ABD Uzakdoğu'da Ne Yapıyor?
ABDnin Uzakdoğu politikası giderek daha aktif bir hal alıyor. ABD, yaptığı planları Güney Kore, Tayvan ve şimdi de Vietnam üzerinden yürütüyor. Peki ama kime karşı?.
Uzakdoğu'da son yaşanan gelişmeler bölgenin giderek tansiyonun arttığını gösteriyor. ABD'nin Güney Kore'ye verdiği açık destek, ardından Tayvan'a silah satışı ve şimdi de Vietnam'ı nükleer anlamda desteklemesi kafalarda soru işareti ortaya çıkmasına neden oluyor.
ABD'nin eski düşmanı olarak bilinen Vietnam'a karşı olan dışpolitika atağında büyük değişimler yaşanması ise bölgedeki dengeleri bozacak gibi.
ABD Uzakdoğu'da neler yapıyor?
ABD'nin uzakdoğudaki son dışpolitik aktivitilerine bakıldığında ortaya bölgenin ve dünyanın giderek büyüyen devi Çin'e karşı gerçekleştirilen faaliyetler olduğu görülmekte. ABD Çin'e karşı gerçekleştirdiği 'savaşı' çevre ülkelerle girdiği silahlanma anlaşmalarıyla ortaya koymakta.
ABD ilk olarak Çin'den bağımsızlığını almak için uğraşan Tayvan'a silah satımıyla başladı ve bu durum Çin ve ABD ilişkilerini çok gerdi. İki ülke arka arkaya büyük restleşmelere gittiler. ABD Tayvan'a milyonlarca dolar değerinde silah sattı.
ABD'nin bölgedeki diğer bir oratağı ise Güney Kore. İki ülke bundan birkaç gün önce gerçekleştirdikleri ortak tatbikatla Çin'in en yakın dostu olan Kuzey Kore'ye gözdağı verdiler. Hatta bölgede ABD'nin girişimleri iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi.
Bu iki ülkenin ardından ortaya çıkan son gelişme ise Çin'i derinde sarsacak nitelikte. ABD'nin yeni hedefi ise Vietnam. Vietnam'ın Çin ile büyük bir sınırı bulunuyor. Ve iki ülke arasında tarih boyunca bazı gerginlikler de yaşanmıştı. ABD'nin Vietnam'da ki hedefi ise bu ülkeye uranyum zenginleştirme amaçlı olarak nükleer yakıt satabilmek ve teknoloji satabilmek. İki ülke arasında imzalandığına ilişkin çeşitli yayın organlarında haber çıkmaya başladı bile. Eğer bu anlaşma devreye girerse yeni bir nükleer işbirliği hayata geçmiş olacak.
Peki ABD Vietnam'la nükleer anlaşmaya giderken neden ortadoğu politikasında farklı bir politika izliyor? Bunun cevabı ise açık, bölgesel çıkarlar ve denge. Diğer yandan bu anlaşmanın resmiliği onaylanırsa Ortadoğu halklarının da sesinin yükseleceği bir gerçek.
tımetürk