ABD'yle diyalog Humeyni'nin ilkeleriyle çelişmiyor
Tahran'ın ABD'yle diyalog kurarak İslam devriminden geri adım attığını söyleyenler yanılıyor. İran'ın şu an ABD'yle görüşmesi, tüm Müslümanların yararına
MUSİB ENNAİMİ (Arşivi)
İran İslam Cumhuriyeti şu günlerde kurucusu İmam Humeyni'nin 18. ölüm yıldönümünü anıyor. Humeyni'nin düşünce, iman gücü ve insanın kararlılığı dışında hiçbir silahın kullanılmadığı devriminin üzerinden yaklaşık 30 yıl geçti. Fakat yüzlerce yıl bile geçse bu temel ve ilkeler değişmez. Bu güvenli ülke ve tüm Müslümanlar, insanı savunma kararlılığı gösterdikçe bu ilkelerden asla vazgeçilmeyecek. İslam devrimi her ne kadar bazılarına ilkelerinden sapmış gibi görünse de, esaslarıyla çelişmiyor.
İslam devrimini eleştirmek isteyenler, Humeyni'nin bu yılki ölüm yıldönümünün ABD-İran diyaloğunun başlamasına denk geldiğini ifade edebilir. Bazıları, İran rejiminin, İmam'ın öğretilerini bıraktığını ve onun izlediği süreçle çelişen bir yola girdiğini söyleyebilir. Humeyni'nin sert bir tavır aldığı Amerika'nın İran'daki nüfuzunu geri kazanma girişimlerine göz yummadığı doğru. Ancak, İmam'ın ABD'yle ilişkilerde izlediği yönteme bakmak gerek:
Birincisi, Humeyni İslam'ın sosyal, siyasi ve düşünsel boyutlarından soyutlanıp, renksizleştirilmesine yönelik girişimleri reddetti. Yani
İmam İslam dünyasının, zenginliklerini yağmalamak isteyen yabancılara boyun eğdirilmesi girişimlerine karşı koydu.
İkincisi, İslam cumhuriyetiyle ilişkileri kesen, devrimi yıkıp kendisine bağlı güçleri iktidara getirmek için komplolar kuran ABD'ydi. Üçüncüsü, Humeyni ve diğer İran liderleri, İran'ın, Filistin'i gasp eden Siyonist oluşum dışındaki ülkelerle saygı temelinde ilişki kurmak isteğini teyit etti. Dahası, İran'ın ilkelerinden geri adım attığı iddiası sadece yanılgı.
Zira İslam cumhuriyeti zulme direnen, bağımsızlık ve egemenlik için çabalayan tüm halkları savunma yönündeki ilkelerine hâlâ bağlı. Beşincisi, İran bugün devrim öncesi halinden farklı. Şu an etkin bir bölgesel güç sayılıyor ve bu temel ışığında diyaloğa hazır. Son olarak, İran'ın ABD'yle diyalog kurması tüm İslam halklarının, özellikle de kardeş Arap ülkelerinin çıkarına. O halde, ABD'yle diyalog kurmanın İslam devriminin ilkelerinden dönüş olduğu söylenemez.
Üstelik, diyalog kararı zayıflık veya korkudan kaynaklanmıyor; bölge halklarını, 'yaralı aslan'ın dengesiz tepkilerinden korumayı amaçlıyor. (İran'da Arapça yayımlanan Vifak gazetesi, 3 Haziran 2007)