ABD'de ırkçılığın yeni kodu: İslam

ABD'de ırkçılığın yeni kodu: İslam

Irkçılığın modern dünyada hoş karşılanmayacağını anlayan beyaz adam, bunu İslam düşmanlığı kisvesi altında yürütüyor.

11 Eylül saldırısının ardından ABD'de ırkçılık İslam'a yöneldi. Ülkede çoğunluğunu oluşturan beyaz ve Hıristiyan Amerikalılar, Müslümanların güçlenmesiyle ülkedeki ayrıcalıklı konumlarını yitirmekten korkuyor.


ABD'de İslam odaklı siyaseti yakından takip eden Hamline Üniversitesi'nden Prof. Dr. David Schultz, 11 Eylül saldırısının ardından ülkede ırkçılığın İslam'a yöneldiğini vurguluyor. Schultz'a göre, ülkenin çoğunluğunu oluşturan beyaz ve Hıristiyan Amerikalılar, Müslümanların güçlenmesiyle ülkedeki ayrıcalıklı konumlarını yitirmekten korkuyor


ÇÜNKÜ O BİR MÜSLÜMAN


Akşam Gazetesi'nden Şenay Yıldız'a konuşan Schultz, "Hala tekrar seçilebilme şansı var mı Obama'nın?" şeklindeki soruya "Ekonomi her şeyi yönetiyor. Birkaç yıl içinde çok büyük değişimler olabilir. Mesela Demokratlar hem Senato hem de Temsilciler Meclisi'nde kaybederlerse Obama onlara dönüp: 'Bu olanlar tümüyle sizin suçunuz' diyebilir. Başkan için en iyi senaryo bu olabilir. Din, şu anda siyah olduğu için baştan beri ona karşı olan, ama Batı standartlarında bunu dile getiremeyen kesimin tutunduğu yeni bir kod." dedi.


Schultz, "Mevcut din tartışması aslında dillendirilmeyen ırk tartışmasını gölgelemek için mi kullanılıyor yani?" sorusuna ise şu cevabı verdi. "Kesinlikle. Din ve İslam bir anlamda ırkçılık için kod. 'Obama'yı sevmiyorum çünkü o siyah' demek yerine 'Obama'yı sevmiyorum. Çünkü Müslüman' diyorlar. Bu nedenle dinle ilgili her türlü tartışma büyüdükçe büyüyor. Başkanın Müslümanlığı da, New York Camii de, Kur'an yakma girişimi de bu nedenle bu kadar tartışmaya yol açıyor ve ülke gündemini belirliyor."


AMERİKALI'NIN İNCE HATTI


"Amerikan toplumu, bu ülkede olan bazı şeyler ve alınan kararların dünyanın geri kalanında kendilerine karşı büyük bir antipati yarattığını fark ediyor mu? Mesela son günlerde izlediğimiz İslam'ı hedef alan Kur'an yakma gibi girişimler, çok tepki çekiyor..." şeklinde muhabirin yorumuna ise şu karşılığı verdi: "Hayır. Amerikalılar dünyanın geri kalanının ne düşündüğüyle ile pek ilgilenmiyor. Bunu anlamanın zor olduğunu tahmin edebilirim ama bu Amerika'nın ince hatlarından biri. Amerikalıların çoğu kendi izole dünyalarında yaşıyor ve ne diğer dinleri ne de ırkları görüyor. Bunlara ek olarak kendilerini tehdit altında hissettikleri zaman tolerans gösterilmesi konusundaki destekleri azalıyor. 11 Eylül, onlara tehdit altında olduklarını adeta kanıtladı. Bu nedenle de Kur'an yakmaya dek gidebilen akıl almaz birtakım olaylar ciddi ciddi gündeme gelebiliyor.


NEW YORK CAMİİ AÇIKLAMALARI HATALIYDI


Başkan Obama'nın New York'ta yapılacak camiyle ilgili açıklaması bence büyük bir hataydı. Önce cami inşasını destekler bir açıklama yaptı, ardından da bir çeşit geri adım... İleri ve geri adımlar atıyor. Bu nedenle gerçekten onun tam olarak nerede durduğunu anlamak zor. İnsanlara bir anlamda İslam Toplum Merkezi inşaasını eleştirebilme imkanı tanıdı. Unutmayın cami bile değil, sadece bir toplum merkezi inşaasını konuşuyoruz. İçinde bir de cami olacak.


HALKIN 'YÜZDE 25'İ DİNDAR VE İBADET EDİYOR


İbadet eden ABD'lilerin sayısı azalsa dahi ortada oldukça dindar ve ibadet eden yüzde 25'lik bir grup var. Bu kesim oy kullanıyor ve siyasette de etkin. Ben bu insanların kasımdaki ara seçimlerde oy kullanmalarını bekliyorum. Bunu bir düşünün. Kasımdaki seçimlerde toplam nüfusun sadece yüzde 40'ı sandığa gidip oy kullanacak. Bu, dindar blok seçim üzerinde oldukça etki sahibi olacak demektir.


OBAMA BİR SONRAKİ DARBEYİ BEKLEYEN BOKSÖR GİBİ


Obama kendisinin siyasi belirleyiciliğinin ne olduğunu tanımlayamadı. Artık kendisinin kim olduğu ve ne başarmak istediği konusunda güçlü hikayeler söyleme kapasitesini yitirmiş durumda. Şu anda Cumhuriyetçilerin daha güçlü hikayeleri var ve Obama sürekli olarak defansa geçmiş vaziyette. Yumruğunu sıkıp yüzünü kapatıp bir sonraki darbeyi bekleyen bir boksöre benziyor. Bir deyiş var bilirsiniz: Ya belirleyici ol ya da belirlenen diye. Bu çok doğru ve Obama şu anda belirleyici olma özelliğini yitirmiş durumda. Obama'dan beklentiler çok yüksekti ve beklentilerin çok altında bir bölümünü yerine getirebildi.