ABD son günlerde yeni ajan skandalı ile çalkalanmakta. Beş ülke vatandaşlarının ABD istihbarat birimleri tarafından yasa dışı yollarla takip edildiğini öne sürdü.

Rus gazetesi Pravda'nın haberine göre suçlamaların Rusya, Çin, İran, Suriye ve Venezulla gibi ülkelerden değil Danimarka, İzlanda, Norveç, Finlandiya ve İsveç gibi ülkeler tarafından yapılması ABD'nin son dönemde müttefikleri tarafından dışlanması olarak görülmeli.

İlk skandal haberi, Norveç'te yayın yapan TV2 kanalı tarafından duyuruldu.

Son on yıl içerisinde 15-20 kişiden oluşan Amerika'lı istihbarat grubun Norveç vatandaşlarını takip ettiğini ve onlar hakkında Washington'a sürekli bilgi gönderdiği iddia edildi. Konu hakkında ülke yetkililerine ise bilgi verilmediği ortaya çıktı.

Her ne kadar ABD devlet birimi basın sekreteri Philip Krouli istihbarat birimlerinin çalışmaları hakkında Norveç hükümetine bilgi verildiğini öne sürse de, iddia Norveç dışişleri bakanlığı tarafından tekzip edildi.

Bir skandal haber de Danimarka'nın Poitiken gazetesinde yer aldı. Gazetenin iddiasına göre ülkede bulunan ABD büyükelçilikleri içerisinde özel gruplar bulunmakta ve bu gruplar yasa dışı yollarla ülkede takip faaliyetinde bulunmakta. Danimarka istihbarat birim başkanı Yakob Şarf, bunun gerçek olması durumunda gerekli önlemlerin alınacağını açıkladı.

Adalet bakanı ise konuda hakkında açıklama yapmak için meclise davet edildi. Sonrasında İsveç, Finlandiya ve İzlanda yetkilileri de ABD istihbarat birimlerini suçlayan açıklamalarda bulundu.

Konu hakkında gazeteye açıklama yapan istihbarat birimleri hakkında çok sayıda kitabın müellifi Rus yazar Aleksandr Kolpakidi bu tür olayların ilk defa yaşanmadığını ve ABD'nin kendisini dünya jandarması olarak gördüğü için dünyanın birçok ülkesinde CIA özel merkezlerini bulundurduğunu iddia etti.

Aleksandr Kolpakidi'nin iddiasına göre, ABD'nin gizli olarak istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu ülkeler arasında NATO ve AB üyesi ülkeler de bulunmakta. Ayrıca ABD dünya politik stratejisinde değişim yapmakta. Eski stratejiye göre "altın milyar" kuralı çalışmaktaydı ve buna göre dünyanın öncelikli ülkeler listesi bulunmaktaydı. Son dönemde ise bu gibi ülke olarak sadece ABD görülmekte.