"Yemen çatışması giderek, Sanaa'daki Abdullah Salih rejimi karşındaki bir Husi ayaklanması olmaktan; Suudi Arabistan, Mısır ve ABD gibi büyük oyuncuların da katıldığı geniş bir bölgesel yangın halini almaya dönüşmüş durumda. Bu güçlerin varlığı, krizin isyancıların sponsoru olan İran ile doğrudan bir çatışmaya dönüşmesi ihtimalini güçlendiriyor.

DEBKA'nın ordu ve istihbarat kaynakları hafta sonu içersinde, USS Chosin gemisinin, ABD'nin Aden ve Kızıldeniz'i korumakla görevli 151 Birleşik Görev Gücü'ne amiral gemisi olarak tayin edildiğini bildiriyorlar.

Bu işaret karşısında da İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Habibullah Seyyari de 23 Kasım Pazar günü, Gadir sınıflı denizaltıların hâlihazırda Yemen sahilinde bekleyen 4 İran savaş gemisine katılacaklarını söyledi. Amiral bu denizaltıların sayısı hakkında bilgi vermedi.

Askeri uzmanlarımız Gadir adlı bu mini denizaltıların, İran'ın iddiasına göre en gelişmiş Amerikan radarlarını bile ekarte edebileceklerini söylüyorlar. Bu minyatür gemiler Fars Körfezi'nin dışında ve doğrudan Amerikan ve Suudi donanmalarına karşı olan bir görevde ilk kez kullanılacaklar. İki donanma da Yemenli isyancılara silah gönderilmesini engellemek için bu kıyılara demir atmış bulunuyorlar.

Amerikalı ve İsrailli denizcilik uzmanları büyük bir ilgiyle İran'ın bu minik denizaltılarına gözlerini dikmiş durumdalar. Bu savaş aygıtları İran'ın sahil savunmasının ilk hattını oluşturuyor ve bu ülkenin yabancı sulardaki ilk operasyonel görünümü mahiyetindeler.

ABD ve İran'ın her ikisi de Kızıldeniz'deki varlıklarını korsanlık karşıtı mücadelenin bir parçası olarak tasvir ediyorlar, fakat askeri uzmanlarımız Tahran'ın Husilere gönderdiği silah nakliyatını güvenli bir şekilde Yemen'in Kızıldeniz sahiline bırakmaya azimli olduğunu, Amerikalıların da Suudi donanmasının bunu engelleme çabalarına destek vermede aynı oranda istekli olduğunu vurguluyorlar."

israhaber