"Abbas Gazzedeki Kimlik  ve Pasaportları Geçersiz Saydı"

"Abbas Gazzedeki Kimlik ve Pasaportları Geçersiz Saydı"

Birgün Gazetesi'nden Mete Çubukçu Filistin'den kendi Görüşlerini aktardı..

Hamas'sız olmaz!

Geçen hafta Şerm El Şeyh'de bir araya gelen Arap liderler ve Batı Şeria'dan sorumlu Filistin Yönetimi uluslararası silahlı bir gücün Gazze'ye yerleştirilmesini tartıştı. Aralarında Türkiye, Endonezya gibi ülkelerin bulunduğu ülkelerin asker gönderebileceği söyleniyor.


Yıllardır Filistin yönetimi tarafından Gazze'ye yerleştirilmek üzere talep edilen böyle bir gücün şimdi gündeme gelmesinin nedeni açık: Gazze'yi Hamas'tan temizlemek ve İsrail'i korumak. Bu kadar basit olmakla birlikte, eğer hayata geçerse, "ateşe körükle git-mek"le eş anlamlı olan bu durum, planlandığının tersine hem Filistin Yönetimi hem de İsrail'in aleyhine işler. Gazze'ye girecek yabancı bir gücün "yeni bir işgal" olarak algılanacağı aşikâr. Yıllardır İsrail'e karşı Filistin halkını korumak için böyle gücün çağırılması tartışılır ancak İsrail tarafından reddedilirdi.

BUMERANG ETKİSİ
Uluslararası gücün Filistin halkının bir bölümüne karşı kullanılacak olması da yeni çatışmaların habercisi. Zaten Filistin Yönetimi beceriksizliğini uluslararası güçle kapatıp iktidarını da bu güçle sağlamayı düşünmesi, bumerang etkisi yaratabilir, Hamas'ı güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.

İsrail'in yıllarca böyle bir güce karşı çıkıp şimdi olumlu bakması da manidar. Yani Hamas'ı, tıpkı Lübnan'daki Hizbullah gibi bu güce havale etmek, silahsızlandırmak istiyor. Ama en düşündürücü yan ABD, İsrail, kukla Arap rejimleri ve Abbas yönetiminin Filistin meselesinin getirdikleri nokta. Sonuç olarak bu durum Filistin-İsrail meselesini daha da içinden çıkılmaz bir noktaya sürükleyecektir. Yani Uluslararası güç bir çözüm değil Filistin'i ikinci kez işgale açmaktır.

HALKI BEZDİRMEK
Hamas'la El Fetih arasındaki çelişki giderek derinleşiyor. Artık kimse Gazze'ye girip çıkamıyor. Binlerce insanın dünyayla tek bağlantı noktası olan ve Mısır'a açılan Refah Kapısı kapalı. Dışarı çıkması gereken binlerce Filistinli sıkışmış durumda. Fetih kendi denetimindeki güvenlik güçlerine Batı Şeria'da maaş öderken Gazze'deki Fetihcilere göreve dönmeleri halinde para ödemeyecek.

Batı Şeria'daki hükümet temmuz başından itibaren nüfus cüzdanı, pasaport gibi resmi düzenlemelerin yeniden yapılacağını, eskilerini geçerli olmadığını duyurdu. Bu uygulamaların amacı Hamas'ın resmi işlem yapamayacağını göstermek. Hamas da uluslararası alanda "yönetim yetkisi" olmadığı için bu işlemleri yapamayacak. Filistin Yönetimi bu uygulamalarla halkı Hamas'a karşı kıstırmayı, Gazze'yi daha da yaşanmaz kılıp "Hamas'Ma bu işin olmayacağını" göstermek istiyor. Bu uygulamalarsa İsrail'in işgal ve kolonyalist politikalarını hatırlatıyor. Hamas'ın bu süreçteki yönetim ve uzlaşma zafiyetini unutmadan, El Fetih'in Arap dünyasında hiçbir kredisi kalayan Mısır, Ürdün gibi ülkeler ve tabii ki İsrail'le birlikte Hamas'a yüklenmesi örgütü daha güçlendirecektir. Bu uygulamaların derinleşmesi halinde halkın Hamas'a daha çok destek vermesi de kaçınılmaz olacaktır.


PUSUDAKİ TEHLİKE
Ama en tehlikelisi de uluslararası güç tartışmaları ve Hamas'a yönelik imha politikasının pusuda bekleyen El Kaide anlayışını yeşertme ihtimalidi.

Şimdi El Fetih'in yönetici kadrosu İsrail'in Gazze'yi Beyt Hanun'dan Refah'a kadar bombalamasını bekliyor. Bir yanda İsrail, Filistin Yönetimi, ABD ve Avrupa diğer yanda ise Hamas'a destek veren Filistin'in halkının bir bölümü var. Şu çok açık ki Hamas'la masaya oturmadan bu denklemi çözmek mümkün değil. Ebu Mazen de Hamas olmadan hiçbir anlaşmaya imza atamayacaktır.

Irak'ın işgali, Lübnan'a uluslararası Güç'ten sonra sıra şimdi Filistin'de mi? Eğer böyleyse Ortadoğu bulmacasında parçalar yavaş yavaş yerine oturuyor. İşgal politikalarının uzun dönemde radikal İslam'ı güçlendirmekten başka bir işe yaramadığı görülecektir. Ve maalesef Ortadoğu'daki "diktatörlükler", ABD ve İsrail bu değirmene hâlâ su taşımaktalar

birgün-Mete Çubukçu