Acilen,  Yeni Kriz Aranıyor!

Acilen, Yeni Kriz Aranıyor!

Kimi siyesi odaklar ve medya yeni bir kriz için adeta ilanla arama yapacak tavır sergiliyor.

Kriz, Çankaya, cumhurbaşkanlığı seçimi, 367 tartışmaları ve Abdullah Gül... Son aylarda sıkça dile getirilen, basının ve Türkiye'nin gündemini oluşturan kavramlar oldu. Krizin ayak sesleri ilk olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığının tartışıldığı günlerde duyuldu. Ardından da, 24 Nisan 2007'de Erdoğan'ın partisinin Meclis grup toplantısında "adayımız kardeşim Abdullah Gül" şeklindeki açıklamaları ile doruğa çıktı. Seçim sonrasında adaylığını tüm itirazlara rağmen yeniden açıklayan Gül için de zorlu Çankaya yolculuğu 24 Nisan'da başlamış oldu.

Gül'ün o günlerde, adaylık başvurularının sona ermesine bir gün kala açıklanan adaylığı 367 tartışmalarına yol açtı. Meclis Genel Kurulu'nda yapılan oylamaya CHP, Anavatan Partisi ve DYP katılmadı, CHP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkeme-si'nden gelen 367 ile ilgili karar ise Çankaya savaşına dönüşen cumhurbaşkanlığı seçiminde Gül'ün önündeki en büyük engel oldu. 27 Nisan'da yapılan ilk tur oylamada yalnız kalan AKP, Anayasa Mahkemesi'nden gelen kararın ardından MYK'sını olağanüstü toplayarak erken seçim kararı aldı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasının yapıldığı gece Genelkurmay Başkanlığından gelen e-muhtıra ise, Gül'ün Çankaya'ya çıkmasının çok da kolay olmayacağının göstergesi oldu. Ancak Gül, 22 Temmuz seçimleri için yürütülen kampanya boyunca, Gül, adaylığının fiilen sürdüğü, cumhurbaşkanlığının ise hakkı olduğu mesajı verdi. Köşk seçimi AKP'nin de seçim malzemesi haline geldi.

22 Temmuz seçimlerinde alınan sonuçlar AKP'nin Köşk seçiminde elini güçlendirirken Gül de, 25 Temmuz'da Dışişleri Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında yeniden aday olacağı konusunda ilk işareti verdi. Gül, basın toplantısında "meydanların işaretini görmezlikten gelecek halim yok derken Erdoğan, seçimlerden sonra 59. hükümetin istifasını sunmak üzere çıktığı Çankaya Köşkü'nde gazetecilere, "Bu noktada Abdullah Gül Bey'in iradesi benim için çok çok önem taşıyor" diyerek topu Gül'e attı. Seçim sonrası da gündemin ilk sırasında bulunan cumhurbaşkanlığı seçiminde Devlet Bahçeli'den gelen "MHP cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM'de olacaktır" sözleri ise bu kez 367 krizinin yaşanmayacağının işareti sayıldı.

DOLMABAHÇE: DÖNÜM NOKTASI
27 Nisan'da Genelkurmay'ın internet sitesinde yayınlanan ve e-muhtıra olarak anılan bildiriden sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükamt ile Başbakan'ın İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık çalışma ofisinde yaptığı gizli toplantı 'kriz'de başka bir boyut açtı. Gizli buluşmadan sonra Erdoğan ile Büyükamt'in bazı konularda anlaştığı haberleri yayıldı.

Bu noktadan sonra 22 Temmuz seçimlerinde AKP'de Milli Görüşçüler'in tasfiye edildiği görüşü ortaya atıldı. Erdoğan'ın Meclis Başkanlığı'na Bülent Arınç'ın yerine muhalefetin de üzerinde uzlaştığı Koksal Toptan'ı önermesi yine Dolmabahçe toplantısının yansıması olarak algılandı.

CHP ABDULLAH GÜL'E KAPALI
CHP, Abdullah Gül'ün yeniden adaylığını açıklamasının ardından Çankaya'da Turgut Özal'lı yılların ardından bir kez daha Çankaya Köşkü'nü protestoya hazırlanıyor. AKP'nin, seçim öncesi yaşanan krize ve gerginliğe rağmen Abdullah Gül konusundaki ısrarı CHP'nin sert tepkisine yol açarken, parti yönetimi, önümüzdeki süreçte Çankaya Köşkü'ne kapıları kapatma kararı aldı. Meclis Genel Kurulu'nda 20 Ağustos'ta başlayacak cumhurbaşkanlığı seçimi oylamalarına katılmama kararı alan CHP, Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi halinde de, Çankaya Köşkü ile Cumhurbaşkanı Sezer döneminde yoğun olarak kurulan ilişkileri koparacak. Buna göre, CHP, Gül'ün Köşk'e çıkmasıyla, zorunlu haller dışında cumhurbaşkanı ile görüşmeyecek.

GEZİLER PROTESTO EDİLECEK
CHP'nin önümüzdeki sürece ilişkin planlarında, Gül'ün cumhurbaşkanı olması halinde, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilecek resepsiyonlar ile yine Gül'ün katılacağı dış gezilerin boykot edilmesi de bulunuyor. Bu da krizi ileriye taşıma anlamına geliyor.

(Birgün)