak” tehlikesi yaşadı.

Neyse ki, 10 Mayıs 2007’de Maliye Bakanlığı Petrol Ofisi’nin borçlarını, 1.2 milyar YTL’den 275 milyon liraya indirdi de rejim yıkılma tehlikesinden kurtuldu.

Bildiğiniz gibi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çıkmaza girdiği günlerde yaşanan rejim krizi, Aydın Doğan’ın borç indirimi ile birlikte sona erdi. Üstelik, gündeme gelen erken seçimlerde, Doğan medyası, AK Parti’ye rüyasında görse inanmayacağı bir destek sağladı.



Eğer Doğan medyasının bu tavrı olmasa idi, AK Parti’nin sandıktan bu başarı ile çıkması mümkün değildi.

TÜRKİYE YENİDEN NİÇİN “REJİM TEHLİKESİ” YAŞADI?

Türkiye iki haftadır yeniden rejim krizine girdi. Cumuriyet rejimi, geçtiğimiz ayın son haftasında yeniden rejim sıtmasına tutuldu. Rejimi tehlikeye atan ise Anıtlar Yüksek Kurulu’nun aldığı bir karar oldu.

Anıtlar Yüksek Kurulu’nun aldığı kararla Aydın Doğan’ın Hilton projesi suya düştü. Hilton’a 254 milyon dolar ödeyen Aydın Doğan’ın amacının otelcilik olmadığını herkes biliyordu. Zaten Doğan’ın da bunu gizlemesi söz konusu değildi.

Aydın Doğan, Hilton arazisine iş ve alışveriş merkezleri yaşam merkezleri inşa edecekti. Burada inşaat izni binde 7 idi. Buna göre ancak 43 bin metrekare inşaat yapılıbilecekti. Oysa Doğan, burada en az 230 bin metrekare inşaat yapmayı planlamıştı.

Buna ilişkin plan tadilat önce Şişli Belediyesi’ne kabul ettirildi. Ardından Anıtlar Yüksek Kurulu, “buraya tek bir metrekare ilave inşaat yapamazsın” deyince kıyamet koptu.

Türkiye, birden bire “mahalle baskısı”nı, “Malezyalılaşmayı” tartışmaya başladı. Kelli felli adamlar, “cambaza bak cambaza” diye sırıtanları görmezden gelerek “Malezyalılaşmayı” konuştu.

“Acaba seneye mi Malezya gibi olacağız, yoksa maazallah gelecek yıla kalmadan başımıza böyle bir şey gelebilir mi idi?”

Aydın Doğan’ın sabip olduğu medya bir taraftan toplumun ağzına bir sakız verirken, bir taraftan da perde arkasında görüşmeler devam etti. Bir de baktık ki geçtiğimiz hafta sonu, Büyükşehir’in Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda plan tadilatı, Aydın Doğan’ın istediği gibi çıktı.

5’i AK Partili 9 kişilik komisyon, Aydın Doğan’ın istediği tadilatı aynen geçirdi ve inşaat izni 5 kat artarak 43 bin metrekareden 238 bin metrekareye yükseldi.

Böylece Aydın Doğan’ın Hilton arazisinden elde ettiği rant, 450 milyon dolardan 2.5 milyar dolara ulaşıyor.

Bunun hesabını Fatih Altaylı sitesinde anlattı. Ortalama bir rezidansın metrekare satış fiyatı 9 bin dolar. Aydın Doğan, 10 bin dolara elini öptürerek satabilir.

Doğan Grubu, bu proje daha hayata geçmeye başladığı gün Türkiye’nin en zengini olacak. Çünkü, bu inşaatı yapmak için bir finans ayırmasına gerek yok.

Daha maket üzerinde iken bütün projeyi nakte çevirebilir. Bunu yapmasının önünde de bir engel kalmadı. AK Parti hükümeti artık bir süre rahat bir nefes alabilir. Yarından başlayarak rejimin tehlikeyi atlattığına emin olabilirsiniz.

Ama tehlike ilanihaye değil. Bir süreliğine…

Aydın Doğan’ın hükümetten bir talebi daha oluncaya kadar.
Türkiye’nin önünde yakın bir süre sonra bir rejim krizi daha gündeme gelecek. Cumhuriyet rejiminin ne zaman krize gireceğini bilmiyorum. Ama hangi konudan çıkacağını biliyorum.

Formula 1 yarışlarının yapıldığı Akfırat köyünün çevresinde orman arazisi sayılan yerde Aydın Doğan çok büyük bir arazisi aldı. Buraya 2400 ultra lüks villa yapmak istiyor.

Hükümet, bunun önünde bir engel çıkarmaya çalışırsa, buranın orman arazisi olduğu gibi “eften püften bahaneler” öne sürmeye kalkarsa, rejim yeniden tehlikeye girecek. Yeniden bir sebep bulup irtica tehlikesini konuşacağız, uzmanlar bulup tartışacağız.

Bekleyin göreceksiniz.

Ne güzel iş değil mi? Elindeki medya gücünü kullanarak, hükümeti ve ülkeyi istediğin yöne sürükleyip taleplerine bir bir ulaşıyorsun.

Gözünü sevdiğimin demokrasisi.


ÜNAL TANIK

Haber7