Afganistan'a Muharip Güç Gönderme Niyetimiz Yok

Afganistan'a Muharip Güç Gönderme Niyetimiz Yok

Dünyanın kalbi, Romanya'nın başkenti Bükreş'te atıyor. NATO'ya üye 26 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını buluşturacak üç günlük tarihi zirve dün başladı…




İttifakın genişlemesi ve Afganistan'a yeni asker gönderilmesi konularının ele alınacağı zirve Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Makedonya, Arnavutluk ve Hırvatistan'ın NATO'ya katılımını destekleyen Ankara, Gürcistan ve Ukrayna'ya da üyelik yolunun açılmasını istiyor. Afganistan adımına ise sıcak bakmıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bu konudaki tavrını dün Bükreş yolunda açıkladı. "Afganistan'a muharip güç gönderme niyetimiz yok." diyen Gül, ancak Türkiye'nin Afganlara yardım politikasının devam edeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, 'füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye yerleştirilmesi' ile ilgili tartışmaları da "Savunmada ve güvenlikte bölünmüşlük olmaz." sözleriyle değerlendirdi. Bükreş'te liderlerle ikili temaslarda bulunacak olan Gül, en dikkat çekici görüşmeyi Türkiye'nin AB üyeliğine olumsuz yaklaşan Fransa Cum-hurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yapacak. Bu, iki ülke arasında son yıllarda gerçekleştirilen en üst düzey temas olacak.

2004 yılında NATO üyesi olan Romanya'nın başkenti Bükreş, sakin sokakları ve yoğun güvenlik önlemleri altında tarihî bir zirveye ev sahipliği yapıyor. Zirve, dün akşam üye ülke liderlerinin bir araya geldikleri akşam yemeği ile başladı. Genişleme, Afganistan'a ek asker gönderme ve Rusya ile ilişkiler; Romanya'nın halk ayaklanmasıyla devrilen komünist lideri Nikolay Çavuşesku'nun şu anda parlamento olarak kullanılan sarayında düzenlenen ve yarın sona erecek toplantıların gündemini oluşturuyor. Tartışmaların sonuçları, NATO'nun geleceğini şekillendirecek. ABD'nin NATO içindeki etkinliğinin boyutu, Rusya ile yeni bir soğuk savaşın yaşanıp yaşanmayacağı ve Afganistan operasyonunun geleceği Bükreş'te alınacak kararlarla çizilecek. Üye ülkeler ve Rusya, söz konusu başlıklara ilişkin tavırlarını, zirvenin başlamasına birkaç saat kala bir kez daha net biçimde ortaya koydu. ABD Başkanı George W. Bush, müttefiklerden, Afganistan'da Taliban ile mücadele misyonunu ciddiye almalarını ve daha fazla asker göndermelerini istedi. Bu çağrıya, geçtiğimiz günlerde Fransa olumlu cevap vermişti. Ankara, bugüne kadar hayır dediği "muharip güç" talebine karşı tavrını en üst düzeyde dile getirdi.

Zirvede Türkiye'yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Afganistan'la çok yakından ilgileniyoruz, ilgilenmeye devam edeceğiz. Ama muharip bir güç gönderme niyetimiz yok." dedi. Ankara'nın yaklaşımının temel noktasında, "Türk askerinin dost ve kardeş Afgan halkıyla karşı karşıya gelmemesi" yatıyor. Türkiye, iki kez ISAF komutasını üstlendi ve Afganistan'da halen 800 dolaylarında asker bulunduruyor, ağırlıklı olarak sağlık ve eğitim desteği sunuyor.

NATO'nun genişlemesi konusunda da yoğun tartışmalar yaşanıyor. Üye ülkelerin liderleri, Arnavutluk ve Hırvatistan'a üyelik davetinde anlaştı. Yunanistan'ın, Makedonya itirazı ise aşılamadı. Atina, 'Makedonya' adının kendi sınırları içindeki bir bölgeyi ifade ettiği gerekçesiyle komşusunun NATO üyeliğine karşı çıkıyor.

