Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Alavere, dalavere..

Siber dolandırıcıların hızına ulaşmak ne mümkün! Yasama, yürütme, yargı ve akademi Bill Gates ve Elon Musk’ın hızına ulaşamıyor. Bu inkarcılar, haşa Tanrı ile yarıştalar!

Promete Tanrı’dan ışığı çalmıştı, bu dolandırıcılar “Tanrıyı tedavülden kaldırmak”tan söz ediyorlar!!!

En son başımıza gelen felaketi biliyorsunuz; DİJİTAL PARA ÇÖKTÜ!

Aslında bu bir Dijital dolandırıcılık hikayesi. Sizi Ay’a seyahat, Mars’a yolculuk hikayeleri ile oyalamaya çalışanlar kendileri Edirne’de arazi kapatmaya çalışıyorlar.

Kripto para, dijital varlıklar için, Metaverse hazırlık olmasının yanında Global reset öncesi dönüşümün aracı olacaktı.

Bunun için yeni bir Bretton Woods beklentisi vardı. Sistemin Amerika merkezli bir yapı olması gerekiyordu.

Ama öte yandan IMF, Dünya Bankası, LIBOR’u da görmek gerekiyordu. Stablecoin’in ikilisi olan, Terra & Luna’nın çöküşü ile başlayan süreç, domino etkisi ile diğer kripto paraları da vurdu. Sistemin ne kadar güvenilir olduğunu tartışmaya açtı. Sadece kripto para sistemi değil Block Chain de tartışma konusu oldu, diğer alt coin’ler ve beraberinde NFT de tartışılmaya başladı. NFT piyasasından çokça kullanılan Ethereum ilk 24 saat içinde değerinin %20’sini kaybetti. Bitcoin %12 düştü.

En büyük kayıp Luna’da yaşandı ve neredeyse ilk gece değerinin %98’ini kaybetti. Coin borsası Coinbase’deki çökme NASDAQ’ı da, daha doğrusu sanal para ile işlem yapan herkesi vurdu. Servetini kaybedenlerden intihar edenler oldu.

Bu çöküş, aslında global markette sanal para ile alışveriş yapanların yanında, kayıt dışı para piyasasını da vurdu. İşin kötü yanı bu işin mali anlamda kaydî bir yanı olmadığı için yıkımın büyüklüğünü hiçbir zaman tam olarak göremeyeceğiz.

Bu işin hukuku, yargısı, etik ve ahlaki standartları da yok. Dini açıdan da uzlaşılan bir çerçeve de çizilebilmiş değil. Ama artık trilyonluk bir piyasadan söz ediyoruz ve işlem hacmi çok daha büyük.

Ve bu piyasaya büyümeye devam ediyor.

Dünyanın en büyük Stablecoin’i olan “Tether” gelinen noktada yol haritasını belirlemiş değil. Dolarla da devam edemezler, rezerv para olarak yerine neyi koyacaklarını da bilmiyorlar. Altın-gümüş de deseniz o da dolara endeksli.

Eğer bir çözüm bulunamazsa küresel bir finansal kriz kapıda. Wall Street de LIBOR da FED de çökebilir. IMF ve Dünya bankası da çözüm üretemez.

Bu belirsizlik ortamında, güvenli bir liman olmaması ekonomide ciddi bir duraklama, varolan kırılgan yapıyı daha da olumsuz yönde etkileyebilir. Elon Musk’ın sanal alemdeki büyülü dokunuşunun harika geri dönüşünün yerini son Twitter dokunuşunda gerçekleşmesi ne anlama geliyor. Dahası Tesla’nın borsa değeri bir ayda %36 değer kaybetti. Elen Musk’ın Twitter’ı satın alması suya düştü. Borsada işlem gören diğer şirketlerinde de düşüş devam ediyor. “Dogecoin”, “dotcom” dokunuşlarındaki olumlu hava bugün yok artık.

Bundan sonra “fiyatın bir kripto para birimine, itibari paraya veya borsada işlem gören emtialara sabitlenmek üzere tasarlandığı kripto para birimi grubu”nu ifade eden Stablecoinler’i, Terraform Labs tarafından geliştirilen “sabit fiyatlı küresel ödeme sistemlerine güç sağlamak ve konvansiyonel para birimleri ile entegre edilebilen, hibrit bir itibari para birimlerine sabitlenmiş, merkeziyetsiz bir blockchain protokolü” anlamına gelen Terra &Terra Luna’yı; ERC-20 kod sistemi ile birçok kripto para biriminin altyapısını oluşturan merkeziyetsiz ve açık kaynak kodlu bir “blok zinciri” olan Ethereum’u. Fiziki merkezi olmayan, bir kripto para birimi değişim platformu olan Coinbase Global, Inc.’in adını daha çok duyacağız sanırım.

