AKP, Homoseksüellik ve İstihbarat
Umraniye'de yakalanan bombaların sahibinin de yazdığı ve dün site sahibinin gözaltına alındığı açıkistihbarat.com sitesinden Fatma Sibel Yüksek'in ilginç yazsı...
AKP, Homoseksüellik ve İstihbarat
İstihbarat; insan aklı, teknoloji ve bilim ile "ideali" en mükemmel şekilde birleştiren üst düzey bir faaliyettir.
Bütün bu nitelikler, yüzlerce yıllık geleneklere, değiştirilemezliği tahkim edilmiş kanunlara, gerektiğinde denetimden muaf yetkilere ve çok güçlü bir bütçeye dayandırılmadıkça 'think-thank" faaliyetinden öteye gidemeyeceği için; istihbarat büyük ölçüde devletlerin tekelindedir.
Millet olarak 'espiyonaj' olayına bir ilgimiz var..
Kız isteyen delikanlıya söylenen ilk söz,
"Bir tahkikat yapalım hele.."
dir..
Daireye yeni atanan amirin gelmişini geçmişini, nereden gelip nereye gittiğini araştırmak, çaycı Muammer Efendi'nin sadece bir gününü alır...
Amir, daha ilk tanışma toplantısını düzenlediğinde; siz onun karısından neden ayrıldığını, çocuklarına ne kadar nafaka ödediğini, bundan önceki görevinde hangi olaydan dolayı uyarı aldığını falan biliyor olursunuz...
İstihbarat faaliyetleri konusunda bilhassa kadınlardan korkmak icap eder..
Eşlerinin, sevgililerinin cep telefonlarını,mail adreslerini, gün içinde kimlerle görüştüklerini vs. hiç bir inkarın fayda etmeyeceği biçimde eksiksiz ve 'çaktırmadan' izlerler..
Üstelik belgelerler! Günü geldiğinde karşınıza çıkarırlar ve intikamları acı olur...
Bu gibi 'içtimai haller' dışında...
Bir 'devlet faaliyeti' olarak istihbarattan; solcular, islamcılar, azınlık mensupları ve eşcinseller gibi 'alternatif yaşam' yanlıları pek hazzetmezler.
Çünkü bu kesimlerin dönem dönem devletle başları belaya girmekte; duruma göre istihbarat faaliyetinin 'mağduru' olmaktadırlar.
İstihbaratçılığı önceleri sadece solcular sevmezdi . Sansaryan Hanı'nın duvarları yıllarca sadece solcu kanıyla kirlenmiştir..
Ülkücüler, istihbaratın acı gerçeği ile 12 Eylül döneminde tanıştı. Neden dayak yediklerini anlayamadan günlerce falaka altında inlediler...
Bu ağır sopanın sebebini iyi bilenlerin başında rahmetli Alparslan Türkeş gelmekteydi..
İçi yana yana, "Biz zindanlardayız; ama fikirlerimiz iktidarda" diyebildi...
Sadece bunu söyleyebildi çünkü; aldığı devlet terbiyesi daha fazlasını söylemesine engeldi...
İslamcılar ile homoseksüeller, "istihbaratçılık mesleğinden" nefret edenler sınıfına sonradan eklendi...
Tayyip Erdoğan, çareyi gömlek değiştirmek ve küresel güçlere yanaşmakta buldu..
"Milli irticacı" kimliğinden çıkarak, dayak yemekten hiç değilse 27 Nisan 2007 tarihine kadar kurtuldu...
Homoseksüllerimiz ise, kafalarına inen copları AB'ye sığınarak bertaraf etme cihetine gittiler ...
Cihangir'in homoseksüelleri bu yoldan düze çıktıysa da, örneğin Kırıkkale'de homoseksül olmanın kahredici zorlukları bütün ağırlığıyla devam etti...
Devletin istihbarat ve güvenlik birimleri, AKP ve homoseksüellik konusunda genellikle 'statükocu' bir yaklaşım içinde oldular..
Bu kesim devlet görevlileri, "Bırakın ya şu i..e'leri!" şiarını dillerinden pek düşürmediler..
AKP iktidar olunca, homoseksüellere sempati duymaya başlayan üst düzey devlet görevlileri ortaya çıktı, çıkmadı değil....
