Abdurrahman Dilipak
Ak kuş, kara kuş..
Tartışma meclisteki yemin sırasında o devrimci duruşu ile başladı. Milletvekili yoklamasının parlayan yıldızı bu genç hanım kimdi.. Ak koyun, Karakoyun, ya da Ak kuş, Karakuş şimdi belli oluyor. Bekleyin daha bu pirinç çok su götürür.. Evliliğe giden yolda yaşananlar, devrimci geçmişten hür teşebbüse uzanan yolculuk, eş ve dostu da içine alan han-ı yağma. Bu iş burada kalmayacak gibi gözüküyor.. “Temiz toplum” diye mangalda kül bırakmayan CHP, Kılıçdaroğlu bu mu şimdi. Tamam Şişli Belediyesi’ni, Sarıgül-İnönü hesaplaşmasının üstünü örttünüz, hadi bunu da örtün.. Sırada başka dosyalar olmadığını mı düşünüyorsunuz.. Bu tipler, AK Parti’de de vardır, MHP’de de ve tabii HDP’de de. Bunlar zihniyet ikizidirler. Hepsi birbirine benzerler..
Seçime doğru herkes kendini aklamayı bırakıp, ötekilerin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye çalışabilir.. Tencere dibin kara, seninki benden kara hesabı. Pislikleri ortaya ilk dökülecek olanlar, hapur hupur yerken üstüne başına dökenlerle, yalnız başına yemeye çalışan kifayetsiz muhterisler.. Bir de yerken aşırıya kaçıp, gösteriş meraklıları ile, kumar, kadın ve alkole düşkün olanlar.. Karı kız, birader, kayınço, baldız leş kargaları, akbaba gibi üşüşüyor bazıları.. Kimseyi yanlarına yaklaştırmıyorlar. Çevrelerinde bir sürü mafya türü adam vardır.. Her işe el atmaya kalkarlar.. Bakın bunları çevrede herkes görüyor. Emniyet niye görmüyor. Partiler niye görmüyor. Yoksa il-ilçe başkanı, belediye başkanı, milletvekili, bürokrat, işadamı, STK birlik mi olup malı götürüyorlar.. Midelerini ateşle dolduruyorlar bu lanet olası adamlar.. Sağ ellerini hiç kullanmıyorlar sanki, sol elleri ile sol ceplerini dolduruyorlar.. Kiminin parası yurtdışında, kiminin ki borsada, kimi altına-dövize yatırıyor, kimi arsaya, gayrimenkule..
Bu paralar geldiği gibi gidiyor. Söyleyeyim, kendilerine bir hayrı olmuyor. Kendileri ile birlikte çocuklarının da dünya ve ahiretlerini mahvediyorlar.. Vicdanları onları rahat bırakmaz.. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste denmiştir.. Kamu malı yetim malıdır. Sonra dualarınız kabul olmaz, namazlarınız da.. Kamu malını ganimet sanmayın.
Bizim değerli dürüst politikacılarımız, bürokratlarımız da var, ama hain, alçak, namussuz, şerefsiz bürokrat ve politikacılarımız da. Vicdan ile cüzdan arasına sıkışan kanun adamlarımız, utanmaz, yüzsüz, aşağılık tipler.. Bunların sayıları hiç de az değil. Kene bunlar, ağaç kurdu.. Kimi devrimi satar, kimi dini, kimi halkların onurunu, kimi milliyetini pazarlar.. Kimi liberal geçinir, kimi demokrat.. Sonuçta para eden ne varsa onu satan bir ahlaksızdan, münafık karakterli birilerinden söz ediyoruz. Başkalarına öğütleyip duydukları şeylerden kendilerinin nasibi yoktur.. Onların bu münafıklıklarının farkına varıp, “bozgunculuk yapma” deseniz, “biz ancak ıslah edicileriz” derler, yanlarında bir sürü şahidleri vardır.
