ABD, Kafkasyalı Müftüleri Büyüleyemedi
ABD'nin davet üzere ABD'ye giden heyet 20 günlük temaslarını tamamlayarak ülkelerine döntü
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın davetiyle ABD’ye giden ve Başkan George W. Bush tarafından aile çiftliğinde ağırlanacağı spekülasyonlarıyla gündem oluşturan Kafkasyalı Müslümanlar 20 günlük temaslarını tamamlayarak döndü.
İslam.ru’nun muhabiri Mansur Alişayev temmuz sonu ve ağustos başında ABD’de bulunan heyette yer alan Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkan Yardımcısı Şefik Pşihaçev'le geziyi konuştu. İşte Pşihaçev'in Amerika izlenimleri:
- Seyahatin nasıl organize edildiğini anlatabilir misiniz? Bu kimin inisiyatifiyle oldu?
Kuzey Kafkasya Müslümanları liderlerinin ABD’ye seyahati ABD Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültür Programı Dairesi’nce organize edildi. Bu ziyaret üzerinde çalışmalar birkaç ay devam etti. Heyette ilk önce Kuzey Kafkasya'nın tüm müftüleri vardı. Ancak Din İdareleri’nin başkanları ile programın görüşülmesi sürecinde değişiklikler oldu. Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkanı, Karaçay-Çerkes ve Stavropol Müftüsü İsmail Berdiyev 21 gün süren seyahatin uzunluğu nedeniyle gelemedi. Aynı sebeple Dağıstan Müftüsü Ahmed Abdullayev de ziyarete katılmadı, heyette yardımcısı yer aldı.
Ajanskafkas
Çeçenya Müftüsü Sultan Mirzayev bu seyahatte yer almayı çok arzuladı. Ancak bilindiği üzere şu günlerde, ülkede büyük dini otoritelerin katılmakta olduğu, uluslararası bir İslam konferansı yapılıyor. Bu programın organizasyonu için büyük bir çalışma gerekiyordu ve Mirzayev ziyarete katılamadı. Adıgey Müftüsü Nurbiy Yemıj de maalesef seyahate katılamadı. Bize verdiği bilgilere göre, onun bir operasyon geçirmesi gerekiyordu. Sonuç olarak seyahate İnguşetya Müftüsü İsa Hamhoyev, Kuzey Osetya Müftüsü Murat Tavkazahov ve Kabardey-Balkar Müftüsü Enes Pşihaçev, Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkan Yardımcısı Magomed Albogaçiyev ve ben katıldım. ABD Dışişleri bu tür ziyaretleri 65 yıldır gerçekleştiriyor. Her yıl bu ziyaretlere farklı ülkelerden 4 bin 500’den fazla insan katılıyor. Dışişleri bu programla politikacıları, kültür adamları, bilim adamları vs. davet ediyor. Bu sefer onlar Kuzey Kafkasya müftülerinin ziyaretinin organize edilmesini gerekli gördüler. Ziyaretin amacı halk demokrasisinin gelişmesi, Amerikan Müslümanlarının tecrübesinin öğrenilmesi. Programın resmi adı 'ABD'de İslam'.
- O halde basında yazılanlardan hangisi doğru?
Bu ziyaretin rutin hazırlık süreci normal bir şekilde ilan edilmesine imkan vermedi. Görülen o ki, özellikle bu durum seyahate sağlıklı olmayan bir şekilde yaklaşılmasına neden oldu. Ziyaretimiz hakkında basında yer alan ilk haberler, müftülerin sanki ABD'ye Başkan George W. Bush tarafından, hem de kendi aile çiftliğine çağrıldığı şekilde yer aldı. Gazetelerde okunanlara dayanarak bazı politikacı ve analizciler farklı versiyonlar inşa etmeye başlamamış olsaydı, bu ilk habere sadece tebessüm edilebilirdi. Ancak bu yalan haberle spekülasyon yapanları hayal kırıklığına uğratmak zorundayım. ABD başkanının bu ziyaretle hiçbir ilgisi yoktu. Bu konuyla ilgili konuşulanların hiçbirinin gerçekle alakası yok. Amerikalılar, devlet başkanlarının bizi çiftliğine beklediği haberini duyduklarını açıkça güldüler.
Rusya devlet başkanının ABD başkanını ziyaretinden bir ay sonra çiftliğine Kuzey Kafkasya müftülerini çağırması kesinlikle saçma olurdu. Bush onlarla ne müzakere edebilirdi, hangi meseleleri çözebilirdi ki? Aynı zamanda ziyaret öncesinde İçişleri Bakanı Sergey Lavrov ve RF devlet başkanlığı genel sekreter yardımcısı Vladislav Surkov'un bizimle görüştükleri haberi de kesinlikle doğru değil. Kuzey Kafkasya müftüleri her ikisiyle de zaten periyodik olarak görüşüyorlar ve Rusya Müslümanları dini yaşantısıyla ilgili meseleleri ele alıyorlar, ancak ziyaret öncesinde yapılan görüşmede ABD ziyareti hiçbir şekilde ele alınmadı.
- Ziyaret nasıl geçti? Size ilginç gelen şeyler oldu mu?
