'America Last’

Makul gerekçe namına bir tek laf etmeden İran’la nükleer enerji konulu anlaşmadan çekilen; uluslararası hukuku ve maşeri vicdanı hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan; uluslararası ticaret düzenine güvenerek ABD ile milyarlarca dolarlık angajmanlara girmiş yabancı yatırımcılara hiçbir manevra imkânı tanımadan bu düzeni pat diye değiştiren; terörist PYD/YPG yani PKK ile işbirliğini Türkiye ile geleneksel müttefiklik ilişkisinden daha kıymetli gören; ABD’nin kader birliği ede geldiği Avrupa ülkelerini birdenbire düşman ilan eden; ABD’nin mülayim mi mülayim komşusu ve sadık mı sadık müttefiki Kanada’yı bile durduk yerde ulusal güvenlik sorunu ilan ederek Michael Moore’un meşhur ‘Kanada Salamı’ filmine selam çakan Donald Trump sağ olsun; ABD ile ittifakına veya iyi ilişkilerine bel bağlayan, en azından ABD’nin belli bir rasyonalite içinde hareket ettiğini var sayıp buna güvenen bütün devletler, durumlarını gözden geçirip yeni yol arayışlarına giriyor. Uluslararası düzen konusunda ABD’ye artık bel bağlayamayacaklarını söyleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel, sadece Avrupa Birliği’ne değil, Meksika yahut Japonya’ya, Çin yahut Türkiye’ye de tercüman oluyor. *** ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün yaptığı bir konuşmada, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyıp Telaviv’deki ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma konusunda dünya liderlerini nasıl oyaladığını ve onlarla nasıl dalga geçtiğini anlatarak, güvenilmezliğinin altını bir kere daha kalın çizgilerle çizdi. Şöyle: “Zamanı geldiğinde ve insanlar bu konuda dedikoduları duymaya başladıklarında, bana yalvaran, bunu yapmamamızı isteyen, dünyanın her tarafından liderlerden telefon yağıyordu… Krallardan, devlet başkanlarından, diktatörlerden telefon alıyordum. Herkesten telefon alıyordum. Neyle alakalı olduğunu öğrenince ‘Onları gelecek hafta arayacağımı söyleyin.’ diyordum. Sonra onları arayıp ‘Bu konuda böyle hissettiğinizi bilmiyordum. Şey, artık çok geç’ dedim.” Trump bunları meddah edasıyla anlatırken, dinleyenler gülmekten kırılıyordu. Söz konusu liderler için ne kadar aşağılayıcı bir durum. *** ‘ABD ile iyi ilişkilerimizi her şeye rağmen korumaya azimliyiz’ türünden laflar edilse de, bunun mümkün olmayacağı bir vasat için herkes hazırlığını yapıyor olsa gerek. Trump “America First” (Önce Amerika) diye dursun, İsrail dışındaki devletlere ‘Hayat memat meselesi olmadıkça ABD ile zinhar iş tutmayız. Uluslararası ilişkilerde şiarımız: America Last! (En Son Amerika)’ dedirtebilecek bir gidiş söz konusu. Karargazete

Bu yazı toplam 845 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar