AB'nin İran"a düşmanca girişimleri üzerine

AB'nin İran"a düşmanca girişimleri üzerine

Avrupa birliği Amerika'nın İran İslam cumhuriyeti aleyhindeki düşmanca siyasetleri doğrultusunda adım atarak İran aleyhinde yeni yaptırımları onayladı

Birliğe üye 27 ülkenin dış işleri bakanları Avrupa şirketlerinin İran ile mali ve ticari mübadeleleri konusunda yeni kısıtlamaları onayladılar. Birliğin yeni kararında Avrupalı şirketler, İran'ın petrol ve doğal gaz sanayine modern teknolojileri naklinden menediliyor. Üstelik 40 bin EURO'dan fazla rakamların havale edilmesi için özel izin alınması öngörülüyor. Bu karara göre, havacılık şirketleri de İran'a büyük miktarda yük taşımaktan menediliyor. İran'a doğru yol çıkan gemilerin de daha geniş şekilde denetlenmeleri ön görülüyor. AB dış işleri bakanları ayrıca İslam inkılâbı muhafızları ordusu komutanlarının hesaplarının bloke edilmesi ve İranlı yetkililerin Avrupa birliğini ziyaretlerine kısıtlama getirilmesi yönünde de kararlar aldılar. Bu arada AB tarafından alının söz konusu kararların bazılarının asla gerçek bir boyutunun bulunmadığı belirtilmelidir. Örneğin, İslam inkılâbı muhafızları ordusu halkçı bir organdır ve iç ve dış tehditlere karşı koyma amacıyla kurulmuştur. Bu organın komutanlarının Avrupa banklarında hesap açmaları söz konusu değil. Dolayısıyla Avrupa devletlerinin bunları bloke etmeleri de söz konusu değil.

AB'nin İran'a yönelik yaptırımları artırması asla İran'ın azim ve iradesini etkilemeyecek ve 31 yıl önce seçtiği yolu sürdürmesini engellemeyecektir. İslam inkılâbının zafere ulaşmasından sonra Amerika ve bazı Avrupalı müttefikleri ve doğu blokunun süper gücü, İran İslam inkılabı ile düşmanlıklarını alenen gözler önüne serdiler ve hiç bir düşmanca girişimden kaçınmadılar. İran İslam inkılabı halkçı bir inkılaptı ve diktatör bir rejime karşı gerçekleştirilmişti. İran aleyhindeki düşmanca girişimlerden biri de iktisadi yaptırımlardı. Onlar Saddam rejimi tarafından İran'a dayatılan sekiz yıllık savaş sırasında İran'a dikenli teller ve dalgıçların teçhizatının bile ihraç edilmesini engellemişlerdi. Bu durumda İran halkı da Allah'ın yardımına dayanarak Saddam rejimine karşı sekiz yıl direndi ve nihayet zafere ulaştı. Saddam rejimi ve onun batılı ve doğulu hamileri nihayet zillet verici bir yenilgiye uğradılar. İran'a dayatılan sekiz yıllık savaşın ardından da Amerika yönetimi İslami İran'a karşı düşmanca tutumunu sürdürdü ve bu düşmanca tutum uluslararası alanda da siyasi propagandalarla devam etti. Nitekim Amerika ve müttefikleri İran'ın barışçı nükleer programı konusunda da sansasyonel tutumlarını sürdürdüler. İran'ın barışçı nükleer programı UAEA'nın nezareti ve denetimi altında olup, ajans şimdiye kadar hiçbir raporunda İran'ın nükleer programının barışçı amaçların dışına çıktığına dair her hangi bir açıklamada bulunmamıştır. Buna rağmen Amerika, gerçekleri saptırarak İslami İran'ın nükleer programıyla askeri amaçların peşinde olduğunu iddia ediyor.

Amerika yönetimi asılsız iddialarla UAEA ve BM güvenlik konseyindeki nüfuzundan da yararlanarak İran dosyasını BM güvenlik konseyine gönderdi. Bu süre içinde de İran aleyhinde bazı yaptırımlar onaylandı lakin şimdiye kadar bu yaptırımların hiç biri İran'ın barışçı nükleer faaliyetleri ve diğer muhtelif alanlarda ilerlemelerini engellemedi. Nitekim batılı yetkililer de defalarca bu konuya dikkat çekmişler.