İran Kurân Haber Ajansı İkna’nın verdiği habere göre dün (10 Mart) haftalık basın toplantısında habercilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, muhabirimizin ‘Siyonist rejimin cinayetleri ve Avrupa’daki İslam’ın kutsal değerlerine yönelik saygısızlığa baktığımızda İslam dünyasına yönelik geniş çaplı askeri ve kültürel saldırıları gözlemlemekteyiz. Bu konuda İran nasıl bir dış politika takip etmektedir?’ sorusuna şu cevabı verdi: ‘Burada maalesef birtakım radikal siyasetçilerin görüşlerinin uygulanmakta olduğunu görüyoruz. Bu siyasetçiler, dinler arası diyalog ve karşılıklı saygıya dayalı huzur içinde bir yaşam tarzını bir kenara bırakmış ve çeşitli alanlardaki düşmanca politikalarını uygulayarak bir savaşa girmişlerdir. Ancak şunu belirtmeliyim onların dünya kamuoyunda hiçbir tabanı bulunmamaktadır. Biz Hollandalı yetkililerle çeşitli alanlarda yaptığımız görüşmelerde bu tür hakaretlerin İslam ülkeleriyle Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilere kesinlikle zarar vereceğini, dolayısıyla bu tür ifratçı kişilere bu konuda fırsat tanımamaları gerektiğini söyledik.’

İslam’ın kutsal değerlerine yapılan hakaretin affedilmez bir suç olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Sözcüsü, bu değerlere yönelik saygısızlığa Avrupa ülkelerindeki Müslümanların gösterdiği tepkilere de dikkat çekti ve ‘biz hükümet olarak resmi düzeyde bu konuda gerekli çalışmaları yürütmeliyiz ve bunu yapacağız. Biz Avrupa Birliğine Kurân ve kutsal değerlere hakareti ifade özgürlüğünden ayrı görmesi gerektiğini ve bu konuda uygun yasal düzenlemeler getirerek bu tür hakaretlere uygun yaptırımlarda bulunmasını duyurduk’ şeklinde konuştu.

İsrail’in Lübnan’a yönelik bir saldırı olasılığının arttığını ve bu saldırıda İran’ın ciddi bir tehdit olarak algılandığı yönünde İsrail basınında yer alan bir haber konusunda sorulan soruya ise Hüseyni şu cevabı verdi: ‘Siyonist rejimin genel politikası, savaşçı ve bölgede güvensizlik ve istikrarsızlık kaygılarına dayalı bir kamuoyu oluşturma yönündedir. Lübnan halkı kendi çıkar ve maslahatlarını göz önünde bulundurarak böyle bir durumda gerekli kararları alacaktır.’

Hüseyni, ABD Cumhurbaşkanının İran’daki seçimler konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: ‘Bu açıklamalar yepyeni bir şey değil. Biz her zaman seçimlerden önce veya İslam İnkılâbının yıldönümünde yapılacak kutlamalar öncesi bu tür açıklamaları duymaktayız. Onların amacı İran milletinin bütünlüğünü bozmak ve halkı İslami düzenden soğutmaktır. ABD yöneticilerine bağlı yayın organları da bu amaçla benzer açıklamalarda bulunmaktadırlar. Ancak her defasında halkımız çeşitli siyasi ve toplumsal sahnelerdeki geniş çaplı huzuru ile onların huzurunu kaçırmaktadır. Bu seçimlerde de İran halkı onlara hak ettikleri cevabı verecektir’