Rusya etkili oldu, Kiev ve Tiflis'e üyelik eylem planı sunulamıyor Genişleme konusunda bir diğer kriz ise ağırlıklı olarak Rusya ile ABD arasında yaşanıyor. ABD Başkanı George W. Bush, zirve öncesindeki konuşmasında, eski Sovyet cumhuriyetleri Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliğine hazır olduğunu söyledi. Bush, "Moskova ne düşünürse düşünsün, bütün Avrupa ülkelerine üyelik kapısı açık kalacak." görüşünü savunarak; Ukrayna ve Gürcistan'a, "üyelik eylem planı"nın verilmesini istedi. Rusya'nın yanı sıra Almanya, Fransa ve Hollanda'nın aralarında bulunduğu kimi NATO üyesi ülkeler, "Avrupa'daki dengeler değişir" gerekçesiyle buna karşı çıkıyor. Moskova'dan ise ABD'nin açıklamalarına oldukça net bir karşılık geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gürcistan ve Ukrayna'ya üyelik yolunu açacak kararı cevapsız bırakmayacaklarını söyledi. Lavrov, "Elbette buna verecek cevabımız olacak. Çok daha pragmatik bir karşılık vereceğiz." dedi.

NATO üyesi ülkelerin liderlerinin yemeğinde, söz konusu iki ülkeye "üyelik eylem planı" sunulamadı. NATO sözcüsü, Ukrayna ve Gürcistan'a üyelik kapısının açık olduğunu, ancak Bükreş Zirvesi sırasında "üyelik eylem planı" verilmesinin beklenmediğini açıkladı. Söz konusu planın ne zaman sunulacağına ilişkin görüş farklılığının bulunduğu aktarıldı.


Sarkozy ile AB süreci ve Ermeni iddialarını masaya yatıracak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bükreş'te bir dizi ikili temasta bulunacak. Bunların içinde en dikkat çekici olanı, Gül'ün, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı tutumuyla bilinen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yapacağı görüşme. 2006 yılı Ekim ayında Fransa Ulusal Parlamentosu'nun, "Ermeni soykırımı iddiaları"nı inkâr edenlerin cezalandırılmasını öngören tasarıyı kabul etmesinin ardından Ankara-Paris ilişkilerinde gerilim yaşanmaya başlamıştı. Gül-Sarkozy buluşması, iki ülke arasında son yıllarda gerçekleştirilen en üst düzey temas olacak. Sarkozy, geçen yılın eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmişti. Fransız kaynaklar, Türkiye ile yüksek seviyede diyaloğun önemini her fırsatta dile getirdiklerini, Bükreş'teki görüşmenin de bu nedenle önemli olduğunu belirtiyor. Abdullah Gül-Sarkozy görüşmesinde, Türkiye'nin AB üyeliği, Fransa'nın buna alternatif olarak ortaya attığı Akdeniz Birliği fikri, Ermeni soykırım iddialarının gündeme gelmesi bekleniyor. Fransa ile Türkiye'nin ticaret hacmi 10 milyar doların üzerinde ve Fransa, Türkiye'nin yapmayı gündemine aldığı "nükleer santral" ihalesi ile ilgileniyor.


Gül: Savunma ve güvenlik konusunda bölünmüşlük olmaz
Bükreş, yarın NATO-Rusya Konsey toplantısına ev sahipliği yapacak. ABD'nin "füze kalkanı" planı çerçevesinde Avrupa'ya kuracağı savunma sistemi burada tartışılacak. Bush, Rusya Devlet Başkanı Putin'in itirazlarını gidermeye çalışacak. Putin, zirve sonrasında da, Rusya'nın Soçi kentinde Bush ile bir araya gelecek. ABD Başkanı, dün, İran'ın 2006 yılında gerçekleştirdiği tatbikatta İsrail ve Türkiye'yi vuracak kapasitede balistik füzeler denediğini söyledi ve, "Ortaya çıkan bu tehdide karşı Avrupa'yı savunmaktan başka bir çıkışımız yok." dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, "Füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye yerleştirilmesi" konusundaki bir soru üzerine, "Savunmada ve güvenlikte bölünmüşlük olmaz.'' ifadesini kullandı.