Aşure Çorbası Öyle mi?
Yiyin beyler, hanımlar yiyin çorbanızı zencefil, karanfil vs ne kadar fil varsa atın içine ama bilin ki filler çoğalınca Ebabiller de çorbaya bir şeyler atar !!!
Aşure Çorbası Öyle mi?
Muharrem’in 10’nu olunca aklınıza gelen tek şey “ Aşure Çorbası” demek ! Hz. Nuh as’ın eşinin gemide son kalan gıdalarla yaptığı tatlı ve çeşitlilikli çorba ! Komşularla, eş dost ile paylaşılan leziz bir karışım, evet ! Peki 10 Muharrem denilince neden Kerbelâ aklınıza gelmemeye başladı. Kerbelâ, Hüseyn, Zeyneb, şehadet, bebek katli, gasb, işkence aklınıza gelmiyor ? Bunlar akla gelince tatlı çorabınızın tadı mı kaçıyor ?
Peki, Aşura diyince Hz. Nuh’un as gemisi eşi çocukları tebası aklınıza geliyor da şu mübarek Hadis-i Şerif neden aklınıza gelmiyor ? : “Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638.) Nasıl tat kattı mı Hadis-i Şerif çorbanıza? İşiniz gücünüz bolca karışmış, karıştırılmış şeylerden nemalanarak çorbayı kurtarmak değil mi? Gıdaları karıştır, ayetleri karıştır , hadisleri karıştır, tarihi vakıaları karıştır çorba kaynasın değil mi ? Tatlı olsun, yağlı olsun, hafif olsun üstünde nar içinde zencefil olsun midendeki sencefil doysun değil mi ?
O süsleyip allayıp pullayıp dantelli masa örtülerinizin üzerine çiçekli tabaklarınızla resimlerini çekerek takva pozlarına bürünerek ifşa ettiğiniz aşure çorabınızı yerken acaba bu gün aynı zamanda Kerbelâ günüdür , peygamberin Zehraları, Zeynebleri, Hüseyinleri ve dahi nice çiçekleri çöl topraklarına zalimce serildi ve Yezid’in beğenisine sunuldu diye hiç düşünmez misiniz ?
Dışı kırmızı içinde inciyi andıran ilahi nimet “Nar Taneleri”ni çorbanızın üzerine serperken adı ile ateşi,mayhoş tadı ile dünyanın geçici tatlarını hatırlamayıp bunu sadece süslü bir tane sanırsınız öyle mi? O taneleri çorbanın içerisinde dişlerinizin arasında ezerken Hz. Hüseyin ve tebasının mübarek cesetleri üzerinde atlarını koşturarak sadece katletmekle yetinmeyip cesetlerin kemiklerini de kırarak hınçlarını alış anlarını hatırlamaz mısınız çıtırtı sesi duyunca?
Midenizdeki SENCEFİL zencefil tadını almadan edemezken çorbanın içindeki haşlanmış nohut taneleri dişinize değdiğinde nohutun hangi memleketten geldiğini tahayyül ederken Ehlibeyt’in beş altılı yaşlardaki kız çocuklarının kulaklarındaki küpeleri kulak memelerini yırtarak çıkaran Yezidi askerlerin kulak memesine nohut tanesi kadar bir takı için bunu Peygamber sav ‘in torunlarına neden reva görmüş olabileceğini tefekkür de edebilir misiniz?
Çorbanızdaki buğday tanelerini yutarken Adem’in as Kabili neslinin Habili nesli yeniden katledişi de aklınıza gelir mi? Çorbanızı kaynatırken içine döktüğünüz su ile birlikte zemzemin annesi Hacerin evlatlarına Kerbelâ sıcağında bir yudum suyun çok görülüşünü çorba tefsirinizi yaparken de anlatmayı düşünüyor musunuz hiç?
Yiyin beyler, hanımlar yiyin çorbanızı zencefil, karanfil vs ne kadar fil varsa atın içine ama bilin ki filler çoğalınca Ebabiller de çorbaya bir şeyler atar !!!
Tevfik Akıltanesi / Tevhidhaber