Avusturyalı ırkçı lider Jörg Haider, "Valisi olduğu Kaernten eyaletinde Müslümanların cami ve minare inşa etmelerine izin vermeyeceğini" söyledi. Eyalet meclisinden bu konuda yeni bir yasa çıkartacağını belirten Haider, "Müslümanların, Avusturya'nın tüm bölgelerinde cami ve minare inşa etmelerinin yasaklanması için de girişimde bulunacağını" kaydetti.

Haider'in açıklamasına ilk destek Katolik kilisesinden geldi. Katolik kilisesinin ikinci adamı piskopos Egon Kapellari de "Ülkedeki Müslümanların ibadet mekanları açabileceklerini, ancak ülkenin kültürel değerlerini gölgede bırakacak gösterişli ve iddialı cami ve minare inşa etmelerinin mümkün olmadığını" söyledi. İslam ülkelerindeki Hristiyanların dini inançlarını "özgürce yerine getiremediklerini" ileri süren Kapellari, "Hristiyanlar, İslam ülkelerinde dini kimliklerini gizlemek zorunda kaldıkları sürece, Müslümanların Avrupa ülkelerinde iddialı ve gösterişli cami ve minare inşa etmelerinin kabul edilemeyeceğini" kaydetti.

Irkçı olarak bilinen Özgürlükçüler Partisi (FPÖ) liderliğinden 2002 yılında istifa etmek zorunda kalan Haider, ülkenin güney batısındaki Kaernten eyalet valisi olarak görevini sürdürüyor. FPÖ liderliğinden ayrılması sırasında çıkan siyasi tartışmalar üzerine parti ikiye bölünmüş ve muhalifleri Özgürlükçüler Partisini (FPÖ) sahiplenince, Haider de kendi taraftarlarıyla Avusturya'nın Geleceği İçin Birlik (BZÖ) adlı yeni bir siyasi hareket kurmuştu. Siyasi yaşamında ırkçı söylemleri nedeniyle hem ülke içinde hem de AB ülkelerinden sert tepkilere hedef olan Haider, 2002 yılında parti liderliğinden istifa ettiğini ve siyasi yaşamını Kaernten eyalet valisi olarak sürdüreceğini açıklamıştı.

İç ve dış politikada sık sık ırkçı ve kışkırtıcı söylemleriyle gündeme gelen Haider, yakın arkadaşlarıyla kurduğu BZÖ'nün "gizli lideri" olarak kabul ediliyor. Eski başbakanlardan Wolfgang Schüssel'in 2001 yılı genel seçimleri ardından Haider liderliğindeki FPÖ ile koalisyon kurması üzerine AB ülkeleri, Avusturya'ya karşı bir dizi siyasi ve diplomatik yaptırım uygulamış ve bu yaptırımlar Haider'in aktif politikadan istifa etmesine neden olmuştu