AKP Savcının Oğluyla Vurdu
AKP Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunma yaparken, iddianameyi Sabih Kanadoğlu'nun oğlu Korkut Kanadoğlu'yla vurdu
AKP, Kanadoğlu'nun oğluyla savunma yaptı
AKP, sözlü savunmasında Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun oğlu Doç. Korkut Kanadoğlu'nun kitabındaki bir görüşüne atıf yaparak, "İddianame hazırlandıktan sonra ortaya çıkan bir fiil kapatma nedeni olamaz " dedi.
AKP, Anayasa Mahkemesi'nde hakkında açılan kapatma davasında sözlü savunma yaptı. Sözlü savunmayı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile TBMM Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ yaptı. Basına kapalı olan yaklaşık 6.5 saatlik sözlü savunmada Anayasa Mahkemesi üyeleri Çiçek ve Bozdağ'a herhangi bir soru yöneltmedi. Savunmanın ardından bir açıklama yapan Cemil Çiçek, sözlü savunmada, Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın iddianame, esas hakkındaki mütalaa ve sözlü açıklamalarında söylediklerinin neden AKP için "varit olmadığını" anlattıklarını söyledi. Çiçek "Biz bu davanın açılmaması gerektiğini, Anayasa, insan hakları hukuku, insan hakları sözleşmesi, Anayasa Mahkemesi kararları ve doktrin açısından çök yönlü olarak açıkladık" dedi.
Çiçek, savunmanın içeriğine ilişkin sorulara ise "Zaten gerekçeli karar yayınlandığında bizim sözlü savunmalarımız da açıklanır. Onun dışında savunmayı Anayasa Mahkemesi heyetine yaptık. Usul böyle. Bu yüzden burada açıklamam doğru olmaz" dedi. Edinilen bilgiye göre savunmadaki önemli satırbaşları şöyle:
Kanadoğlu'nun oğluyla vurdu: Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi olan oğlu Doç. Korkut Kanadoğlu'nun Anayasa hukuku üzerine yazdığı bir kitaptaki görüşlerine atıfta bulunuldu. Sözlü savunmada, Kanadoğlu'nun kitabında, iddianame hazırlandıktan sonra ortaya çıkan bir fiilin kapatma nedeni olamayacağı, ancak yeni bir iddianame hazırlanarak Anayasa Mahkemesi önüne getirilebileceğine ilişkin görüşleri aktarıldı.
HAK-PAR kararı emsal: Sözlü savunmada, Anayasa Mahkemesi'nin önceki gün açıkladığı HAK-PAR'ın kapatılması davasının reddine ilişkin gerekçelere değinildi. HAK-PAR kararında, programdaki ifadelerin eyleme dönüşmemesinin parti lehine yorumlandığına dikkat çekilen savunmada, AKP hakkında açılan davanın iddianamesinde de "düşünce özgürlüğü" sınırları içinde kalan açıklamaların delil olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu savunuldu.
Travma delil olamaz: Savunmada, Yalçınkaya'nın iddianamede yer vermediği Suudi işadamı Yasin El Kadı'ya ilişkin Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına sözlü açıklamada yer vermesi eleştirildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın "Cumhuriyet devrimleri halkta travma yarattı" sözlerinin de sözlü savunmada dile getirilmesinin yanlış olduğu belirtilen savunmada, iddianameye alınmayan konular ile iddianame verildikten sonra yapılan açıklamaların dikkate alınmaması gerektiği, Başsavcı'nın dilerse bunlarla ilgili ek dava açabileceği kaydedildi.
Başsavcı'ya eleştiri: Savunmada "Başsavcı kafasında susan, boyun eğen milletvekili arıyor. Bu tanımda bir milletvekili ancak Başsavcının hayalinde yaşayabilir. Gerçek dünyada bu olamaz" denildi.