Bakın, bu para birimi, bugünkü adıma “kaime” de denilen “Banknote” denilen kağıt paradan daha gerçekçi. Ama bunun arkasında devlet yok. Bunun bir standardı, çerçevesi, hukuku yok. Altın paranın da, gümüş paranın da sahtesi, hileli olanı vardı. Kağıt paranın zaten karşılığı yok. Bir de enflasyon diye bir şey var. Faiz, daha doğrusu Riba bankaların soygunudur, enflasyon sonucu devalüasyon da devletin soygunudur. Aslında ikisi de aynı şeydir. Benim malımı çalanın kimlik kartındaki ayrıntı beni ilgilendirmez. Ya da hırsızlığına hangi adı verdiği de beni ilgilendirmez..

Sanal paranın 2 temel maliyeti var. Biri enerji, ikincisi de emek. Sonuçta o bir yazılım. Yapısı da yazdıkça zorlaşan bir yazılım ama artık bunu daha hızlı kartlarla ve yapay zeka desteği ile hatta biraz da Hackerlerin hack’ledikleri büyük server’lere bağlı bilgisayarların içine yüklenen trojanlarla, arka planda illegal yazılımlar üzerinden bu kripto paraları üretmek mümkün. Aslında enerji hırsızlığı yolu ile kripto para üretimi adeta bacasız bir endüstriye dönüştü. Çoğunuz bilgisayarda belli oyunları oynarken, arka planda aslında bir Hacker için kripto para üretiyor olabilirsiniz. Dahası şu akıllı, pahalı cep telefonunuzu ele geçiren bir hacker, cep telefonunuzu kullanarak da kripto para üretebilir.

Pandemi sürecinde ekonomilerin kilitlenmesi, mesela Rusya, Çin ve İran’ı bu alana yönlendirdi. Enerjinin nisbeten ucuz olduğu, ya da ürettiği enerjiyi satmakta zorlanan ülkelere kaydı kripto para üretimi. Rusya enerji fazlasını bir süreden beri kripto para üretimine kanalize etmişti. Talebden fazla üretim piyasada bir düşüşe sebeb olacaktı ve oldu da. Hem yapay zeka, hem daha hızlı bilgisayar, hem daha ucuz enerji, üretim maliyetlerini düşürünce, piyasaya hızlı giriş yapan diğer küçük üreticiler aslında bir yandan da bu sonucu hazırladılar. Uluslararası sistem bu sürece bir dur deme gereği duydu. Bir de bu şekilde kayıt dışı paraların dolaşımı zaten bir süredir izleniyordu.

Tabii bu arada FED’in faizi yükseltmesi, pandemi öncesi bastığı 5 trilyon doları piyasadan toplama çabası sonucu dolara yönelişin getirdiği dolardaki fiyat artışı ile bu olay üst üste gelince sonuçları daha yıkıcı oldu. Zaten biriken bir şişkinlik, sözünü ettiğim bir üretim fazlası vardı, sonuçta olan oldu..

Ama yarın bir bilim adamı (!) birkaç gazeteci, borsacı çıkar birkaç şey söyler yine piyasa uçar. Bu ayran gönüllü akılsız sazanlar yemsiz olta da atsan zıplayacaklar gibi gözüküyor. Hani şu Sinovac, mRNA / Biontech’ı yutmadılar mı, ne versen ver yutarlar bu yöntem ve bu akılla. Geçmiş zaman aşısını gelecekte çıkacak mikrob için ver, ne soru sorarlar, ne de itiraz ederler. Bu sonuç tecrübe edilmiştir.

Bana kalırsa bu alan terk edilmemeli, gerçek değer karşılığı, muhasebeleştirilebilen dijital bir para mümkün. Block Chain bir bilgileşim kanalı olarak önemli. NFT önemli. Bu para sistemi yeniden kurgulandırılarak Barter’de de kullanılabilir.

Dilerim bu konu emperyal çetenin sömürü aracı haline dönüştürülmez. Bu konuda bizim daha akıllı, daha cesur ve daha bilgili olmamız gerek. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 551 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar