ABD'nin Ortadoğu Projeleri İçin Son Yok!
Ortadoğu, kendisini okuyamayanlar için şaşırtıcı olmayı hep sürdürecek. Ancak ABD bölgenin iç dinamiklerine kulak asmaya hiç niyetli görünmüyor.
2003 Mart'ındaki işgalin ardından bugüne kadar geçen süre içinde Irak'ta dünya kamuoyunun gözleri önünde yaşanan elim hadiseler, bu ülkenin ABD için bir batağa dönüştüğünü yeterince ortaya koydu. Artık gerçeğin ABD tarafından da kabullenilmiş olduğu görülüyor.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates, basına yansıyan ifadesinde Irak'ta ABD tarafının 'büyük bir düş kırıklığı' yaşadığını beyan etmiş oldu. Oysa ABD, süpergüç olmanın mağrur edası içinde Irak'ı yeniden şekillendirmek gibi büyük bir iddiayla işgal planı uygulamıştı. Şimdi işgalin bilançosu alındığında ABD'nin kendi namına müşahede ettiği, aslında hiçbir hesabının tutmamış olduğudur. Neydi Gates'i hayal kırıklığına sevk eden? Gates'in hayal kırıklığı, Irak'taki siyasi yapının ulusal uzlaşmayı desteklememiş olmasından kaynaklanmıştı.
Gates'in ABD' nin Irak'ta tesis etmeye çalıştığı Batı yanlısı bir hükümet oluşumunun tutmaması karşısında düştüğü bu hayal kırıklığı durumu, şu hakikati ortaya koymaktadır: ABD, vaziyet etmeye kalktığı coğrafya konusunda cehalet içindedir. ABD'li bakanın Irak'a ilişkin son açıklamaları, aslında rakipsiz bir süpergüç olma önkabulüyle davranan ABD için karizmayı hayli bozan bir hezimet durumunun beyanıdır. Ortadoğu coğrafyasının tarihten bugüne taşıyageldiği karakter özelliklerini, daha doğrusu kimyasını bir nebze olsun kavramış bir dünya ülkesinin özellikle bu coğrafyaya karşı 'megalomanik' bir tavırla değil de hiç olmazsa 'temkinli' bir tavırla yaklaşacağı beklenir. Ortadoğu coğrafyasının ve de Irak'ın tarihi gerçekler ışığındaki hususiyetlerini kavramış bir zihniyet, Irak'ın 'giden dönmez ülkesi' olduğu hakikatini aklının bir köşesinde daima muhafaza eder.
Ortadoğu'nun hesapları bozan yapısı
Genelde Ortadoğu'nun, özelde de Irak'ın nasıl bir kimyası olduğunu bir derece ifade etmek için biraz ironik biçimde zikrettiğim deyim, bu coğrafyanın hesapları bozan yapısını özetler. Tarihi seyirde bu hakikati temellendirmeye yönelik birçok esaslı hadise sıralamak mümkün. Zaten, bu zaviyeden meseleye bakanlar için en esaslı ibretler, ABD'nin 2003 Irak işgalinde saklı. Ancak Ortadoğu, bugünün süpergücü ABD için vazgeçilmez bir küresel güç ve yönetim becerisi sergileme sahasıdır. ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin Ocak 2007'deki "Ortadoğu'da kalıcıyız" açıklaması, bu vazgeçilmezliği bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. ABD bu sebepledir ki Ortadoğu'ya yönelik olarak, bu bölgenin hususiyetlerini kavramaya çalışmak yerine, Edward Said'in ifadesiyle 'emperyal kibrin körlüğü' içerisinde, okyanus ötesinden bölgeye elbise biçme kararlılığını sürdürüyor.
ABD'nin bölgeye yönelik elbise biçme operasyonları, Batılı zihniyetçe şekillendirilmiş pazarlama usullerine duyulan inanç doğrultusunda 'ürün çeşitlemeleri' şeklinde cereyan etmektedir. ABD'nin yeni geliştirdiği ürün çeşitlemesi listesindeki ürün kalemleri arasında, bu yılın sonbaharında bir Ortadoğu konferansı düzenlemek yer alıyor. Bir diğer ürün kalemi olarak İran dışındaki bölge ülkelerinin elini güçlendirmek için İsrail, Suudi Arabistan, Mısır ve Körfez ülkelerini silahla donatmak var listede.
ABD'nin, müttefiki İsrail'i ve sözde Sünni bloku destekleyip İsrail-Arap koalisyonu oluşturma gayretlerinin temelinde, işgal sonrası Irak'taki gelişmelerin beklenenin aksine İran'ın elini güçlendirmiş olması yatıyor. Oysa bu gelişmeler, Ortadoğu'nun oyun ve hesapları bozan iç dinamiklerinin ortaya çıkardığı tercihlerin neticeleridir.
Ortadoğu bölgesi, kendisini okumayı beceremeyenler için şaşırtıcı olmayı hep sürdürecektir. Ancak, ABD küresel bir güç olarak sürdüregeldiği dışarıdan elbise biçme operasyonları ile bölgenin iç dinamiklerine kulak asmaya hiç niyetli görünmemektedir. Bu sebeple de her şeyin en iyisini ben bilirim zihniyetinin ürünü olan bölgeye dışarıdan elbise biçme operasyonları, duvara toslamaya her zaman namzettir. Dolayısıyla, en azından yakın vadede bölgeye hariçten gazel okumaya devam edecek olan 'küresel kibir' içindeki ABD'nin Ortadoğu'ya yönelik proje üretme mesaisine dur durak yok gözüküyor.
Dr. Mummammer Öztürk: Siyaset bilimci
RADİKAL