Abdurrahman Dilipak: AB karnemiz!
Elipshaber.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazını iktibas ediyoruz
Abdurrrahman Dilipak: AB karnemiz!/Elipshaber.com
6 ay bir güz gitmişiz, bir arpa boyu bile yol almamışız. AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması olarak da bilinen Ankara Anlaşması, Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanmış. 2025 itibarı ile 62 yıl olmuş. 62 yıl süren bir nişanlılık. Üstelik bu ölümüne aşk; NATO ile başlar. Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin protokol 17 Ekim 1951 tarihinde imzalanmış, 18 Şubat 1952 tarihinde kabul edilmiş, Yunanistan'la birlikte üyeliğimiz kesinleşmiş. Biz BM şartını 26.6.1945’de imzalamışız. Yani ona da 80 yıl olmuş.
24.2.1955’de İngiltere, İran, Irak Pakistan ile birlikte CENTO’yu kurduk. Orta Doğu'da SSCB'ye karşı NATO'nun bir uzantısı olarak kurulan Bağdat Paktı'nın oluşum süreci Mayıs 1953'te ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'ın Ortadoğu ülkelerine yaptığı geziyle başladı. (Foster’e ithafen, Nazım’dan https://www.youtube.com/watch?v=JTV5j_7DGgU)
2 Nisan 1954'te Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan dostluk ve iş birliği antlaşması kuruluş için önemli bir aşama oldu. Ekim 1954'te Ankara'yı ziyaret eden Irak Başbakanı Nuri Said Paşa, Türkiye ile Irak'ın Ortadoğu'da bir savunma örgütü oluşturmayı kararlaştırdıklarını açıkladı. 24 Şubat 1955'te Türkiye ile Irak arasında imzalanan karşılıklı iş birliği antlaşmasına 4 Nisan'da Krallık’ın, 23 Eylül'de Pakistan'ın, 3 Kasım'da da İran'ın katılmasıyla Bağdat Paktı kurulmuş oldu. ABD ise pakta gözlemci üye olarak katıldı. 21 Temmuz 1964’te Türkiye, İran Pakistan RCD’yi, yani Bölgesel Kalkınma ve İşbirliği örgütünü kurdu.
Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği (Regional Cooperation for Development-RCD), Türkiye, İran ve Pakistan arasında bölgesel iş birliğini güçlendirmek amacıyla kurulan uluslararası örgüt. 1985'te RCD'nin bir uzantısı olarak Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) kuruldu. Ülkemizin İsrail'i tanıdığı 28 Mart 1949 tarihini takiben, Türkiye'nin İsrail nezdindeki ilk diplomatik temsilciliği 7 Ocak 1950'de resmen açılmıştır. İsrail’le diplomatik ilişkilerimiz hiçbir zaman kesilmedi. “Kyato’yu imzala” diyorlar imzalıyoruz, “Paris Şartını imzala” imzalıyoruz, “Kopenhag yerel yönetimler özerklik şartını imzala” hemen kabul ediyoruz... Sonra hiçbirini tam olarak yapmıyoruz. Paris’ten dönüp hemen fosil yakıt yatırımı yapıyoruz.
