Geçmişte Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) adına çalışmış olan Prof. Dr. William W.Keller, 11 Eylül saldırılarının ardından yaşanan korkuyu kullanarak terörle mücadele adı altında başına buyruk ihlallerde bulunan Amerikan derin devletinin sorgulanmakta olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın başlattığı soruşturmalarla sadece sokaktaki istihbaratçının değil, kararı veren hakimin, uygulayıcının ve politikacının da hesap vereceğini bildirdi.

Pittsburgh Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. William W.Keller, Polis Akademisi'nce Antalya'da düzenlenen 1. Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Sempozyumu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Keller'in "CIA'in Yürüttüğü Sorgulama Teknikleri: Terörle Mücadele ve Demokrasi Konusundaki Etkileri" hakkındaki sunumu, ABD'nin derin devletine karşı yürüttüğü soruşturmalarla Türkiye'nin Ergenekon örgütüne dönük operasyonu arasındaki paralelliği de gözler önüne serdi.

11 Eylül saldırılarından sonra ABD sisteminin insan hakları, hukuk ve demokrasi konusunda zafiyete girdiğine dikkat çeken Keller, bu bağlamda terörle mücadelede gizlilik ilkesi ile birtakım şeylerin toplumdan gizlenerek yapılmaya çalışıldığına değindi. Gizli faaliyetlerde ABD Kongresi'nin, hukukun, insan haklarının ve medyanın devre dışı bırakıldığını ifade eden Amerikalı Prof., "Bunlar yerine yetki başkanlık, Pentagon (savunma bakanlığı) ve istihbaratta toplandı." dedi.

Bu süreçte işkencenin ABD'nin dışında bir kısım yerlerde de yapılabileceği anlayışının yerleştiğine dikkat çeken Keller, bu amaçla Irak, Guantanamo ve Avrupa ülkelerinde, gözaltına alınan zanlıların sorgulandığını anlattı. Guantanamo üssünde bir kısım insanların ciddi anlamda işkenceye tabi tutulduğunu bildiren Prof. William Keller, bunun, en yüksek hakimin gizlilik kararına dayandırılarak gerçekleştirildiğini bildirdi. Tüm bu uygulamaların artık sorgulandığına işaret eden Amerikalı Prof., Obama'nın çeşitli soruşturmalar açtığını ve bunların en üst seviyelere kadar gitmesi gerektiğini savundu. Pittsburgh Üniversitesi öğretim görevlisi Keller, medyanın daha önce işkencelere karşı sessiz kalmasına karşın yeni dönemde birçok belgenin sokaklara çıktığını, medyanın birçok belgeyi yayınladığını söyledi.