Amerikalılar, köpeklerine bile dokunulmazlık istiyor
Güvenlik anlaşmasının detayları basına sızdı. İktidardaki Şii milletvekilleri, hem anlaşmaya karşı hem de tartışalım diyorlar.
Başbakan olan Nuri Maliki'nin milletvekillerinin, ABD- Irak güvenlik anlaşmasında, kafaları karışık. Hem 'olmasın' diyorlar, hem de 'tartışalım'. Hem 'dışa karşı bizi kim koruyacak' şeklinde konuşuyorlar, hem de 'bu Amerikalılar, köpeklerine bile dokunulmazlık istiyorlar' şeklinde.
Leyla Fadıl'ın yazısı...
Bu hikaye ile ilgili daha fazlası...
Iraklı milletvekilleri, ABD'nin, Amerikan askerlerinin, ülkede belirsiz bir süre boyunca kalmalarına izin verecek "güçlerin konumu" ile ilgili bir önerinin parçası olarak 58 üs istediğini söylüyorlar.
İktidardaki iki Şii partisinin öncü üyeleri, kendileriyle gerçekleştirilen bir dizi mülakatta, Irak hükümetinin, bir diğer ülkenin herhangi bir hareketinin Irak'a yönelik düşmanca bir hareket olup olmadığını belirleme gücünü, etkili bir şekilde ABD'ye devreden bir diğer istekle birlikte bu öneriyi de reddettiğini söyledi. Milletvekilleri, ABD'ye devredilecek bu karar gücünün, Irak'ı, ABD ve İran arasındaki bir savaşa sürükleyeceğinden korktuklarını da belirtti.
Irak Yüksek İslam Konseyi'nin önemli milletvekillerinden Celaleddin el-Sağir, "Amerikalıların bize önerdikleri şey işgalden daha kötü" derken, ABD'nin Irak'taki bir işgaline uluslararası bir koalisyonun başı olarak izin veren 2004 kararına da göndermede bulundu ve "Biz, Güvenlik Konseyi'nin kararıyla işgal edildik" diye konuştu. Celaleddin el Sagir, "Fakat şimdi bizden kendi işgalimizi imzalamamız isteniyor. Bu yüzden şimdiye kadar gördüğümüz her şeyi reddettik" diye konuşuyor.
ABD'nin talep ettiği diğer şartlar arasında, 30 bin fite kadar Irak hava sahasının kontrolü, ABD askerleri ve paralı askerlerin yargıdan muafiyeti de var. Milletvekilleri, anlaşmanın süresiz olacağını fakat taraflardan birinin, iki yıllık uyarısıyla hükümsüz kılınmaya tabi olacağını da belirtti.
Önerilen anlaşmayı gündeme getiren başbakan Nuri el-Maliki'nin Dava Partisi'nin öncü bir başka üyesi Ali el-Edip de "Anlaşma, Irak'ın hükümranlığını zayıflatacaktır" diyor ve ekliyor: "Amerikalılar şimdiye kadar Irak'a yönelik neyin saldırı olduğunu ve Irak'ta neyin demokrasi olduğunu belirleyenler olma konusunda ısrar ediyorlar" eğer biz bir saldırıya uğrarsak bunu biz tanımlayıp destek istemeliyiz."
Hem Sağir hem de Edip, Irak hükümetinin, 'şartlar kabul edilemez' olduğu için anlaşmayı reddettiğini de kaydetti. Sagir ve Edib'e göre, hükümet, ABD varlığını ve bir ABD güvenlik garantisini istiyor ama aynı zamanda ülke içindeki güvenliği kontrol etmeyi, ABD güçleri tarafından gerçekleştirilen belirsiz sayıda Iraklının tutuklanmasını durdurmayı ve Irak'taki ABD güçlerinin yönetiminde söz sahibi de olmak istiyor.
58 üs, buradaki bir ABD yayılmasını temsil edecektir. Bir ABD askeri haritasına göre, hâlihazırda ABD, gözetleme karakolları gibi daha küçük tesisleri kapsamayan yaklaşık 30 önemli üssü elinde tutuyor.
Sağir, "Irak'ın hükümranlığı var mı yok mu? Eğer onlara bırakılsa Amerikan köpekleri için bile dokunulmazlık isteyecekler. Bush'a görüşlerimizi ilettik -bazı yeni düşünceler ve ben onun düşünceleri ile bizimkiler arasında kesin bir uyum olduğunu gördüm. Ve Bush müzakerecilere metotlarını değiştirmelerini söyleyeceği, sözünü verdi" diyor.
Maliki, İslamcı yöneticilerinin açıkça anlaşmaya karşı oldukları İran'a gerçekleştirdiği ikinci ziyaretinden Pazartesi döndü. İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney, Maliki ile yaptıkları görüşmelerin ardından, "Amerikalıların rüyalarının gerçekleşmeyeceği konusunda hiçbir şüpheye sahip değiliz" şeklinde kesin konuştu.