Tek kelimeyle ifade edebilirim ki, program çok başarılı şekilde gerçekleştirildi. Toplam beş eyalette bulunduk. Ziyaretimizden ve ABD bölgesindeki Müslümanların yaşantılarını görmüş olmaktan çok mutluyum. Rusya Müslümanları ve Amerikalı kardeşlerimizin aynı olduğu bir konu var, onlar da biz de yaşadığımız ülkelerde azınlıktayız. Ama biz her zaman söyledik ve söylüyoruz, Rusya bölgesinde yaşayan Müslümanlar yerli halk, ABD'de yaşayan Müslümanlar ise göç etmiş olan insanlar. Elbette, ABD'de Müslümanların nasıl yaşadığını, onların dini ibadetlerini nasıl gerçekleştirdiğini öğrenmek ilginç oldu. 11 Eylül sonrasında Amerikan toplumunun İslam'a karşı yaklaşımının nasıl olduğunu görmek de önemliydi.
Elbette ABD'de bu olayın toplumda bir iz bıraktığını gördük. Ancak şunu da ifade etmek gerekir ki, Amerikalılarda İslam fobisi oluşmadı. Birçok Müslüman bize, 11 Eylül sonrası neler olduğunu anlattı. Gerçekten negatif olaylar oldu. Ama Amerikalıların Müslüman komşusunun yanında yer aldığı olaylar da olduğunu duyduk. 11 Eylül sonrasında bazı Amerikalılar ciddi şekilde İslam'ı öğrendi. Bunun sonucu olarak, İslami değerleri öğrendiler ve gerçek Müslümanların bu türlü eylemleri desteklemediğini anladılar.
Ziyaret esnasında sadece Müslümanlarla değil, diğer din mensupları ile de görüştük. Onlardan hiçbiri Müslümanları kınamadı ve 11 Eylül sonrasında toplumda İslam fobisi oluşmaması için çalışmalarda bulunduklarını ifade ettiler. Bir grup araştırma kurumunu da ziyaret ettik. Bilim adamları ile görüştük. İlginç olan şu ki, Çeçenya meselesine ne uzmanlarla yaptığımız görüşmede ne de ziyaret sürecinde hiç değinilmedi.
- Müslüman organizasyonlarından hangilerinin temsilcileri ile görüşebildiniz?
Kuzey Amerika (Indianapolis) İslam Cemiyeti’nde görüşmelerde bulunduk, İslam Demokrasi Enstitüsü’nde (Los Angeles) bulunduk, Washington İslam Merkezi’nde uzun seneler önce Müslüman olan Müslüman Yazarlar Birliği Ayşa Şvarts ile görüştük, Afrikalı Müslümanlar ile görüştük. Kuzey Carolina’da bulunan sekiz yıllık özel Müslüman okuluna yaptığımız ziyaret de güzeldi. Okulu kendi programı ile çalışıyor. Onların eğitim metodu ve kullandıkları literatürleri dikkatlice inceledik.
- Ziyaret esnasında özellikle ilginç bulduğunuz neler oldu, özellikle de Amerika'daki dini organizasyonların çalışmaları konusunda?
ABD'de kanunla din devletten ayrıldı. Yönetime ve onların işlerine karışmaktan kaçınma konusu dini organizasyonları sıkı tavrı. Özel bağışlarla var olan dini organizasyonlar devlet desteğine ihtiyaçları olmadığını açıkça gösterdiler. Onlar dininin devletten ayrılması prensibini hep birlikte memnuniyetle karşıladılar. Aynı zamanda Amerikan toplumunda hayırseverlik kültürünün oldukça gelişmiş olması bizi çok etkiledi. ABD'deki ilk Cuma namazımız da çok güzeldi. Namazımızı Washington'da ABD Senatosu’ndaki ibadet salonunda kıldık. İmam kolay anlaşılır İngilizce ile hutbesini okudu. Odaya gelenlerin hemen hemen yarısının Müslüman olmayan namaz kılınışın görmek ve dinlemek amacıyla gelmiş kişiler olması çok şaşırttı. Senatoda Cuma namazına herkes gidebiliyor, salon açık. İsteyenlere özel izin veriliyor. Namazdan sonra isteyenlere İslam'ın esasları hakkında konferans veriliyor. Sonuç olarak, Amerikan toplumu İslam'la tanışıyor. Birçoğu bu din hakkında daha çok şey bilmek istiyor. Bu belirtilmesi gereken sevindirici ve ilginç bir konu.
- Katıldığınız ziyaretin benzerlerinin ABD hükümetince Amerikan modelinin gösterilmesi ve misafirleri ABD başarıları ile büyüleyerek kendine çekmek amacıyla organize ettiği sır değil. Amerika sizi büyüledi mi?
Hayır, elbette. Büyülenme olmadı. Eksiksiz toplum olmuyor. Sade vatandaştan, bürokrat ve bilim adamına, normal Amerikalı aileler ve farklı dine mensup kişilerden görüştüklerimizin tümü de kendi ülkelerini idealize etmedi. Onların ifadelerine göre, ABD'de yeterince problem var. Bizi büyülemek istediklerini hissetmedik. Özgürce Amerika tecrübesini araştırma, onların başarı ve yetersizliklerini öğrenme imkanımız oldu.