ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizliliği kaldırılan, 1969-1972 yıllarına ait arşivlerinin Türkiye'ye ilişkin belgelerinde, '12 Mart' müdahalesi, Türk siyasi hayatı, Kıbrıs, afyon ve uyuşturucu pazarlığı, Yunanistan'a savaş uçağı satışı ve Türkiye'ye yardım gibi konularda detaylı bilgiler yeralıyor.

Ancak belgelerdeki en ilginç tespitlerden birisi, CHP'nin aradan geçen onca yıla rağmen, hâlâ halktan kopuk, değerlerine sırt çeviren ve kendini 'seçkin' diye addeden zümre içerisinde yer almaya devam ettiğini gösteren bir örnek niteliğinde...
ABD Dışişleri Bakanlığı'nca Türkiye'deki iç siyasete ilişkin hazırlanan, kesin tarih taşımayan, ancak arşivin tarih dizilişine göre 1971 başlarında yazıldığı anlaşılan belgede, Türk politik yaşamında, kentli, eğitimli "seçkinci" bir azınlıkla "kitlelere dayanan" siyasetçiler arasında bölünme olduğu anlatıldı, "CHP'nin seçkinci kesim içinde yer aldığı, Başbakan Demirel'in Adalet Partisi'nin ise, daha önceki Demokrat Parti gibi muhafazakâr çiftçilere ve ticaret kesimine dayandığı" kaydediliyor.
-------
O halde CHP’deki panik neden?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanla ilgili anayasal değişikliğin geçerli olup olmayacağı konusunda “bir tereddütün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zihnine girdiğinin anlaşıldığını” öne sürerek, “Başbakan, YÖK Kanunu’nun 17. maddesinde yapılacak değişikliği askıya aldıklarını, anayasa değişikliğiyle ilgili anayasa mahkemesi kararını bekleme gereği duyduklarını söylemiştir” dedi. Baykal, sözlerine şöyle devam etti, “Yapılmış olan düzenlemenin uygulamayı hiçbir şekilde etkileyemeyeceği hukuki olarak ortadadır. Hiç kuşku yok bu girişim siyasi istikrarsızlık girişimi olarak ortaya çıkmıştır... Bizim peşinde olduğumuz cumhuriyet laikliğidir, Osmanlı laikliği değildir.”

vakit