"Aliya, Halkı İçin Mücedditti"

"Aliya, Halkı İçin Mücedditti"

İlmi Etüdler Derneği tarafından organize edilen programda Aliya İzzetbegoviç’in bıraktığı düşünce mirası konuşuldu.

Bilge Kral Aliya İzzetboviç’i anmak için düzenlenen toplantıda O’nun mücadele ve fikir dünyasını ortaya koyan “Allah’a yemin ederim ki köle olmayacağız” sözü ön plana çıktı.

İlmi Etüdler Derneği tarafından organize edilen ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda ülkemizde ve dünyada düşünür, diplomat, siyasetçi kimliği ile tanınan Aliya İzzetbegoviç’in bıraktığı düşünce mirası konuşuldu. Aliya’nın “Allah’a yemin ederim ki köle olmayacağız” sözü güne damgasını vurdu. Mehmet Baydemir Bosna Hersek’in unutulmaz lideri eski Cumhurbaşkanı ‘Bilge Kral’ Aliya İzzetbegoviç, vefatının 4’üncü yılında yakın arkadaşlarının da katıldığı bir programla Çamlıca Sabahattin Zaim Eğitim Merkezi’nde anıldı. İlmi Etüdler Derneği tarafından organize edilen ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda ülkemizde ve dünyada düşünür, diplomat, siyasetçi kimliği ile tanınan Aliya İzzetbegoviç’in bıraktığı düşünce mirası konuşuldu. Bosna-Hersek’in milli şairi ve Aliya’nın yakın arkadaşı Prof. Dr. Cemalettin Latiç, Aliya’nın uzun yıllar danışmanlığını yapan Ademir Jerkoviç ve Makedonya’dan Merhamet Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adnan İsmaili Aliya’yı anlattı.

 “Aliya, halkı için mücedditti”

 Prof. Dr. Cemalettin Latiç, Aliya’nın Bosna halkı için bir yenileyici, müceddit olduğunu ifade ederek, “Aliya İzzetbegoviç’in mücadelesini incelendiğimizde en önemli eyleminin “Allah’a yemin ederim ki köle olmayacağız” sözüyle gerçekleştirmiş olduğunu görüyoruz. O bunun mücadelesini vermiştir ve milletimiz için yol göstericidir” dedi. Latiç, “Aliya bir medeniyet devleti için mücadele etti. Kimsenin siyasi baskı görmediği, dininden veya ırkından dolayı kovulmadığı bir devlet düşlüyordu” şeklinde konuştu. Aliya’nın Bosna’yı İslam toplumlarıyla birlikte hareket eden bir ülke haline getirmeye çalıştığını kaydeden Latiç, “Maalesef geçmişte bu kaygıyı taşıyan halkımız bunu düşünmemektedir. Birileri Aliya’nın ortaya koymuş olduğu Bosna anlayışını değiştirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

 “Türkiye ve Bosna arasında bir hukuk var”

Savaş yıllarını hatırlatan Latiç, “Bosna’da bütün halklar bir arada yaşayabiliyordu. Ancak 100 binlerce Müslüman öldürüldü. Şu an Bosna’da yaşayan Boşnaklardan 2-3 kat fazlası Bosna dışında yaşıyor. Dünyada tam anlamıyla soykırıma uğratılmak istenen halk Boşnaklardır. Ve bu modern diye ifade edilen Avrupa’nın göbeğinde yapıldı.” dedi. İslam dini ve Osmanlı mirası sebebiyle Bosna ve Türkiye arasında bir hukuk olduğundan söz eden Latiç, “Biz buraya merhamet dilenmeye gelmedik. Hakkımız olanı istiyoruz. Türkiye başta Birleşmiş Milletler olmak üzere her yerde hakkımızı savunmalıdır” diye konuştu.

“Aliya Türkiye’yi ve Türk halkını çok severdi”

Aliya İzzetbegoviç’in özel danışmanı Ademir Jerkoviç ise Aliya’nın Türkiye’yi ve Türk halkını çok sevdiğini belirterek, “Sizin sevgili ülkenizi kardeş ülke biliyordu, çünkü sağırlaştıran bomba seslerine rağmen sizin bu saldırıya karşı çıkan sözlerinizi Bosna’da duyduk” dedi. Jerkoviç, Aliya’nın akıllı liderliği sayesinde hem Boşnak ordusu kuruldu ve sağlamlaştı hem de Boşnaklar politik teorisi ve uygulamasında görülmemiş bir deneye göğüs gerdiler. Aliya, Bosna’da ve dünyada zulüm gören bütün toplumlar için 20’nci yüzyılın kanlı destanının efsanevi bir kahramanıdır” şeklinde konuştu.

“Ülkesinin sorunlarını her yerde dile getirdi”

 Dayton anlaşmasından sonra Aliya’yı daha güç bir dönemin beklediğini söyleyen Jerkoviç, “Dayton’dan sonra artık geriye tek bir şey kalmıştı. O da bağımsızlık başarısını korumaktı. Aliya yüksek bir sesle Boşnak halklarının haklarını dile getirdi. O’nun yorumları Ankara’da, Riyad’ta, Tahran’da ve İslam dünyasının her yerinde dikkatle dinlendi. İslam Konferansı Örgütü toplantılarında Bosna ve Sancak’ın sorunları dile getirildi. İKÖ’nün 1997 Tahran toplantısında yanlış anlaşılma tehlikesine rağmen Aliya, ‘batı çürük de değil yozlaşmış da… Şüphesiz İslam en iyisi, ama biz en iyiler değiliz’ dedi. O her yerde sorunlarımızı dile getirdi” şeklinde konuştu.

 “Boşnak tarihinin en önemli kişiliğiydi”

Jerkoviç, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Aliya İzzetbegoviç, şüphesiz bir devri damgaladı. Boşnak tarihinin en önemli kişiliğiydi. Beni en çok etkileyen yönü maneviliği ve insanseverliğiydi. Siyaset çamurunda neredeyse kaybolan insanlık değerini bulan ve korumayı bilen şerefli bir liderdir. Açıklama yaparken inandırıcı ve samimidir. Düşmanının yenilgisinden zevk çıkarmaz ve herkesin beklediği duyguları ortaya dökmezdi. Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç, ilham ve tüm sorulara olan cevapları İslam’da bulmuştur.”

Komutan, devlet adamı, düşünür

Makedonya’dan Merhamet Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adnan İsmaili de Aliya’nın Bosna halkı için çıkış yolu aradığını belirterek, O’nun bilge kişiliğini anlattı. İsmaili, “Aliya’nın birçok dile çevrilen kitapları dünyaca ünlü düşünürlere meydan okumaktadır. O savaş yıllarında bile kitaptan ayrılmazdı. O bir komutan, bir devlet adamı ve bir düşünürdü” dedi. Aliya’nın hayatından kesitler anlatan İsmaili, Aliya’nın Arnavut siyasilere de yol gösterici olduğunu söyledi. ‘Doğu Batı Arasında İslam’ başlığını taşıyan ilk panelde Alev Erkilet, Ali Bulaç, Akif Emre ve Sadık Yalsızuçanlar, Aliya’nın bıraktığı düşünce mirasının önemli başlıklarını ele aldı. Öte yandan ‘Bilge Kralın Ardından’ ve ‘Doğu Batı Arasında İslam’ başlıklı iki panelle yapılan programda gazeteci-yazar Akif Emre’nin Aliya ile yapılmış ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan röportajı gösterildi.