Ancak, AKP onlara hem pek güvenmedi, hem de 'devlet korkusunu' bir türlü içinden atamadığı için iktidar olunduğu halde, istihbarat işlerinden uzak duruldu..
MİT Müsteşarı ile haftalık olağan görüşmeler, MGK toplantıları falan kısır geçmeye başladı...
Başbakanlık Takip Kurulu deseniz, bir sürü üst düzey istihbaratçıyı bir araya getirmekle birlikte, 28 Şubat'ın bir suni yapılanması olarak yaşamda karşılık bulamadı.
Görevi, "kamudaki irticacıları tespit etmek" olan bu kurula, "irticacılığı" Yargıtay kararıyla tescil edilmiş olan Ömer Dinçer, çok büyük ızdıraplar çekerek bir süre başkanlık etti...
Askerlerin zorlaması ile kurulan "Terörle Mücadele Yüksek Kurulu"nun ise bu yazının bağlamından farklı bir hikayesi vardır, onu sonra anlatalım..
Neyse efendim, AKP zaman içinde bu "îstihbarat allerjisi" olayının böyle gidemeyeceğini anladı.
Şenkal Atasagun nihayet emekli olunca bir nebze soluk alındı.
Ancak MİT'in kurumsal yapısı yine de AKP'ye hitap etmiyordu..
İşte bu noktada, " Kendi istihbarat örgütünü kendin kur" şeklinde 'pratik zeka ürünü' bir formüle gönül bağlandı...
Emekli Korgeneral Altay Tokat ile bağlantı kuruldu .
Tokat, AKP Genel Merkezi'nde mesai yapmaya başladı..
O dönem, yani 2005 yılında öğrenebildiğimiz kadarıyla,
"AKP içinde özel bir istihbarat örgütü"
için çalışma yapılıyordu..
"O nasıl şey?" diye sormayın; nasıl şey olduğunu biz de anlayamadık doğrusu..
Altay Tokat, bir süre sonra AKP ile ilişkisini kesti...
Özellikle Başbakan Erdoğan, "Özel İstihbarat Örgütü"ne takmıştı kafayı bir kez...
Altay Tokat projesi dikiş tutmayınca,
"Acaba Başbakanlık bünyesinde böyle bir birim oluşturabilir miyiz?"
diye bakıldı. Ömer Dinçer hemen kolları sıvadı. Devlet işlerini bilmeyen bir şahıs olduğundan, birileri kendisine "Bu işi Güvenlik İşleri Başkanlığı'nı dönüştürerek yaparsak hem tepki çekmeyiz, hem de kılıfına uydurmuş oluruz" şeklinde akıl verdi...
Velhasıl, bunda da başarılı olunamadı..Hem askerler işkillendi, hem istenilen dönüşümü gerçekleştirecek yasal dayanaklar oluşturulamadı, hem de kadro meselesi halledilemedi.
Güvenlik İşleri Başkanlığı, iki sekreter, iki çaycı ve bir adet müdürün akşama kadar oturduğu bir "genel müdürlüğe" dönüştürüldüğü ile kaldı...
Parti içinde bir yapılanma riskli bulundu, Başbakanlık bünyesindekine ise hem devletin yapısı direndi, hem de cesaret edilemedi..
AKP, o gün bu gündür istihbarat konusunda üç kaynağa dayanır:
Birincisi; Danışmanların 'akıllara seza' teorileri;
İkincisi, "Kürtçü Lobi"nin Kuzey Irak ve AB bağlantılı yeraltı mekanizmaları;
Diğeri de; cemaatın karalama, dezenformasyon, parayla adam satın alma, dedikodu yayma vs. yöntemleri...
Şemdinli Tezgah' işte bu üçlü mekanizmanın sonucuydu...
Büyükanıt Paşa, bu tezgahın başında bulunan kişinin kim olduğunu iyi bildiğinden, Dolmabahçe buluşmasında son söyleyeceğini söyledi...
Sonucunu da gördük...
Anlaşılan, daha da göreceğiz..
AKP, homoseksüellik ve "özel istihbarat örgütü" konusunda bildiklerim böyle...
acikistihbarat.com