ohingya Projesi"nin kurucu ortaklarından Nur, "Bu proje ile çeşitli ülkelerde yaşayan Arakanlı Müslümanlar kendilerini tanıtabilecek" ifadelerinde bulundu.

Arakanlı Müslümanlar, "Rohingya Projesi" ile kimlik sahibi olacak ve bulundukları ülkelerde kendilerini tanıtabilme fırsatı elde edecek.

İnternette www.rohingyaproject.com  adresi üzerinden duyurulan ve tanıtımı Malezya'da gerçekleştirilen "Rohingya Projesi" ile Myanmar'da gördükleri şiddetten kaçarak başka ülkelere sığınan ve hiçbir statüsü bulunmayan Arakanlı Müslümanların kimlik sahibi olması planlanıyor.

Kendisi de Arakanlı Müslüman olan projenin kurucu ortaklarından Muhammed Nur, dünyada statüsü bulunmayan Arakanlı Müslümanların kimlik sahibi olmalarını ve yaşadıkları yerlerde herkes gibi hayatlarını devam ettirebilmelerini hedeflediklerini bildirdi.

Nur, Myanmar’daki şiddet ve zulümden kaçarak başka ülkelere sığınan binlerce Arakanlı Müslüman bulunduğunu hatırlatarak, "Bu insanların ellerinde bir belgeleri olmadığı için kendilerini herhangi bir kuruma tanıtamıyor. Dolayısıyla yaşadıkları ülkelerde banka hesabı açma, çocuklarını okula kaydettirme gibi olanaklardan faydalanamıyor." ifadelerinde bulundu.

Proje ile Arakanlı Müslümanların dünyada bir statüye sahip olacaklarını ifade eden Nur, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Myanmar Arakanlı Müslümanları tanımıyor. Bu nedenle vatansız muamelesi görüyorlar ancak bu insanların ellerinde aile geçmişlerine dair resmi belgeleri mevcut. Biz proje kapsamında internet üzerinde bir data havuzu oluşturduk. Ellerindeki bu resmi belgelerle havuzumuza kayıt olmalarını sağlayacağız. Burada da tüm belgeleri inceleyerek bu insanların belgelerine bağlı kalarak onlara kimlik kartları çıkartacağız. Bu kimliklerle Arakanlı Müslümanlar kendilerini tanıtabilecek."

Statü konusundaki belirsizlikler nedeniyle Arakanlı Müslümanların bulundukları ülkelerde okula gidemeyip, çalışamadığını vurgulayan Nur, şunları kaydetti:

"Biz başkalarının yardımlarına muhtaç kalarak hayatımızı sürdürmek istemiyoruz. Bizim yardımlardan çok resmi bir statüye ihtiyacımız var. Eğer resmi bir statümüz olursa kendi hayatlarımızı kendimiz sürdürebilir, geleceğimiz için çalışabiliriz. Bu şekilde devam ederse, eğitim almamış çocuklarımız gelecekte tekrar yardıma muhtaç insanlar olacak."

Nur, kimlikler sayesinde Rohingyalara daha kolay ulaşılabileceğini belirterek, "Sistem sayesinde daha düzenli bir şekilde insanlara ulaşabileceğiz. Bu bilgilerle doğru insanlara doğru yardımlar daha düzenli olarak ulaşacak." ifadesini kullandı.

Rohingyaların diğer insanlar gibi birçok şeyi başarabilecek yetenekleri olduğunu dile getiren Nur, şöyle devam etti:

"Bizler sadece resmi olarak tanınmayı ve fırsat verilmesini istiyoruz. Gerekli fırsatlar verildiğinde bizler de bu hayatın önemli bir parçaları olabiliriz. Bizler de okuduğumuz, çalıştığımız ülkelerde önemli insanlar olarak bu dünyaya büyük hizmetler verebiliriz. Bu proje ile resmi olarak kimlikleri kanıtlanınca, bu fırsatların Arakanlı Müslümanlar için açılmasını amaçlıyoruz.”

"ARAKANLI MÜSLÜMANLAR TÜRKİYE'Yİ ASLA UNUTMAYACAK"

Nur, Türkiye’nin Arakanlı Müslümanlar için yaptığı yardım ve sergilediği tavrın birçok ülkeye örnek olduğunu söyleyerek, "Binlerce kilometre uzakta olmamıza rağmen Türkiye, Arakanlı Müslümanlar için büyük yardımlar yaptı. Bu yardımları Rohingyalar asla unutmayacak." ifadelerini kullandı.

Myanmar devleti ülkede azınlık olan Arakanlı Müslümanların varlığını ve haklarını yıllardır tanımıyor. Askeri cuntanın 1982’de çıkardığı "Vatandaşlık Kanunu" sonrasında ülkedeki bütün etnik gruplar vatandaş olarak kabul edilirken, Rohingyalar ülkenin vatandaşı görülmüyor. Myanmar devleti Arakanlı Müslümanları vatandaş olarak tanımasa da, Rohingyaların 1982'den önceki yıllara dayanan resmi vatandaşlık belgeleri bulunuyor.

Birleşmiş Milletler'in (BM) açıkladığı en son rakamlara göre, geçen yıl 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar'daki şiddetten kaçan 655 bin Arakanlı Müslüman Bangladeş'e geçti. Arakan'da 1970'lerde yaklaşık 2 milyon Müslüman'ın yaşadığı tahmin edilirken, sistematik saldırılardan kaçış nedeniyle bu sayı 350 binin altına geriledi.

Öte yandan uluslararası insan hakları kuruluşlarının Arakan'dan aldığı uydu görüntülerine göre, bölgede Müslümanlara ait 350'den fazla köy kundaklandı.