Abdurrahman Dilipak
Afrin, Mümbiç ve..
Harekat başladı. Türkiye havadan ve karadan vurmaya devam ediyor.
Afrin’de son iki günde 200’e yakın nokta vuruldu. Sırada Mümbiç var. İlk etapta, Fırat’ın doğusunda kimse kalmayacak. Ondan sonra da harekat devam edecek, terör örgütüne Türkiye’nin güneyinde yerleşmesine izin verilmeyecek.
Harekata ÖSO da destek veriyor. “Zeytin dalı” terör örgütü için ölüm anlamına gelse de, bu aynı zamanda Suriye halkına uzatılan bir “Zeytin dalı” anlamı taşıyor. Bu bir yandan Hz. Nuh’a, öte yandan Kudüs’e bir gönderme. Hz. İsa’ya bir gönderme..
Zeytin dalı isimlendirmesi, bana “Kıbrıs Barış Harekatı” gibi “Barış” mesajı veren bir isimlendirmeyi hatırlattı.
PKK, PYD ve HDP yanlış bir hesap yaptı. ABD yanlış bir hesap yaptı.
Ankara operasyon için düğmeye bastığı ilk gün 72 uçakla 7 bölgede 108 hedefe yönelik kapsamlı bir operasyon düzenledi. Karadan tank ve topçu birlikleri nokta hedefleri vurdular. 72 sayısının özel bir anlamı var aslında. 20 Ocak 2017 tarihinde başlatılan ve “Zeytin dalı” adı verilen harekatın ilk gününde havalanan 72 uçak, “Fırat Kalkanı”nda şehit olan 72 Mehmetçik’e bir anlamda “selamlama” anlamı taşıyor.
PKK’lılar, Afrin’de Hendek savaşına hazırlanıyorlardı. Akıllarına göre Afrin’de direnecekler, dahası bu direnişi Hatay’a doğru genişleteceklerdi, ama evdeki hesaplar çarşıya uymadı.
Şimdi ABD de, AB de, NATO da ve tabii BM de, gelinen noktada durumu yeniden gözden geçirmesi gerekir.
Bu sonuç FETÖ için de tam anlamı ile hüsran oldu.. FETÖ’cüler, Ankara’nın ABD’ye rağmen harekete geçemeyeceğini düşünüyorlardı. Erdoğan ve hükümet doğrudan ve dolaylı olarak harekete geçmemek konusunda baskı altına alınmaya çalışılıyordu.
Bu noktadan sonra muhalefet kanadının gelişmeleri nasıl değerlendireceklerini göreceğiz. Toplumda çok büyük bir destek var. Bu operasyona kim karşı çıkarsa, hatta operasyona destek vermezse halk onları mahkûm eder.
Ankara’nın bu çıkışı dosta güven ve düşmana korku vermiştir.. Milli meselelerde Ankara’nın taviz vermeyeceği, kararlı ve cesur bir şekilde yoluna devam edeceğini göstermiştir.. ABD yanlış bir hesap yapmıştır.. Türkiye artık “eski Türkiye” değil. “Oltayı yutan balık” değil. “Hasta adam” değil, “ucuz asker deposu” değil. Bu “Hayır” diyebilen yeni Türkiye! Birileri, ABD, Rusya ve İran’ın Türkiye’nin operasyonuna karşı sesini çıkarmamalarını anlayabilmiş değiller.
Harekatın ilk gününde hava harekatı düzenlendi. Ardından topçu atışları ile nokta hedefler vuruldu. Dün ise kara harekatı düzenlendi. ÖSO ve bölge halkı operasyona katılan unsurlara destek verdi. İlk gelen bilgilere göre PYD ağır bir yara aldı, yaralıları bile olay yerinden tahliye etmekten acizler. Çok sayıda yaralı var. PYD’lilerin bir kısmı teslim olurken, bir kısmı da ricat etmiş durumda.. Diğer unsurların ise bir şekilde Afrin’den ayrılmaları bekleniyor.
Bu süreçte Amerikan askerlerinin nerede oldukları bilinmiyor. Bunların daha ilk saatlerden itibaren güvenli bölgeye taşındıkları ya da gizlendikleri bilgileri de geliyor.
ABD’nin bölgeye getirdiği çok sayıda silah, mühimmad ve logistik ürünlerin de ÖSO’nun eline geçmesi bekleniyor. Bazı mekanize birlikleri ise Amerikan askerleri ile birlikte geri çekildikleri tahmin ediliyor.. Bu durumun, PKK / PYD’liler tarafından ABD’nin kendilerini feda ettiği şeklinde yorumlanmakta olduğu da gelen haberler arasında..
Operasyonlar devam ederken ABD’den gelen, “Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlıyoruz” şeklindeki açıklamalar da Ankara’da buruk bir tebessüme sebeb oldu.
Gelinen noktada ortaya çıkan gerçek şu: ABD Müttefiği Türkiye’ye ve silahlandırıp Türkiye’ye karşı savaş tarlalarına sürdüğü Kürtlere ihanet etmiştir. Bu bahane ile topraklarını işgal etmek istediği Arap halkına ihanet etmiştir.. Bu tutarsız davranışları ile bölgedeki işbirliği yaptığı ülke ve hükümetleri de zor durumda bırakmıştır.