BM’yle ilişkilerimizde “hub” niteliği taşıyan İstanbul’un bir BM merkezi haline getirilmesi konusunda ilginç gelimeler oldu. Bir yandan hem şikayet ediyor hem de uluslararası uygun adım gidiyoruz. Bugüne kadar BM’yle 13 kuruluşun İstanbul’da ofis açması sağlandı... Bunlar; BM Nüfus Fonu (UNFPA) Orta Asya ve Doğu Avrupa Bölgesel Ofisi (EECARO) - BM Kalkınma Programı (UNDP) İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (UNDP-IICPSD) - BM Kadın Birimi (UN Women) Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi - UNDP Avrupa ve BDT Bölgesel Ofisi - BM Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Ofisi - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlık Coğrafi Ayrık Ofisi - BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi’nin (OCHA) İstanbul Ofisi - UNDP Küresel Müşterek Hizmetler Merkezi (GSSC) - BM Gönüllüleri (UNV) Avrupa ve Orta Asya Ofisi - Dünya Gıda Programı (WFP) İstanbul Bölge Ofisi - Uluslararası Göç Teşkilatı (IOM) İstanbul Bölge Ofisi - BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) İstanbul Ofisi - BM Kalkınma Eşgüdüm Ofisi (DCO) İstanbul Bölge Ofisi…
(AB Katılım Müzakerelerinde Aralık 2017 Tarihi İtibariyle Mevcut Durum için yazının sonundaki NOT’a bakınız)
2006’dan 2016 ya 16 Fasıl açılmış. 8 Fasıl Kıbrıs nedeniyle konsey tarafından engellenmiş. Kıbrıs Rum kesimi 6 fasılı tek taraflı olarak bloke etmiş. 13 Aralık 2016 ya kadar siyasi blokaja tabi olmayan 5 fasıl var. Bunlar: 5 / Kamu alımları, 8 / rekabet politikası, 19 / sosyal politika ve istihdam, 34 / kurumlar ve 35 / diğer konular... Açılan fasıllar 25,20,18,32,21,28,6,7,10,4,16,27,12,22,17,33.. Kıbrıs sebebiyle konseyin engellediği: 1,3,9,11,13,14,29,30.. Rumların Blokajı: 2,15,23,24,26,31
Katılım Müzakerelerinde Mevcut Durum: (Kaynak. https://www.ab.gov.tr/katilim-muzakerelerinde-mevcut-durum_65.html) Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri, 3 Ekim 2005 tarihinde başlamıştır. Aynı tarihte, müzakerelerin usul ve esaslarını belirleyen "Müzakere Çerçeve Belgesi" de kabul edilmiştir. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri, Müzakere Çerçeve Belgesi doğrultusunda, 35 fasıl üzerinden yürütülmekte olup, toplumsal yaşamın hemen her alanını kapsamaktadır. Öte yandan, 34. Kurumlar ve 35. Diğer Konular fasılları, müzakerelerin en son aşamasında ele alınmaktadır. Müzakere sürecinde fasıllar, aday ülkelerin AB Konseyi tarafından belirlenen açılış kriterlerini yerine getirme durumuna göre açılmakta ve yine her fasıl için Konsey tarafından belirlenen kapanış kriterlerini yerine getirme durumuna göre geçici olarak kapatılmaktadır. Üye ülkelerden yalnızca birinin bile olumsuz görüş beyan etmesi, fasılların açılmasını veya kapatılmasını engelleyebilmektedir. Müzakerelerin ilk aşamasını tarama toplantıları oluşturmaktadır. İlk tarama toplantısı, 20 Ekim 2005 tarihinde “Bilim ve Araştırma” faslı için, son tarama toplantısı da 13 Ekim 2006 tarihinde “Yargı ve Temel Haklar” faslı için yapılmıştır. Tarama süreci devam ederken, 12 Haziran 2006 tarihindeki Konferans’ta (HAK), “Bilim ve Araştırma” faslı müzakerelere açılmış ve bahse konu fasıl geçici olarak kapatılmıştır. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinde, halihazırda 16 fasıl müzakereye açılmış olup, bir tanesi geçici olarak kapatılmıştır.
