Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ah CHP, vah CHP!

 

Gülen’in şefaat edilecekler listesinde Kılıçdaroğlu’nun en son sırada bile yer alacağını sanmıyorum, ama  Kılıçdaroğlu, Ergenekon avukatlığından sonra “cemaat muhibliği”ne soyunuyor..

Kılıçdaroğlu’nun ilkesizliği CHP tabanı için de tam anlamı ile bir sükutu hayal oldu!

Göreceksiniz CHP bu seçimde oy kaybedecek..

Ankara’da CHP’li solcular MHP kökenli birine ne ölçüde oy verecek 1 Nisan’da ortaya çıkar.. Bütün bu olanlar 1 Nisan şakası gibi bir şey.. Cemaatten CHP’ye ne kadar oy giderse, CHP’den de MHP’li bir adaya o kadar oy gider..

Sarıgül’ü aday göstermeleri de ayrı bir ilkesizlik!

CHP Hatay’dan aday göstermek için bula bula AK Partili belediye başkanını buldu..

CHP kazanmak için oynamıyor, AK Parti’ye ne kadar zarar verirse kendini o kadar mutlu ve başarılı hissedecek.. Kendi varlığını AK Parti’nin yokluğu ile temellendiren bir anlayışla hareket ediyor.. Kafaları şöyle çalışıyor: CHP kazandığı için AK Parti kaybetmeyecek, AK Parti kaybettiği için CHP kazanacak! Kendi içlerinde ciddi bir özgüven eksikliği yaşıyorlar..

Bir avuç ulusalcının CHP’ye inadına vereceği oydan başka kimse, içine sindirerek CHP’ye oy vermeyecektir. Kerhen CHP diyenlerin sayısı da sınırlı kalacaktır..

CHP Kemalizmden savruldu, ideolojik bir çizgisi de yok, etnik ya da sosyolojik, mezhebi bir tabana da oturmuyor.. Dersim’de güç kaybederken belki Hatay’da Esedçi Nuseyrilerden oy alacağını hayal ediyor olabilirler..

CHP için seçim sonrası, seçim öncesini aratacak gibi gözüküyor..

Sarıgül olayı başlı başına bir muamma.. Sarıgül kazanırsa da kaybederse de parti içinde sorun olacak..

Bu seçimde bir AK Parti konuşuluyor, bir de Cemaat.. CHP’nin bütün umudu bu kavga.. AK Parti zaafa uğratılırsa kendine gün doğacağını vehmediyor..

Kılıçdaroğlu’nun bu işte anlamadığı bir konu var, Yeni bir Türkiye için dini ve AK Parti’yi yeniden dizayn etmek isteyenler CHP’yi de dizayn etmek isteyeceklerdir.. Yeni CHP’nin başında Kılıçdaroğlu olmayacak.. Yeni CHP eski CHP de olmayacak! Rüzgar hangi taraftan eserse essin bu gemi karaya oturacak!

AK Parti’yi parçalamak isteyenler CHP’yi de bölebilirler. Yeni siyasal ittifaklar kurabilirler.. Derin devlet yeniden dizayn edilmeye çalışılırken, iktidar da, muhalefet de, siyasi örgütler de yeniden yapılandırılacak aslında!

Kılıçdaroğlu’nun bugün durduğu yere bakar mısınız? Dün Ergenekonun avukatlığını üstleniyordu, bugün Ergenekoncuların can düşmanı olan bir hareketi savunuyor..

Haberal’ın serbest kalması öncesi derin devletle paralel yapı arasında, uluslararası sistemin devreye girmesi ile  derin bir mutabakat sağlandı ya, belki de bu durumu fark etti, derin - paralel fark etmez, nasıl olsa ikisi de aynı şey diye düşünüyor olabilir..

CHP yolsuzlukların üstüne gidiyor güya! Ama başkasının gözünde çöp arayanların önce kendi gözlerindeki merteği çıkarmaları gerek. Uçkur meselesine fazla girmiyor, çünki, yaraları var, acıları var! Yolsuzluk işini fazla kurcalarlarsa, CHP’nin sabıkası herkesten daha fazladır..

Zaten ilk servis edilen yolsuzluk ve kasetler tam bir fiyasko ile sonuçlandı.. Bu işler artık inandırıcı ve ciddi bulunmuyor. Hatta bu silaha sarılanlar pişman oluyorlar..

Laikçiliği bırakıp cemaatçilikten ya da yolsuzluktan başka söyleyecek sözü olmayan bir siyasi hareketten başka ne bekleyeceksiniz ki!

Daha 28 Şubat’ın yıldönümünü yeni idrak ettik. O günlerin acısı hâlâ taze.. Darbeler ve darbecilerin konuşulduğu her zeminde CHP ve yol arkadaşları kan kaybetmeye devam edeceklerdir..

CHP’liler bu 28 Şubat’ta mahcup ve üzüntülü idiler.. Brifingçi media, Brifingçi yargı, Brifingçi TSK’lar da öyle..

30 Mart’ta seçim var, 31 Mart’ta 31 Mart vakasının yıldönümü! Her 31 Mart’ta da CHP biraz daha kan kaybeder.. Artık 31 Mart İrtica tartışmalarının yapıldığı bir zaman değil, İttihat Terakki cuntasına duyulan öfkenin dışa vurduğu bir zaman dilimidir..

Bilen bilir, CHP Kuvayı Milliye’nin değil, İttihat Terakki’nin devamıdır!

Önce İttihat Terakki Bankası’nın, sonra da Afyon Terakki Bankası’nın mal varlıkları İş Bankası’na devredilmiş ve hak sahiplerine hakları da verilmemiş. Şimdi bu konu mahkemelik..

CHP bari bu İş Bankası meselesine de bir el atsa.. Bir ilin CHP il yönetim kurulu  üyesinin de İş Bankası’nda babası ile ilgili bir hesapla ilgili olarak başına gelenler bir gün mediaya düşecek olursa o zaman ne cevap verirler bilmiyorum..

Hani derler ya “laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde” CHP de o hesap işte.. Hiçbir şey söylemeden nasıl bu kadar konuşuyorlar, o da ayrı kabiliyet!..

Sadece CHP değil, genel olarak muhalefet ciddi anlamda savruldular.. Bir kısım seçmen ise, AK Parti adayının karşısında yer alan en güçü adaya oy verebilir.. En azından cemaat böyle istiyor.. Seçmen ise, Türkiye’nin bu tür maceracı politikalarla Suriye’ye, Mısır’a, Ukrayna’ya, Kırım’a dönmesinde korkuyor.. Onun için de istikrar adına AK Parti’yi tercih ediyor. Dahası cemaat ve CHP’nin bu öfkeli kampanyaları parti içi aktiviteyi ve dayanışmayı olağanüstü artırdı. Yani, oyun geri tepti.. CHP neye ulaşmak istiyorsa ondan uzaklaşıyor, neyi elde etmek istiyorsa, onu kaybedecek.. Görünen köyün hikayesi böyle.. Herkesin bir planı var, Allah’ın ise bir hükmü vardır. Galib olacak olan O’nun iradesidir.  Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1063 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar