Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

AMENNA VE SADDAKNA

Hadi hep birlikte Kur"an okumaya başlayalım... Sırada umre gezisi var. Zor bir zamandan geçiyoruz aslında. Tam da böyle bir zamanda hepimizin yüzümüzü Kur"an"a dönmesi gerekiyor.
Akit, tam da böyle bir zamanda yeni bir kampanya başlatıyor.
Bu meal kampanyası vesilesi ile, herkesi Kur"an-ı Kerim"i yüzünden okumaya ve manasını okumaya davet ediyorum..
Okuyalım ve kitabın son sayfasını açıp, adımızı, soyadımızı, tarihi ve o mekanı yazdıktan sonra "Okudum, anladım, kabul ettim" deyip imzalayalım.
Bu kitap Allah"la kul arasında bir sözleşmedir..
Çantay mealli kısa tefsiri, en çok itibar gören eserlerden sayılıyor..
Hepimizin kendi nefsimize ve hayata Kur"an-ı Kerim"in penceresinden bakmayı öğrenmesi gerekiyor. Kur"an-ı Kerim! İkram edilen, kerem sahibi olan Allah"ın açıklanmış rızasını beyan eden kitap. Bize bizi, Allah"ımızı, hak ile batılı, yaratılış gayemizi, hayatı, ölümü ve ölüm sonrasını, geçmişi ve geleceği, gökle-yer arasında ne varsa bütün onları öğreten kitap! Bunun için "yeniden iman" etmemiz gerekiyor. Allah"ın kitabında söylediği, Resûlullah"ın bize öğrettiği gibi.
Biz, kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek..
Bakın, Mehmet Akif, Kur"an-ı Kerim"i sadece okumamış, kendi okuduğu kitabı kendisi yazmış. Sadece yazmakla da kalmamış, daha 20 yaşlarında iken oturmuş 6 ayda kitabın tamamını ezberlemiş. Onunla da yetinmemiş bir de Arapçayı öğrenmiş..
Akif dediğiniz adam, Osmanlı"nın en zor, en fırtınalı günlerinde, bütün olumsuzluklara rağmen bunu başarıyor.. Türkçe dışında Arnavutça, Arapça, Farsça, Fransızca da biliyor..
Sadece Kur"an-ı Kerim"i okumakla kalmamamız lazım. Arapçasını doğru okumak için tecvid bilmemiz gerekiyor. Hem lafzı hem anlamını bileceğiz; hem yaşayacak hem de tebliğ edeceğiz..
Kur"an-ı Kerim"i doğru anlamak için bir de usulü tefsir okumamız gerek. O da yetmez, Kur"an-ı Kerim"i Peygamberimizin anladığı gibi anlamamız, yaşadığı gibi yaşamamız gerek. Onun için de hadis ve siyer okumamız gerekiyor. O da yetmez. Bir de usulü hadis okumamız gerekiyor ki, hadisi doğru anlayalım, uydurmasını sahihinden ayırabilelim..
Kur"an ve hadisten bu güne dair sorumluluklarımızı damıtabilmemiz için bir de fıkıh ve usulü fıkıh okumamız gerek.
Tabi bütün bunları akaid-iman çerçevesinin içine oturmak zorundayız. Bütün bunları doğru şekilde anlamamız, öğrendiklerimizi ve düşündüklerimizi doğru bir şekilde ifade edebilmek için kelam okumamız gerekiyor.
Sonra da Hanif geleneği doğru anlamak için bir peygamberler tarihi okumamız gerek. O da yetmez, mezheplerin, tarikatların doğuşu, İslam dünyasının yükselişi ve çöküşünü, bunları hazırlayan sebepleri öğrenmek için bir İslam tarihi okumamız gerekiyor..
Tarih, övgü ya da sövgü için değildir.
Ondan sonra tabi dil ve sanat bilmemiz, ilim sahibi olmamız, cemaat disiplinine sahip olmamız gerekiyor.
Sonuçta aklımız kadar iman edip, aklımız kadar amel işleyeceğiz. Zira Allah, cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez.. Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
Bilgiye daha fazla zaman ve para ayırmamız gerekiyor..
Tabi "faydasız ilimden de Allah"a sığınmamız" gerekiyor. İlmimizle de amel edenlerden olmamız şart. Yoksa bel"am oluruz. Kitap yüklü eşeklere döneriz..
Bu kitap bize yaratılış gayemizi açıklıyordu değil mi? Neydi yaratılış gayemiz? Kulluk değil mi? İbadetlerimiz, dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki!
Bir de tearüf edelim, bilişelim diye yaratıldık..
Adalet, barış üzre, Allah"ın rızası doğrultusunda, onun adına, zalimlere karşı, mazlumların yanında duralım diye yaratıldık. Allah"ın bizim ibadetimize, dualarımıza ihtiyacı yok, bizim bunlara ihtiyacımız var.. Elestü bezminde, "Sen bizim Rabbimizsin" demedik mi?.. Şimdi o sözü hatırlama zamanıdır. O sözümüzü hatırlayalım diye, "oku" diye başlayan kitabı, Alemlerin Rabbine hamdederek okumaya başlayalım. Elhamdülillahi rabbil alemin...
Selam ve dua ile..

 
akit

Bu yazı toplam 2834 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar