Abdul-Halim Sadulayev'i Rahmetle Anıyoruz
17 Haziran 2006'da Rus işgalci ve işbirlikçi hainler tarafından acımasızca Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdul-Halim Sadulayev şehit edildi.
Şehidimiz Abdulhalim Sadullayev anısına Çeçen online haber sitesince yayınlanan yazıyı aktarıyoruz.
O Allah'ın sözü ile bizlere hitap ederdi ve Allah'ın mührü ile de aramızdan ayrıldı. Şehid olduğu zaman işbirlikçiler sonra anlatırlar: "Galiba Allah'ın sevdiği bir kulu öldürdük, Nur yanıyor baksanıza." Abdul-Halim'in aktığı kan bile elinde Allah lafzını oluşturmuştu. Çeçenistan'da tüm halk şahit oldu ki gökyüzünde Allah C.C. halka ve içbirlikçilere bir son uyarı yaparcasına net bir şekilde Abdul-Halim'i şehit ettikleri zaman Allah lafzını göstermişti. İnsanlar net bir şekilde o lafzı okuyabiliyorlardı.
Abdul-Halim'i tanıyanlar ve tanımayanlar ama tüm çeçenler onun şehadetiyle bir şaşkınlık bir burukluk yaşadılar. Herkes şöyle diyordu: " Nasıl farkında olamadık. Nasıl bu adam bizlerin arasında yaşarken fark edemedik?" Şehit olduğu zaman onu görenler herkes işbirlikçilerden ayrıldı ve gittikleri her yerde onu anlattılar ve Allah'tan affedilmelerini istediler. İnsanlar kendi aralarında birbirine soruyorlardı: " Acaba neden bir tek adama bu kadar çok güzellikler verildi? Demek ki adamın yaşadığı ve yürüdüğü yol haktır ondan olması gerek", derlerdi.
Onu tanımaya fırsat bulanlar şöyle dediler: " Biz onu çok geç anladık."
Abdul-Halim, daha doğrusu Allah C.C. insanları Kafkasya'da olan biten şeyleri hakkında tekrar düşünmeye ve elden geçirmeye mecbur kıldı. Onunla beraber olanlar ise sevindiler ve saflarına bir güç geldi ve imanları güçlendi.
Abdul-Halim kendini öne çıkarmayı hiç sevmezdi ve her müslüman gibi sade bir kısa hayat yaşadı başkaların gölgesinde Allah onu şehit edene kadar.
Şehit olmadan önce hafız olmaya çalışıyordu ve Kur'anı Kerimi ezberlemişti. Önceden ÇİC Fen Edebiyatını bitirmişti. Birinci ve İkinci Çeçen cihadında yer almış ve mücahitleri hiç yalnız bırakmamıştı.
Kendini Allah'a ibadet etmesi ve onun yolunda mücadele etmeye adamıştı. Devamlı gençlerle ilgilenirdi ve her kasabayı gezerek gençlerle toplantı yaparak İslamı anlatırdı. Cuma günleri ÇİC TV programlarına katılarak vaaz verirdi. Bir sefer onu dinleyip te kötülüklerden vazgeçmeyen çok nadirdir Çeçenistan'da. Devamlı yanında olan arkadaşları da aynı şekilde şehit düştüler. Gerat, Muhammed, Ramazan, Usman hepsi şehit oldu. En son İsa Muskiyev Abdul-Halim'in intikamını alarak şehit oldu. Allah o güzel insanların şehadetlerini kabul etsin.
Abdul-Halim'in tüm düşünceleri "ŞEREF" sözüne dayanıyordu. Onu koruyan ona sahip olan insan dosdoğru insan olur derdi. Rus işgalcilerle işbirliği yapan munafıklara bile munafık demezdi sadece " Şerefini kaybedenler" ifadesini kullanırdı.
Kafkasya'daki din ve kültür birliğini Allah'ın bir lütfü olarak tanımlardı. Ve herşey den çok bağımsız hür olarak yaşamayı severdi. Şöyle derdi: " Bize kölelerin bir devleti lazım değil. Bizler, toplulukların hürriyetle yaşayacağı bağımsız bir devleti kuracağız."
Abdul-Halim şöyle derdi: " Bizim tüm liderler ve başkanlar hür olarak dik duruşla şehit düştüler. Hiçbir zaman düşmanla dalga geçmediler ve onu küçük düşürmeye çalışmadılar. Bu onların büyüklüğü ve insana verdiği saygısını gösteriyordu. Bizler de aynı yolun takipçiyiz. İşte Abdul-Halim bu idi.O bir düşünür idi.İlme çok büyük önem verirdi ve saygı gösterirdi.Düşmana karşı en şiddetli nefret duymasına rağmen, yol arkadaşını, hanımını Rus FSB'nin işkencesine ve tecavüzüne uğrayarak şehit olduğu halde şöyle diyordu: " Bizlere o yöntemler yakışmaz bir köle değiliz. Ancak köleler intikamını alırken böyle davranır. Ancak köle psikolojisine sahip olanlar bunu yapabilirler. Bizler hiçbir zaman sizin gibi olmayacağız." Abdul-Halim çok soğukkanlı biri idi. O şöyle derdi: " Eğer duygusal davranırsak iştte o zaman biz kaybederiz, bizim olaylara soğukkanlı yaklaşmamız gerekiyor."
Abdul-Halim dağınık olan, hem dışardan hem içerden dağıtılan mücahitleri birleştirdi. Dediğimiz gibi onunla bir sefer oturup konuşan doğru yolu seçerdi. Cumhurbaşkanı olduğunda tüm Kafkasya'daki mücahitleri ona biat ettiler ve birleştiler. Onun bereketiyle bugüne kadar böyle devam ediyor ve inşaallah devam edecektir. Kısacası o kardeşleri birleştirici idi. Abdul-Halim hakkında çok şeyler söylenirdi. Abdul-Halim şehit oldu ve miras olarak cihadı bıraktı. Yani kötülüğe adaletsizliğe karşı şerefimizi korumak için mücadele vermeyi çağırdı bizleri. Ne mutlu bugün onu hatırlayıp ona dua edenlere, demek ki onlar onu anlamışlar ve aynı yolda devam ediyorlar.
Ey Abdul-Halim Allah seni Firdevs cennetiyle mükâfatlandırsın. Seni unutmadık ve unutmayacağız.
alkavkaz