Türkiye bu saatten sonra geri adım atamaz. Bölgeden DAEŞ ya da PKK’nın çıkarılması yeterli olmayacaktır. Bütün bu sorunların arkasında Suriye hükümeti vardır. Bu sorunun çözüm adresi de bellidir: Suriye halkının iradesi. Bugün bu iradenin meşru temsilcisi ÖSO’dur. Mevcut yönetim meşruiyetini kaybetmiştir ve varlığı dahi tartışmalı hale gelmiştir.
“Fırat Kalkanı” ile başlayan süreç “İdlip” ve “Afrin”le devam ediyor. Bundan sonraki adım Mümbiç’tir. Ayn el Arab / Kobani, Rakka, Tel Abyad, Hasefe, Kamışlı, bu böyle devam edecek. Bahar’dan önce bu iş bitecek.
Burada şu konuya da dikkat çekmek isterim. ABD bu süreçte çok ağır bir itibar kaybına uğradı. ABD bu bölgede, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya, Rusya mı olur bilmem ama, göreceksiniz, bu bölgede ses getiren bir eylem yapacaktır. Bir zafer kazanıyor görüntüsü vermeleri gerek.
FETÖ’den sonra PKK ve türevleri üzerinden yapmaya kalktığı operasyon da geri tepti. Bunun iç politikada da bir faturası olması gerek. CIA ve Pentagon bu konuda bir yerlere hesap vermek zorunda kalacaklar. Bunun NATO’ya yansımaları olacak. Hatta bu süreç Sarraf davası ile ilgili süreci de etkileyecek. ABD, Türkiye ilişkilerinin bundan sonraki seyrini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak. Bu da aynı zamanda ABD’de FETÖ ile ilgili senaryoların gözden geçirilmesine sebeb olacak..
Harekatın 2. gününde kara operasyonu yapılıyor. Stratejik noktalarda ÖSO kontrol noktaları oluşturulacak ve ardından bir süpürme harekatı ile daha önce PYD’nin işgali altındaki bölgelerde detaylı tarama yapılarak mayınlar temizlenecek, bıraktıkları silah ve patlayıcılar kontrol altına alınacak, ölü ve yaralılar tesbit edilecek, sivil halkın zarar ziyanları tesbit edilecek ve ihtiyaçları karşılanacak.. Terör örgütünün ve destekçilerin sebeb oldukları hak ihlal ve kayıplarının tesbiti için çalışmalar yapılacak.
Harekatın 2. günü öğle saatlerine kadar 45 tesbit edilen nokta daha vurulmuştu. Bomba seslerinin devam ettiği bölgede 2. gün geceye kadar vurulan hedeflerin katlanması bekleniyor. Gelen haberlere göre terör örgütü geri çekilirken silah depolarını imha ediyor, ya da ellerindeki top ve roketlerden Türkiye’ye karşı düzensiz taciz atışları yapılıyor. Teröristlerin bir kısmı teslim olurken, bazılarının kırsala doğru kaçtığı, bazılarının sivil halkın arasına karışmaya çalıştığı haber veriliyor. Bunların bazıları yakalanarak güvenlik güçlerine teslim edildi ve bu kişilerin sorgulanmaları da devam ediyor. Ele geçirilen yabancı ve tanınmış isimlerin ise Türkiye’ye getirilerek sorgulanmaları bekleniyor.
Önümüzdeki günlerde basın, uluslararası örgüt temsilcilerinin ziyaretleri için bu bölge açılabilir..
Ancak, öyle anlaşılıyor ki, TSK hemen buradan çekilmeyecek Mümbiç operasyonu için kuvvetler doğuya doğru kaydırılacak. Ankara önce PYD’nin bölgede atacağı adımları görmek isteyecektir. Türkiye’nin hedefini biliyorlar. Kendileri çekilirlerse ne ala, ama eğer Fırat’ın batısında mevzilenmeye çalışacak olurlarsa, aynı şekilde hava ve topçu atışları ile vurulacak. Bu anlamda Mümbiç, Afrin’den daha zor bir hedef olmayacak.
TSK için bu operasyon ayrıca kapsamlı bir tatbikat anlamı da taşıyor. Bütün çalışmalar tam bir uyum içinde. Askeri istihbarat ve MİT ciddi istihbarat akışı sağlıyor. Bilgi teknolojisi ile terör örgütlerinin bütün haberleşmeleri dinleniyor ve bunların merkezleri ile haberleşmeleri ve komuta merkezlerindeki yabancı unsurlarla haberleşmeleri de izleniyor. İlk bilgilere göre kendi içlerinde anlaşmazlık, kararsızlık, belirsizlik ve panik havası hakim. Tabii PYD bu noktada tek başına karar almayacak. PKK, HDP ile birlikte ABD ile de konuyu müzakere edeceklerdir. Ama bu müzakerelerin, varolan anlaşmazlığı daha da derinleştirmesi sözkonusu. Operasyonun bundan sonraki seyrinin birkaç gün içinde netleşmesi bekleniyor. Selâm ve dua ile.