ABD'liler de iyi niyetli İranlılar da
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran ziyaretinin çok yararlı ve verimli geçtiğini belirterek, Türkiye ile İran çok köklü tarihi ve medeniyeti olan, her bakımdan güçlü iki ülkedir dedi.
Abdullah Gül, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 10. liderler Zirvesine katılmak üzere geldiği İran'ın başkenti Tahran'da, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve dini lider Ayetullah Ali Hamaney ile ayrı ayrı biraraya geldi. Gül, daha sonra görüşmelerine ilişkin Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
İran tarafıyla görüşmelerde ikili ilişkilerin gözden geçirildiğini ve hedeflerin yenilendiğini belirten Gül, iki ülke ticaret hacminin 20 milyar dolar düzeyine çıkarılması için karşılıklı olarak kolaylık gösterileceğini söyledi.
Enerji ve ulaştırma konularının da ele alındığını ifade eden Gül,
"Ulaştırma önemli, çünkü bizi Orta Asya'ya bağlayan demiryolları ve karayolları buradan geçiyor. Eski ipek yollarının canlandırılması açısından bu önemli" diye konuştu.
EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI
Tahran'a. EİT 10. Liderler Zirvesi için geldiğini hatırlatan Gül, "bu teşkilatın tarihinin eskiye dayandığını, 1985'te Türkiye, İran ve Pakistan tarafından yeni bir şekil verildiğini" söyledi.
Sovyetler'in dağılmasında sonra Afganistan ve Tacikistan'ın yanısıra Türk cumhuriyetlerinin de EİT'e üye olduklarını aktaran Gül, bölgenin tek işbirliği teşkilatı olan EİT bünyesinde ekonomik ve ticari ilişkileri artırmak ve serbest ticarete yönelik mekanizmalar kurulduğunu bildirdi. Tarafların, gümrük listelerini oluşturup düzenlediklerini ve karşılıklı indirimlerin başlayacağını anlatan Gül, gümrüklerin 2015'e dek tamamıyla indirileceğini dile getirdi.
Türkiye'nin bu bağlamda ihracatının artacağını belirten Gül, "EİT'e, kurucusu olduğumuz için önem veriyoruz. Türk cumhuriyetleriyle de birlikte olduğumuz önemli bir teşkilattır" dedi.
"DÜNYADA YENİ SİYASİ BİR DÖNEM VAR"
Açıklamasında uluslararası siyaset ve ilişkilerde yeni bir sürece girildiğini belirten Gül, "Dünyada yeni siyasi bir dönem var. ABD'deki seçimden sonra böyle bir döneme girdi dünya. Daha önceki Amerikan idaresi, tek taraflı kararlar alan, gerektiğinde tek taraflı uygulayan ve düşüncelerini yeri geldiğinde empoze eden bir metot ve stil takip ediyordu" dedi.
Yeni ABD yönetiminin öncekinin tersine farklı bir yöntem izlediğini vurgulayan Gül, "Yeni yönetim, çok taraflı olacağını, herkesi dinleyeceğini, herkesten tavsiyeler alacağını ve problemli konularda diyalog kuracaklarını açıkça ortaya koyan ve söyleyen bir yönetim. En azından şimdiye kadar ve devam ettireceklerini söylüyorlar" diye konuştu.
Gül, bir soru üzerine, İran tarafıyla dünyanın yeni siyasal atmosferini de konuştuklarını ve bu çerçevede sorunların diyalog yollarıyla çözülmesi konusunda fikirlerini paylaştığını söyledi.
Görüşmelerden memnun kaldığını belirten Gül, "İran'ın da memnun kaldığını zannediyorum. Hem ikili ilişkiler hem bölgesel hem de dünya meseleleriyle ilgili iyi ve faydalı görüşmeler oldu" dedi.
İRAN-ABD İLİŞKİLERİ
Gül, İran-ABD ilişkilerinin düzeltilmesine yönelik olarak her iki tarafı da iyiniyetli gördüğünü söyledi.
