Belki de sinir bozucu hali demek daha doğru olur. Birkaç gündür “karargâh rahatsız” manşetinin yansımaları üzerine programlar yapılıyor. Başörtüsü yasağının TSK’da da kaldırılmış olması üzerine tartışmalar yürütülüyor. Kemalistleri seyretmek hem eğlenceli hem de sinir bozucu. Adamlarda ve dahi kadınlarda nasıl bir ahlak anlayışı var; anlamak mümkün değil. Bu kadar mı ikiyüzlü olur insan da, böyle bir aktörlüğe artistliğe tenezzül eder. 

Öyle ki; elinize alın patlamış mısırınızı geçin ekranın karşısına, o denli eğlenceli ve attıkları taklalarla hareketli bir performans sergiliyor Kemalistler. Bu arada; nerede bu Kemalistler biz görmüyoruz diye soranlarınız için hemen söyleyeyim, öyle sokakta “Kemalistim” diye dolaşan pek kalmadı, artık çoğu liberal kisvesine bürünüverdiler. Omurgasız Kemalistler..

İnsanda bir duruş olur ama hayır, onlardan bunu beklemek çok fazla şey istemek olur belli ki. Gerçi omurgalı olanları da var Kemalistlerin, onun için genelleme yapmayayım, FETO’yu başımıza saran Kemalistler onlar. Sonra da açtıkları FETO çukuruna önce kendileri düşen Kemalistler. Kemalistlerde yeni ortak tutum; yaptıkları zulümlerin, dolayısıyla yenilgilerinin hiç bir şekilde hatırlatılmaması. Aslında yaptıkları başörtüsü yasağını küçümsemeleri. Dolayısıyla da yaptıkları aslında, hâlâ yasaklarına sahip çıkabilmek. Bunu nasıl mı yapıyorlar? Kemalizm’in İslam’la olan problemini kapatırcasına “başörtüsü yasağı da ne!?” dercesine suratınıza bakıp “haaa tamam, ama o çoooook geride kaldı” ve benzeri ifadelerle hafıza kaybına uğrayıveriyorlar. Tabii canım, ne demezsiniz çoook gerilerde kaldı (!) öyle ya siz yapın edin, kadınları sürükleyin, kızları coplayın, ikna odalarıyla ruhların gaz odalarını kurun, sonra da “şimdi bunları neden konuşuyoruz ki” diyerek hatırlamaz gibi rol yapın.Neymiş Kemalist cumhuriyet kadınımız “Karargâh Rahatsız” manşetini görünce hiç mi hiç anlamamış, neden sonra “aaa öyle miymiş” havalarında zayıf bir bağlantı kurmuş-muş(!) Ne ahlak yoksunu, ne izan yoksunu, ne kötüsünüz ey Kemalistler! Lütfen biraz saygı! Kendinize saygı! Sonra da yalana tevessül etmekler. Neymiş bilmem ne üniversitesinde “başörtüsü yasağı olmamış”mış... Çok şükür Rabb’e ki teknoloji var, bir tıkla geliyor cevap “şu şu tarihte o üniversitede başımın örtüsünden dolayı içeri alınmadım”. Hemen gevelemeye başlıyor cumhuriyet kadınımız, tam da hatırlamaz gibi gözlerini kısarak “kısa bir süre” diye geveliyor ağzında. Ama baktım hiç de yüzü kızarmıyor. Anneniz size küçükken öğretmedi mi acaba, “yalancının mumu yatsıya kadar yanar”!

yeniakit