ABD Mezhebler Arası Çatışma Peşinde

ABD Mezhebler Arası Çatışma Peşinde

Amerika Birleşik Devletleri bir süredir bir Sünni-Arap koalisyonu oluşturmaya çalışıyor.

Amerika Birleşik Devletleri bir süredir bir Sünni-Arap koalisyonu oluşturmaya çalışıyor. İsrail’i de buna dahil etmek istiyor. Washington yönetimi, Ortadoğu’da mezhebler arası çatışma çıkararak İran'ı durdurmayı amaçlıyor. Şimdi de Bush hükümeti, bugüne kadar imzaladığı en büyük silah satış anlaşmasını imzalamaya hazırlanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin aylarca bastırmasının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 23 Aralık 2006’da İran’a karşı yaptırım kararı aldı. Karar tüm ülkeleri, uranyum zenginleştirmekte ya da taşıyıcı roketler üretmekte kullanılabilecek malları İran’a satmamaya çağırıyor. Ama bunun da ötesinde, İran’ın nükleer programıyla ilişkileri olduğu gerekçesiyle 11 İranlının ve İran şirketinin hesapları donduruluyor.

Washington BM’yi beklemiyor

Brüksel, Moskova ve Pekin bu karara birçok itirazda bulundu. Ama sonunda onayladı. Aslında Washington’un memnun olması gerekirdi. Ama olmadı. Hala da değil. Beyaz Saray, İran’ı daha da köşeye sıkıştırmak ve yaptırımları daha da ağırlaştırmak istiyor. Ama bunu gerçekleştirmek için Birleşmiş Milletler’in yardımını beklemeden, kendi olanaklarıyla hareket ediyor. Yabancı hükümetler ve en başta da yabancı şirketler büyük baskı altına alınıyor. Onların da, Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik tam boykotuna katılmaları isteniyor.

Bu kampanyanın son kurbanı Deutsche Bank. Almanya’nın en büyük mali kuruluşu, İran’daki faaliyetini azaltacağını bildirdi. İranlı müşterileriyle Eylül ayından itibaren iş yapmayacağını açıkladı. Banka bu kararıyla, Ocak ayında İranla dolar alışverişine son veren Commerzbank’ın ve daha 2006 yılı başında İran’la iş yapmaktan vazgeçen iki büyük İsviçre bankasının izinden gidiyor.

ABD piyasası belirleyici

Bu kararların hiçbirinde Washington’un doğrudan baskısından söz etmek olanağı yok. Bankalar, tamamen iş dünyasının kurallarını uyguluyor. Yani, daha büyük bir işi, daha küçük bir işe tercih ediyorlar. İran’la yapılan iş toplam cironun binde birini oluşturuyor. Oysa İran’la iş yaptıkları için kaybedecekleri Amerikan piyasasının payı bununla karşılaştırılamayacak kadar büyük.

Ne ekonomik ne de siyasi çevreler bu konuda yorum yapmak istemiyor. Oysa bu durum, İran’la iş yapma olanaklarına ağır bir darbe. Bugüne kadar Alman hükümeti Amerikan baskısına karşı koydu ve İran’la iş yapanlara verdiği güvenlik kredilerini kaldırmadı. Bu sayede Almanya İran’ın en önemli ekonomik ortağı olmaya devam etti. 2006 yılında Almanya İran’a tam 4 milyar Euro tutarında ihracat yaptı.

Yaptırımlar istihdamı vuruyor

Alman iş ve siyaset dünyası, Amerikan yaptırımlarının en başta istihdamı vurduğu ve zarar verdiği, buna karşılık, İran’ı yolundan döndüremediği kanısında. Çünkü Almanların çıktığı alanlara derhal başka ülkeler ve şirketler giriyor. Çinliler, Ruslar, Japonlar ve birçok daha küçük ülke hazır bekliyor. Fransa gibi daha büyük rakipler de boşalacak İran piyasasına dalmaya hazır.

DW