İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in Türkiye ziyareti ve TBMM’de konuşması tam bir turnusol kağıdı oldu. Abbas ve Peres’in, bölünmüş Filistin’i kayda geçirecek bir proje çerçevesinde Türkiye’de AKP iktidarı tarafından misafir edilmesi, AKP’lilerin bununla övünmeleri, Peres’in, Müslümanları töhmet altında bırakan cümleleri sarfederken AKP’liler tarafından alkışlanması ve daha nice fotoğraf karesi, bir utanç galerisinin kara lekeleri olarak zihnimizde asılı duruyor.

 

Bütün bunlar, Filistin’de düzenlenmiş ilk ve tek genel seçimi büyük bir zaferle kazanan HAMAS’a karşı yapılmış darbenin ardından yaşanıyor.

 

Peres-Abbas buluşmasının pek çok anlamının yanı sıra, gözlerden kaçan bu hayli önemli manasına dikkat çekmek gerekir.

 

Peres ve Abbas’ı Ankara’da bir araya getiren ve bu buluşmaya büyük anlamlar yükleyen AKP iktidarı, bu iktidarın kayıtsız şartsız ve eleştirisiz peşinden koşan İslami kesimler, İslami medya, AKP yanlısı Müslüman yazar çizer takımı aslında Filistin’de HAMAS hükümetine karşı yapılmış darbeyi resmen tanımış oldular.

 

Demokrasiyi ve halkın iradesini dilinden düşürmeyen AKP iktidarı ve onun sadık yandaşları, Peres-Abbas buluşmasını organize etmekle Filistin’deki meşru HAMAS hükümetini, onun temsilcisi meşru başbakan Heniyye’yi ve Dışişleri Bakanı Zahar’ı yoksaydılar. Filistin için öngörülen bir projeyi, Filistin’in seçilmiş hükümetin temsilcileriyle değil, ABD ve İsrail tarafından desteklenen ve bu destekle Filistin’i bölen bir politikacıyla karara bağladılar ve bu yaptıklarını da büyük marifetmiş gibi dünyaya ilan ettiler.

 

Sözde siyaset dışı müdahalelere karşı çıkan ve halkın iradesini her şeyin üzerinde tutan bu kesimlerin, Filistin konu olduğunda bu kadar çabuk ve kolayca siyaset dışı, hatta uluslararası müdahalenin yanında yeralması ürkütücüdür.

 

Peres-Abbas buluşmasını, AKP iktidarı sayesinde Türkiye’nin ne önemli bir ülke haline geldiğinin kanıtı olarak sunan İslami medyanın yazarlarının sahte ünleri bu olay vesilesiyle deşifre olmuştur.

 

HAMAS hükümetini izole etmeyi amaçlayan ABD ve İsrail darbesi, Türkiye’de 1997’de Refah Partisi’ne karşı yapılmış beynelmilel 28 Şubat darbesinin tıpkısıdır. O darbe döneminde zulmün her türlüsüne maruz kalmış dindarlar, şimdi kendi başlarına gelenin aynısını HAMAS’a reva görüyor ve o zulmün aynısının Filistin’de yaşanmasına destek veriyorlar.

 

AKP iktidarının nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışanların bu örneğe bakmaları fazlasıyla yeterlidir.

 

Eğer bir gün Türkiye’de bu iktidarın başına HAMAS’a yapılanın benzeri gelirse onlara bugünlerde sergiledikleri iki yüzlülüğü hatırlatacağız. Olan bitenin sadece politik bir güç mücadelesi olduğunu, ortada ahlaki ve ilkesel bir durum bulunmadığını, güncel politik çıkarları nedeniyle HAMAS konu olduğunda nasıl demokrasi ve halkın iradesine önem vermiyorlarsa kendilerinin başına gelene de tepki göstermeye hakları olmadığını söyleyeceğiz.

 

fikritakip-Kenan Çamurcu