ABD'nin gözü Kerkük'te
ABD, petrol zengini Kerkük'ün Kürt yönetimine girmesi için Kürtleri desteklemekle kalmayıp, Türkmen-Arap işbirliğini bozmaya çalışıyor
ABD, petrol zengini Kerkük'ün Kürt yönetimine girmesi için Kürtleri desteklemekle kalmayıp, Türkmen-Arap işbirliğini bozmaya çalışıyor
El Cezire televizyonu Irak'ın Kerkük kentiyle ilgili Ankara'da düzenlenen 'Kerkük 2007' adlı diyalog toplantısını canlı yayımlayarak çok iyi yaptı. Bu toplantı sayesinde, ABD işgali ve uşaklarının formüle ettiği anayasanın 140. maddesi doğrultusunda yapılacak referandumda diğer Kürt kentlerine katılabilmesi umuduyla, Kerkük'ün demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir Kürt saldırısı yaşandığı görüldü.
Kerkük, Irak'ın ekonomik akciğeri. Çünkü kent Irak petrollerinin yüzde 45'ine sahip ve bu yüksek rakam kentin Kürtlerden önce Amerikalıların hedefi olacağı anlamına geliyor. Zira halihazırdaki Amerikan yönetimi Irak'ın petrollerine el koymak için Irak'a savaş açtı ve ülkeyi işgal etti. ABD Başkanı George W. Bush, yeni Irak stratejisini açıkladığı son konuşmasında, "Teröristlerin' enerjiye el atması Irak'ta yenilgi anlamına gelir" diyerek yönetiminin bu hedefini açıkça dile getirdi.
Bush ayrılıkçı Kürtleri kullanıyor
ABD yönetimi bu hedefi gerçekleştirmek için uşak Kürt müttefikiyle birlikte gerginliği artırmaya ve kentteki Arapları boşaltmaya çalışıyor. Ankara'da yapılan toplantıya katılan konuşmacılar, işgalden bu yana 317 bin Kürt'ün Kerkük'e yerleştirildiğini, 40 bin Arap'ın Kürtler tarafından şehirden çıkarıldığını ve yüzlerce, hatta binlerce Kerküklü Arap'ın da, Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani de dahil bazı Kürt liderlerin işgal ettiği Süleymaniye, Erbil ve Irak'ın diğer kentlerindeki Kürt cezaevlerinde tutulduğunu ifade etti. Hal böyleyken çoğu onurlu Kürt, liderlerinin tutumlarını ve ABD'ye uşaklık etmesini reddediyor, Irak'ın Arap evlatlarıyla kurdukları ilişkilerle övünüyor.
Bazı Kürt liderlerin ayrılıkçı eğilimlere sahip olduğu uzun zamandır biliniyor. Kerkük'ün demografik yapısını değiştirmeye yönelik süregelen girişimleri de biliniyor ancak bütün bu girişimler şu ana dek başarı elde edemedi. Zira Kerkük halkı kentin Arap kimliğini savunmaya hazır ve bu bağlamda Türkmen kardeşleriyle de başarılı biçimde işbirliği yaptılar. Fakat ABD yönetimi şu an, mevcut milliyetçi eğilimleri besleyerek, kentteki Türkmen kimliğini ön plana çıkararak, klasik emperyalizmin 'Parçala yut' politikasını dayatarak ve Araplarla Türkmenler arasında fitneyi körükleyerek, aynı vatanın ve aynı kentin evlatları arasındaki bu işbirliğini ve kenetlenmeyi bölmeye çalışıyor.
Kerkük uyumun yansımasıydı
Kerkük'ün durumu, bütün Arapların kentin Arap kimliğini korumak için hızla harekete geçmesini gerektiriyor. Tabii sebep sadece bu kentin Irak'ın ekonomik akciğeri olmasıyla ilgili değil. Kerkük aynı zamanda bütün Irak halkının kardeşlik ve uyum ruhunu da yansıtıyor. Acaba Araplar kent için harekete geçecek mi yoksa şu an bazı Kürt liderlerin yönetimine boyun eğmiş Irak kentlerinde yaşandığı gibi, Arap kentlerine girmek için gelecekte de Kürtlerden izin almayı mı bekleyecekler?
FEVAZ EL ACEMİ
(Katar gazetesi Şark, 16 Ocak 2007)