Irak dışişleri bakanı Hoşyar Zebari ise milletvekillerini bir anlaşmaya varılmadan önce açık tartışmaları zehirledikleri için eleştirdi. Zebari'ye göre, ABD yetkilileri, başından beri açık sözlü ve samimiydiler, üstelik de görüşmelerde esnektiler. Zebari, "bu devam eden bir süreçtir. Ve ortada henüz bir anlaşma yok. Öneriler düzeltildi, şartları değiştirildi. Onlar için yargısal olacak nihai bir metne henüz sahip değiliz" ifadesini kullandı.
ABD yetkilileri ile Pazartesi günü yeni bir görüşme oturumunun yapıldığını söyleyen Zebari, her türlü anlaşmanın, onaylanması için Irak Parlamentosu'na getirileceğini de belirtti.
ABD kongresindeki liderler ise anlaşmada söz sahibi olacaklar fakat Bush yönetimi, bu anlaşmayı Senato onayını gerektirmeyecek idari bir anlaşma olarak yapmayı planlıyor.
Cumhuriyetçi başkan adayı John McCain, yorum yapmasını isteyenlere cevap vermedi fakat muhtemel Demokrat başkan adayı Barack Obama, bir sözcüsü üzerinden, Bush yönetiminin anlaşmayı kongreye sunması gerektiğine ve anlaşmanın ABD'nin Irak'ta kalıcı üsler istemediğini "mutlak bir açıklıkla" ifade etmesi gerektiğine inandığını söyledi.
İndiana'dan eski bir Demokrat kongre üyesi olan Lee Hamilton, Irak'ta 50 veya daha fazla üsle ilgili bir plandan haberdar olmadığını ve eğer durum buysa, Kongre'nin büyük olasılıkla buna karşı çıkacağını söyledi. Şu an Woodrow Wilson Entelektüeller Merkezi'ni yöneten Hamilton, McClatchy'e, "Kongrenin çok sorusu olacaktır ve başkan görüşmede çok dikkatli olmalıdır" dedi.
Irak'taki ABD büyükelçiliğini en yetkili sözcüsü de Iraklıların yaptığı son eleştiriyi reddetti. ABD sözcüsü Adam Ereli, "Bakın herhangi bir işgal durumu olmayacak" dedi. "Şu an, Irak'ta anlaşmanın Irak'ın hükümranlığı ve bağımsızlığı için anlamının ne olduğu konusunda uyarılarda bulunanların olması kusursuz bir şekilde anlaşılabilirdir. Bunu anlıyoruz ve takdir ediyoruz. Bu yüzden kimseye hiçbir şey dayatılmayacak."
Ereli, "zorla evlilik gibi bir şeydir. İşlemez. Sizi ya istiyorlardır ya da istemiyorlardır. Sizi istemeleri için zor kullanamazsınız" eklemesinde bulundu.
Bağdat'taki ABD yetkilileri, parlamento müzakerelerinin BM'nin verdiği yetki süresi 31 Aralık'ta dolmadan önce tamamlanması için anlaşmayı 31 Temmuz'da bitirmeye kararlı olduklarını söylüyorlar.
Meselenin hassasiyetinden dolayı adının verilmemesini isteyen ABD'li bir yetkili, anlaşmanın asker sayısını veya onların konuşlandırılacakları yeri belirtmeyeceğini fakat ABD askerlerinin tabî olacakları yasal çerçeveyi, ayrıntılı bir şekilde belirleyeceğini söyledi. ABD'li yetkili, güç kullanımıyla ilgili bir BM kararının yokluğunda, "Yürürlükte olan şartları olması gerekiyor. Bu, düzenlemeye çalıştığımız gerçekliktir" dedi.
Iraklılar devletlerini, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i istila etmesinden sonra BM'nin aldığı bir karar olan bir ülkeyi uluslar arası barış için bir tehdit olarak ilan etmesi için uluslararası bir yapıya izin veren BM tüzüğünün 7. Bölümü'ne göre BM Güvenlik Konseyi'nin yetki alanından çıkarmaya kararlılar. Iraklı yetkililer, Irak için yapılan bu tanımlamanın artık uygunsuz olduğunu söylüyorlar.
Milletvekili Sağir, ABD'nin bu temel istekle ilgili olarak bile Irak'ı destekleme sözü vermediğini, bunun yerine vereceği olası desteği görüşmelerde bir baskı unsuru olarak elinde tuttuğunu söyledi.
Dava Partisi'nin üyesi ve parlamentodaki güvenlik komitesinde bir milletvekili olan Hasan Seyit, "ABD bizim hükümranlığımızla çatışmak istiyor ve biz onları reddediyoruz" dedi. "Ben bu müzakerelerin belli bir tarihte yapılacağını ummuyorum. Amerikalılar o kadar çok şey istiyorlar ki oysa biz çok daha farklı şeyler istiyoruz."
Sağir, "eğer biz BM hükmünün devamı veya bu anlaşma arasında bir tercih yapmak zorunda kalırsak büyük olasılıkla BM hükmünün süresinin uzatılmasını seçeceğiz" dedi ve ekledi; "Aralık'ta, Irak'ın iç güvenliğini kontrolü için artık yabancı güçlere ihtiyaç duymadığını BM'ye bildiren bir mektup göndermek mümkündür. Dış savunmaya gelince buna henüz hazır değiliz."
Çeviren: Ali Karakuş / Dünya Bülteni