Ezan okununca rüşvet pazarlığına namaz arası verenler vardı ya hu aramızda. Bakın şeytan bizi Allah’la aldatmasın. Şeytan kimi neyle nasıl aldatacağını çok iyi bilir.. Sigarayı yasaklarsınız, o Osmanlı sarığı sarar, şark cafesi diye elinde nargilesi ile çıkar gelir. Halil İbrahim sofrası diye gelir israfın tavan yaptığı restoranlara. Bu yiyici takımı için fark etmez, dini, vatanı, milleti, Atatürk büstünü, Ramazan’da iftar sofrasını bile satarlar.. Kemalisti 28 Şubat’ta Atatürk büstü için para alıyordu, bizimkisi cami için, kurs için, burs için. Dürüst bir şekilde hademe-i hayratla uğraşanları tenzih ederim..
Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyen, Şeytan tüylü bu adamlara dikkat edin.. Bakın bu adamlar sadece siyaset ve bürokratlardan ibaret değil. Bunun bir de işadamı, sivil ayağı var. Onlar olmadan bu işler olmaz zaten.. Meslek odalarında, kimi özel kurullarda ya da çok ortaklı şirket ve kooperatiflerde de var bu adamlar.. Sonuçta biz birbirimizi kazıklıyor, birbirimizi zehirliyoruz, helali haram kılıyoruz..
Canı çıksın, Allah belasını versin bu nefsini, aklını Şeytana satan, Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz, ıslah olmaz adamların. Eğer geleceğimizi kurtaracaksak, işi ehline verelim. Torpil ve rüşvetten bu milleti kurtaralım. Bu konuda kimse ötekilerin Şeytanla iş tutan adamlarına savaş açarken, kendi içlerindeki Şeytanların işbirlikçilerine, kapı-kucak açıp onları sahiplenmesinler.. Şeytan bizi Allah’la, cami ile aldatmasın. Biz söz vermedik mi, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı olacağız diye. Hem de zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa diye.. Bu işin, himmet diye yola çıkan cemaatçisi, dindarı, laiki, sağı, solu, devrimcisi, milliyetçisi, Atatürkçüsü yok. Yiyen yiyor işte. İnsan olan heryerde bunlar var, dün vardılar, bugün de varlar, yarın da olacaklar. Ama bu işlerin bu kadar yaygın bir hal alması, ayağa düşmesi.. Bu işe birilerinin mutlaka el atması gerek. Bu konuda en büyük sorumluluk da iktidara düşüyor.
Aramızda aşağılık adamlar, bu psikopat tiplerin ahlaksızlıklarından, bu Ramazan vesilesi ile dua edelim de Allah bu milleti kurtarsın.. Yoksa içimizdeki bu beyinsizlerin işledikleri yüzünden Allah bizi helake uğratabilir. Bu aşağılık adamlar karşısında sessiz kalmayalım.
Akkuş İlgezdi, ne ilk, ne de son örnek.. Bakın, bir ahlaksızlığın alenen ve yaygın bir şekilde uzun süre tartışılması ve sonunda bu insanların aklanması, batılın tasviri toplumda umutsuzluğa sebeb olurken, saf zihinleri idlal ediyor ve suçun yaygınlaşmasına sebeb oluyor. Bu işler görünenden daha büyük. Bizim gördüğümüz BUZdağının suyun üstünde kalan kısmı.. Deveyi hamudu ile yutuyorlar.. İlgezdi’nin başına gelenler, aynı yolun yolcusu diğer politikacılar, bürokratlar, işadamları için ders olsun.. Birileri eşiklerindeki felaketten haberleri yok. Gözleri var görmüyorlar. Kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Evet, zalimler için yaşasın cehennem! Selâm ve dua ile.
NOT: İdrak ettiğimiz Kadir Gecemizin bereketinin ufkumuzu aydınlatmasını diliyor, Ramazanınızı tebrik ediyor, bugünlerin uyanışımıza vesile olmasını temenni ediyorum..
yeniakit