Müzakereye Açılan 16 Fasıl: 25) Bilim ve Araştırma (müzakerelere geçici olarak kapatılmıştır) (Avusturya, 12.06.2006), 20) İşletme ve Sanayi Politikası (Almanya, 29.03.2007), 18) İstatistik (Almanya, 26.06.2007), 32) Mali Kontrol (Almanya, 26.06.2007), 21) Trans-Avrupa Ağları (Portekiz, 19.12.2007), 28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması (Portekiz, 19.12.2007), 6) Şirketler Hukuku (Slovenya, 17.06.2008), 7) Fikri Mülkiyet Hukuku (Slovenya, 17.06.2008), 4) Sermayenin Serbest Dolaşımı (Fransa, 19.12.2008), 10) Bilgi Toplumu ve Medya (Fransa, 19.12.2008), 16) Vergilendirme (Çek Cumhuriyeti, 30.06.2009), 27) Çevre (İsveç, 21.12.2009), 12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı (İspanya, 30.06.2010), 22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu (Litvanya,05.11.2013), 17) Ekonomik ve Parasal Politika (Lüksemburg, 14.12.2015), 33) Mali ve Bütçesel Hükümler (Hollanda, 30.06.2016).
Biz bu gidişle 20775 de filan AB üyesi oluruz, tabi AB o kadar yaşarsa. 14 fasıl, AB Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. 11 Aralık 2006 tarihli AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nde alınan karar uyarınca, Ek Protokol’ün uygulanması 8 fasıl için açılış kriteri, diğer tüm fasıllar için ise kapanış kriteri olarak belirlenmiştir. Bu nedenle 25. Bilim ve Araştırma faslından sonra müzakerelere açılan hiçbir fasıl, geçici olarak dahi kapatılamamıştır. Söz konusu kararda, “Konsey, Türkiye, Gümrük Birliği’ni Kıbrıs da dahil olmak üzere on üye ülkeyi kapsayacak şekilde genişleten AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması’nın Ek Protokolü’nde yer alan taahhütlerini yerine getirene kadar, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne getirdiği kısıtlamalarla ilgili sekiz faslın müzakerelerinin askıya alınmasına ve diğer fasılların kapanmamasına karar vermiştir” ifadesi yer almaktadır.
11 Aralık 2006 tarihli Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi Kararı Çerçevesinde Askıya Alınan Fasıllar: 1) Malların Serbest Dolaşımı, 3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, 9) Mali Hizmetler, 11) Tarım ve Kırsal Kalkınma, 13) Balıkçılık, 14) Taşımacılık Politikası, 29) Gümrük Birliği, 30) Dış İlişkiler, ayrıca GKRY, 8 Aralık 2009 tarihli Genel İşler Konseyi toplantısında, 6 fasılda ilerleme kaydedilmesini tek taraflı olarak bloke ettiğini ve ilişkilerin normalleşmesi şartına bağladığını beyan etmiştir.
GKRY’nin Tek Taraflı Bloke Ettiği Fasıllar: 2) İşçilerin Serbest Dolaşımı, 15) Enerji, 23) Yargı ve Temel Haklar, 24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, 26) Eğitim ve Kültür, 31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası. Öte yandan, Türkiye için 33 fasıldaki tarama süreci 2006 yılında sona ermiş olmasına rağmen, 8 faslın tarama sonu raporu Konsey’de beklemektedir. Tarama sonu raporlarının Konsey tarafından onaylanmamış olması, bu fasıllardaki muhtemel açılış kriterlerinin resmi olarak Türkiye’ye bildirilmemiş olması anlamına gelmektedir. Sahi bu zoraki evlilik nasıl olacak. TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ KIBRIS RUM KESİMİNİN OLURUNA BAĞLI. Üstelik, AB, Kıbrıs’ı Rum kesiminin şahsında bir bütün olarak tanıyor. Yani KKTC onların kitabında yok hükmünde. Konsey’de Ele Alınmayan Tarama Sonu Raporları: 2) İşçilerin Serbest Dolaşımı, 13) Balıkçılık,
14) Taşımacılık Politikası, 15) Enerji, 23) Yargı ve Temel Haklar, 24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, 30) Dış İlişkiler, 31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası. AB Konseyi’nin Ek Protokol Kararı nedeniyle hiçbir fasıl geçici olarak kapatılamamakla birlikte, 20. İşletme ve Sanayi Politikası ile 21. Trans-Avrupa Ağları fasılları teknik olarak kapatılmaya hazır durumdadır. Ayrıca, 5 fasılda 7 kapanış kriterini yerine getirdiğimiz Komisyon tarafından yazılı olarak teyit edilmiştir. Kapanış kriterlerinin yerine getirildiği teyit edilen fasıllar: 6) Şirketler Hukuku (1 KK / Komisyon Kararı), 20) İşletme ve Sanayi Politikası (1 KK), 21) Trans-Avrupa Ağları (1 KK), 28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması (1 KK), 32) Mali Kontrol (3 KK). Sahi onlar mı bizi kandırıyor, biz mi onları kandırıyoruz. Bir yandan NATO’ya “Haçlı ittifakı” diyoruz, öte yandan NATO’nun en sadık üyesiyiz, nasıl oluyor bu iş. AB için demediğimizi bırakmadık, şimdilerde ise AB Kapısında 43 yıldır uysal koyun gibi bekleyip duruyoruz. Ne onlar bizi içeri alıyorlar, ne bahçe kapısından/bekleme odasından ayrılmamıza izin veriyorlar, zaten ne de bizim oradan ayrılmak gibi bir fikrimiz, eylemimiz var. Bir türlü arkamızı dönüp gitmiyoruz. Gidemiyoruz. Hali pür melalimiz ortada, vizeyi bile kaldırmıyorlar.
Sahi biz kimiz? Nereden geldik, nereye gidiyoruz. Yaşadıklarımıza, başımıza gelenlere, halimize bakınca, “bu ifritten sualin kılını çekmez akıl”. Gelince ölümlü yalan ve gidince ölümsüz gerçek, ne nedir, kim kimdir belli olmuyor. Daha ne diyeyim ki? Son bilgi: Merkel anılarını yayınladı ve dedi ki, Türkiye’nin AB üyeliği için sürecin başlatılması bir hataydı. Aslında bu macera bizim için de bir hataydı ve bu hatadan kimsenin dönmemesi ise daha büyük hata. Bir yanlışın neresinden dönerseniz, orası kârdır.
Selam ve dua ile.
NOT: Müzakere Fasılları ve Fasıllarım açılma tarihleri şöyle: 1-Malların Serbest Dolaşımı , 2-İşçilerin Serbest Dolaşımı, 3-İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, 4-Sermayenin Serbest Dolaşımı /19 Aralık 2008, 5-Kamu Alımları, 6-Şirketler Hukuku /17 Haziran 2008, 7-Fikri Mülkiyet Hukuku /17 Haziran 2008, 8-Rekabet Politikası, 9-Mali Hizmetler, 10-Bilgi Toplumu ve Medya /19 Aralık 2008, 11-Tarım ve Kırsal Kalkınma, 12-Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı /30 Haziran 2010, 13-Balıkçılık, 14-Ulaştırma Politikası, 15 -Enerji, 16- Vergilendirme /30 Haziran 2009, 17- Ekonomik ve Parasal Politika/14 Aralık 2015, 18- İstatistik /26 Haziran 2007, 19- Sosyal Politika ve İstihdam, 20- İşletme ve Sanayi Politikası /29 Mart 2007, 21- Trans-Avrupa Şebekeleri/19 Aralık 2007, 22- Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu/5 Kasım 2013, 23- Yargı ve Temel Haklar, 24- Adalet, Özgürlük ve Güvenlik,25- Bilim ve Araştırma /12 Haziran 2006 (12 Haziran 2006 tarihinde açıldığı gün kapatıldı), 26-Eğitim ve Kültür, 27- Çevre /21 Aralık 2009, 28- Tüketicinin ve Sağlığının Korunması /19 Aralık 2007, 29- Gümrük Birliği, 30- Dış İlişkiler, 31- Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası, 32-Mali Kontrol /26 Haziran 2007 , 33 – Mali ve Bütçesel Hükümler/30 Haziran 2016, 34 – Kurumlar, 35 – Diğer