Açılım Mektubunun Satır Başları

Açılım Mektubunun Satır Başları

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'demokratik açılımı' anlatarak randevu istediği iki sayfalık mektup, CHP lideri Deniz Baykal'a ulaştı

Erdoğan mektupta, terörle mücadelenin sadece silahla çözülemeyeceğini, bu süreçte toplumsal mutabakat ve siyasi partilerin desteğine ihtiyaç duyulduğunu anlatıyor.

Başbakan, açılımın amacını 'Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselterek, hangi farklılıklara sahip olurlarsa olsunlar tüm insanlarımızın huzur, mutluluk ve esenliğini sağlamak' şeklinde özetliyor. Erdoğan mektubun sonunda ise şu ifadeleri kullanılıyor: "Sürece ilişkin gelinen noktayı aktarmak, değerli görüş ve önerilerinizi almak üzere zat-ı alinizi ziyaret etmek arzu ve niyetindeyim."

Demokrasi açılımı konusunda birbirleriyle temas kuramayan Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında beklenen mektuplaşma trafiği nihayet başladı. Baykal'ın önceki günkü "Bugün de postacı kapımızı çalmadı." serzenişine kulak veren Erdoğan, mektubu gönderdi. CHP Genel Merkezi'ne dün 17.00 sularında Başbakanlık'tan özel bir kurye ile ulaştırılan mektup 2 sayfadan oluşuyor. Mektubu alan Baykal, içeriğini ve verilecek cevabı bugün partisinin MYK toplantısında kurmaylarıyla değerlendirecek.

Zaman, günlerdir gündemi meşgul eden mektuba ulaştı. CHP ve Genel Başkanı'nın demokratik açılımla ilgili görüş, öneri, talep ve eleştirilerini almanın öneminin vurgulandığı mektupta, "Demokrasinin temeli diyalog, müzakere ve tartışmayla ortak aklı harekete geçirmektir." ifadeleri yer alıyor. 'Sayın Deniz Baykal' diyerek başlayan mektubun ilk cümlesinde hükümetin Milli Birlik Süreci adı altında yeni bir demokratik açılım girişimi başlattığı üzerinde duruluyor. İşte o mektuptan satır başları:

- Yaklaşık 30 yıldır ülkemizin gündemini işgal eden, çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına, maddi ve manevi kayıplara uğramasına yol açan, ülkemizin kaynaklarını ve enerjisini tüketen bir sorunla karşı karşıyayız.

- Elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti teröre karşı son derece kararlı bir mücadele vermiştir; bundan sonra da terörle mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürecektir. Ancak, geldiğimiz noktada, meselenin sadece teröre ve terörle silahlı mücadeleye indirgenemeyeceği de açıklıkla müşahede edilmektedir.

- Terörle mücadelede, eşzamanlı olarak sosyal, kültürel ve ekonomik alanda daha kapsamlı adımların atılması kaçınılmaz bir gereklilik olarak önümüzde durmaktadır.

AMACIMIZ HUZUR VE İSTİKRARI SAĞLAMAK

- Türkiye'nin bu kanayan yarasını tedavi etmek, toplumsal huzuru güçlendirmek suretiyle kardeşliğimizi pekiştirmek, millet olma şuurumuzu daha da geliştirmek, huzur ve istikrarı geri dönülmez şekilde ülkemizde hakim kılmak gibi son derece halis bir niyetle yola çıktık. Amacımız, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselterek, hangi farklılıklara sahip olurlarsa olsunlar tüm insanlarımızın huzur, mutluluk ve esenliğini sağlamak; ülkemizin birlik ve bütünlüğünü pekiştirmek, anayasal düzenimizi daha da yüceltmektir.

- Türkiye her açıdan bu imkan ve fırsat zeminine sahiptir, demokratik sistemimiz, her türlü sorunu tartışacak ve çözüm yoluna koyacak birikim ve donanıma sahiptir.

- Ancak, takdir edersiniz ki, ülkemiz adına son derece önemli olan ve gelecek tasavvurumuzu şekillendirecek böyle bir sürecin, geniş bir toplumsal mutabakata, özellikle de siyasi partilerimiz arasında gerçekleşecek asgari bir diyalog zeminine dayanmasında büyük yarar vardır. Milletimizin büyük çoğunluğunun da bizlerden böyle bir demokratik olgunluk beklediği kanaatindeyim.

- Nitekim, Türkiye'nin bu en önemli meselesine müteveccihen Cumhuriyet Halk Partisi'nin öteden beri mesai sarf ettiği ve çözüm arayışları için muhtelif öneriler ortaya koyduğu da kamuoyunun malumudur.

- Ana muhalefet partimiz CHP'nin ve onun Genel Başkanı olan şahsınızın bu konularla ilgili görüş, öneri, talep ve eleştirilerini almak, birikimlerinden istifade etmek bizim için ziyadesiyle mühimdir. Demokrasinin temeli diyalog, müzakere ve tartışmayla ortak aklı harekete geçirmektir. Sürece ilişkin gelinen noktayı aktarmak, değerli görüş ve önerilerinizi almak üzere zat-ı alinizi ziyaret etmek arzu ve niyetindeyim. Keyfiyeti, saygılarımla takdir ve tensiplerinize sunarım."