Alman Protestan Kilisesi, Almanya Savunma Bakanlığı’nın yurtdışı operasyonlarda personel görevlendirmesini eleştirdi. Kilise, ABD’nin dış politikasını da sert bir dille sorguladı.

Sueddeutsche’nin haberine göre Protestan Kilisesi tarafından yayınlanan 130 sayfalık “Tanrı’nın barışıyla yaşayın ve adil bir barış için çaba gösterin” başlıklı memorandumda, Alman Savunma Bakanlığı’nın Afganistan, Kosova, Afrika Boynuzu gibi bölgelerde uluslararası terörizm döneminde barışı kurmak için yaptığı görevlendirmeler eleştirildi.

İSNA’nın duyurduğu haberde, sözkonusu eleştiri memorandumunda Başpiskopos Wolfgang Huber’in, ülkesinin Savunma Bakanlığı’ndan Afganistan’dan çekilmesini istediğinin yeraldığı belirtildi.

Memorandumda şöyle denildi: “Sadece bazı olağanüstü durumlarda, o da adaletsizliğin ortaya çıkmasını önlemek için adil bir savaşa rıza gösterilebilir. Ama böyle durumlarda bile vahşi operasyonlar meydana gelebilir. Bu vahşi operasyonlar askeri ve siyasi girişimlerden elde edilecek en küçük bir barış sonucunu da uzaklaştırabilir. Bir halkın bütün kesimlerini cismen ve ruhen tehdit edebilir, hatta kimi zaman yok edebilir.”

Memorandumun devamında ABD’nin politikaları eleştirilerek şöyle denildi: “Savaş çıkarmak ve bir ülkeye dayatmada bulunabilmek için bir diktatörü devirmekten daha fazla neden olması gerekir. Başka ülkelerde asker görevlendirmek için alınmış her türlü karar, kesin olarak ABD’nin kararları ardında gizlidir. Protestan kiliselerinin Kosova ve Afganistan meselelerinde ciddiyet ve kararlılık göstermemesi, bu ülkelerde barış ve dostluğun kurulması için askeri çözümün tek yol görülmesine yol açmıştır.”

Sözkonusu memorandumda, terörist grupların saldırılarının 21. yüzyılda başlamakla birlikte köklerinin Batının yanlış politikalarında, özellikle de Amerika’nın hatalarında yattığına dikkat çekildi.

Wolfgang Huber, Kilisenin yayınladığı memorandumu takdim ederken, “Barış peşinde koşan kişiler, önce barışın şartlarını hazırlamalı” dedi.

Bu memorandumda geçen bir diğer konu da, daha önce başka kiliselerin memorandumlarında da bahsedilenlere benziyor:

“Dünyada adil bir düzen ve uluslararası adil bir hukuk sistemi için çaba gösterilmelidir. Protestan kiliseleri dünyada barışı kurmak için her türlü yardımı yapacak güçtedir.”

Sözkonusu momerandum, CDU’dan sol partilere kadar bütün Alman siyasi partileri tarafından desteklendi.