Türkiye'nin arabuluculuğuna ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, uluslararası ilişkilerde bunun kendine özgü bir yöntemi olduğunu ve Türkiye'nin değerli çalışmalarının herkesçe farkedildiğini bildirdi. Türkiye'nin, İran ile komşu ve dost; Batı ile müttefik olduğuna işaret eden Gül, "Dolayısıyla böyle özelliği olan ülkeye, tabii ki çeşitli dar kalıplar içine girmeyecek birçok görevler düşer" dedi.
Gül, "30 yıllık birikmiş meseleler birden bire olmaz. Gördüğüm, herkesin iyiniyetli olduğu. İranlılar da Amerikalılar da iyiniyetli. Çalışılacak, tabii bir anda hemen buz dağları erimez. İyiniyet olması başlı başına bir değişikliktir" diye konuştu.
Taraflar arasında güven artırıcı adımlar için kullanılan ifade ve cümlelerin önemli olduğunu belirten Gül, "Söylemler konuşma şekliyle başlar, başlamış durumda. En önemli şey bu. Birisine hitap ederken kullandığın cümleler, ilk şey budur. O açıdan baktığımızda 180 derece değişim var. Samimi olunduğunu gösterecek davranışlarla güven ortamı oluşturulabilir" dedi.
"İSRAİL ZİYARETİ PROGRAMLANMIŞ DEĞİL"
Gül, İsrail'e olası bir ziyaretle ilgili soruya da, "Programlanmış değil. Niyetimiz vardı, Gazze olaylarından sonra o ziyaret yapılamaz oldu" diye yanıt verdi.
Gül, koşulların oluşması durumunda Filistin ve İsrail ziyaretlerinin olabileceğini, ancak şu anda böyle bir ziyaretin söz konusu olmadığını söyledi. İran ve İsrail'in güvenlik kaygılarının giderilmesine ve bunun mümkün olup olmadığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Gül, "Hepsinin zemini var, BM Güvenlik Konseyi'nde var. Olabilir, hepsi olabilir. BM'nin 687 sayılı kararına bakarsanız meşruiyet zeminleri vardır. Çok geniş kapsamlı çalışmaların neticesinde ulaşılır. Dünyanın yeni çağa girmesi gibi bir dönem yaratır. Olmayacak şeyler değil, hepsi olabilir" diye konuştu.
OBAMA'NIN TÜRKİYE ZİYARETİ
Gül, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyaretinin önemli ve kendi başına bir mesaj olduğunu belirterek, "Bu ziyaretten memnuniyet duyuyoruz" dedi.
"Dönemin başında raylar iyi döşenirse o rayların üstünden çok mesafeler alınır. Buna da bu ziyaret fırsat verir" diyen Gül, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un ziyaretinin de önemli olduğunu bildirdi. Türkiye-ABD arasındaki ortak çalışma alanlarının benzerine çok az ülke arasında rastlandığını vurgulayan Gül, "Bunlar da iyi bir işbirliğinin ortaya çıkması, ikili ilişkiler, bölge ve dünya açısından önemli" diye konuştu. Gül, iki ülke arasındaki işbirliğine ilişkin olarak da, "İşbirliği, beraber çalışmadır. Çıkarımıza olan işlerde beraber çalışıyoruz. Çıkarımıza olmayan hiçbir şey bize ne zorla yaptırılmıştır, ne de Türkiye kabul etmiştir" dedi.
"Türkiye-ABD ilişkileri epeyidir sağlıklı bir zeminde yürüyor. Bu dönem daha da sağlıklı ve verimli hale gelecektir" diyen Gül, "Amerikalıların empoze ettiği ve Türkiye'nin de yaptığı bir ilişki değil. Bunu herkes bilsin. Bunu kabullenmeyenler vardır" diye konuştu.
Gül, "Türkiye, yeri gelmiştir, biz sizden daha iyi biliyoruz ve doğrusu budur demiş ve ısrar etmiştir. O gün kabul görmemiştir ama sonradan Türkiye'nin haklılığı ortaya çıktığında hep saygınlık olmuştur. Türk dış politikasının en önemli değişikliği budur. Kendisine empoze edilen işleri yapan değil, bunları tartışan ve gerektiğinde kendisi empoze eden bir politika" dedi. Gül, bugünkü zirvede, EİT'e üye ülke liderleriyle ikili görüşmelerde bulunacağını da sözlerine ekledi.