Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ay ve Güneş Allah'ın iki Şeairi'dir

Derin Gerçekler

Bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, 40 akıllı 40 gün o taşı çıkartmak için uğraşıyoruz.

Önce Twitter’in yeni Logosundan başlayalım. Musk yeni logonun tanıtımında merkezdeki binanın duvarına yeni logonun farklı versiyonlarını, logo’nun parçaları yansıttı.

İlle de her yaptıklarında bir hikmet aramamalıyız. Bu gelişigüzel, rastgele bir şey de olabilir. Çünkü “Ego”ları o kadar güçlü ki, “Ben yaptım oldu” mantığı ile hareket edebilirler. Onu yaptıktan sonra ona 40 farklı anlam yükleyebilirler. Onlar yüklemese bile, izleyenler ona bir takım anlamlar yükleyebilirler.

Batıda bizdeki “Hurufiliğin”, Ebced’de gördüğümüz sayılara yüklediği anlam gibi, sembollere yükledikleri anlamlar vardır. Buna LOGO ya da SIGIL deniyor.

Latin alfabesinde “X” 24. harf . Bu aynı zamanda “iks” yani “bilinmeyen” anlamına da geliyor. Mesela “çarpı” anlamına da gelir. Bir de “İptal anlamı taşır. Bu onun için, kehanetle ilgili Semitik bir işaret mi, büyülü bir mesaj mı, ya da sigıl mı onu bilmiyoruz. “Tuti-i mucize guyem”. Bu tip kişilerin söz ve işlerinin “hikmetinden sual edilmiyor

Dolar işareti” de böyle değil mi, ya da doların arkasındaki o semboller.

Twitter’in yeni logosu ilk bakışta çok basit. Dikkatlice bakınca aslında basit bir çarpı işareti değil bu. Yani soldan sağa bir çizgi değil, bir çerçeve, sağdan sola ise bir çizgi, ama diğer çizgi çerçevenin ne altından ne üstünden ne de içinden geçiyor.

detail-photo-fancybox-0

Bu simetrideki gibi bakarsanız, buradan bir mason işareti çıkartabilirsiniz. Bu bir pergel ve gönye mi. Ama gönyenin kanatlarının birleşme noktası bitişik olur. Bu bir kitaba benziyor. Peki o kitap ne, kimin kitabı ve orada ne yazıyor.

"X" işaretini Elon Musk ilk kez kullanmıyor. "Bu harfi çok seviyorum" derken bunu “harf” olarak tanımlıyor. 2017'de “X.com”satın alan Elon Musk elektrikli araç Tesla'nın bir modelinde "X" harfini kullanmıştı.. Biliyorsunuz Uzay ve havacılık alanında "Space X"i, yapay zeka alanında "xAI" isimli şirketleri kurmuştu. Oğullarından birinin adını "X Æ A-12" koymuştu.

Onu tanıyan biri onun hakkında şöyle diyor: Elon Musk'ın bir şeyleri sarsma hırsı dünyayı dönüştürecek kadar büyük. O, dünyayı değiştirmek istiyor ama nereye doğru değiştireceği bilinmiyor. İyi ya da kötü; her iki durumda da Musk eğlenceli olmaktan vazgeçmiyor.” Gideceği yeri bilmiyor olabilir. Değişim istiyor ve süreci hızlandırmak istiyor. Belki de ona göre sonuçta herşey, bir şekilde olacağına varacaktır.

Bakalım Twitter ve Threads yolculukları nerede ve nasıl bitecek. Belki bir çelik kasada düelloya girişirler. Demem o ki, hani insan tanrı olacaktı ya, yeni siber tanrıların savaşı, insanlar tanrı olmadan daha şimdiden başlamış gibi. Bu gidişe bakarsak sosyal media bir Pandora kutusuna dönüyor. Biri bu kutuyu açacak ve dünyayı kötülükler ve kötülüklerin anası şeytan ve ecinniler kaplayacak.

Bu kadar, onların/ötekilerin ezoterizminden söz ettik. Peki bizim “Alem”de neler vardı. Camilerin kubbesindeki, sancak’ı şerifin tepesindeki tarihi camilerin kubbesindeki Alem’leri birileri çaldı ve kimse duymadı, görmedi, farketmedi bile.

Ben bir “alem’im eski bir cami kubbesinde, ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında”. Yukarıda bu alemin basit bir çizimini göreceksiniz: 1-Allah cc, 2-Elif, 3-Güneş, 4-Ay, 5-Yay, 6-Ok, 7-Gemi, 8-Güvercin, 9-Lale, 10-Palabıyık, 11-Zülkarneyn, 12-Başı güneş, ellerini göğe açmış, 3 etek giymiş bir kadın / 3 üçgen. Güneş aynı zamanda “Allah” lafzının “Cezm”idir.

Evet, bu ay ve güneşin ne anlama geldiğini anlamak için, ayetlere ve peygamberimizin hadislerine bakmak gerek. Bizim geleneğimizde zaman tanımı Kameri ve Şemsi olarak iki şekilde tanımlanır. Yıllık ibadetler ay’a göre, günlük ibadetler, vakit olarak güneşe göre tanımlanır. Yılın hesaplanması da, Kameri ve şemsi olarak iki şekilde yapılır.

Araf Suresi, 54’de şöyle buyurulur: “Geceyi bir sükun (dinlenme), Güneş ve Ay'ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir”. Resulullah bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: “Şüphesiz güneş ile ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler”.

Muhiddin-i Arabi bir şiirinde Ay ve Güneş sembolizminden söz eder ve şöyle der: “Onu yürüten güneşe yemin etmiş / Onu takip eden dolunay üzerine de / Onu örttüğünde karanlığa yemin etmiş / Ortaya çıkardığında gündüze de / Allah’ın bir hikmeti var, gizler onu / Gözlerden, izhar ederken kendisini.”

Azarbaycan ve Malezya bayrağında ay ve güneş vardır. Türk bayrağındaki ay ve yıldızdan, Ay hilal olarak, Güneş de yıldız şeklinde tanımlanmıştır.

Hem İstiklal Marşımız, hem de bayrağımız, Allahın varlığının ve birliğinin, aynı şekilde dinin direği olan Namazın ve diğer dini ibadetlerin zamanını tayin için.

Evet giderek ayrışıyor, dağılıyor ve bir birbirimize düşman oluyoruz. Ortak bir kelimeye gelmek için, durduğumuz yer, baktığımız yön aynı değil. Beslendiğimiz kaynaklar zehirlendi. Aklımız ve kalbimiz işgal edildi. Siyaset, bürokrasi, Akademi, Media, STK, Piyasa çevremizi kuşatmış, hepsinin elinde konkav ve konveks aynalar. Bu akıl, bu bilgi ile dost ve düşmanı ayırt edemiyoruz. Birimizin dost dediğine ötekimiz düşman diyor. Ve sun-i gündemlerle oyalanırken asıl büyük gerçekleri, global tehditleri ıskalıyoruz. Oysa global tehditlere karşı, global bir işbirliği ile karşı koyabiliriz. Bir yandan tarih ve gelecek tasavvuru, algı operasyonları ile tahrip edilmiş. Ver insanlar neye inanacaklarını şaşırmışlar.

Böyle bir zamanda erdemliler ittifakına ihtiyacımız var. Sabretmeyi öğrenmeliyiz ve sabrı tavsiye etmeliyiz, karşımızdakilere, merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olmalı. Daha akıllı, daha dürüst, daha cesur olmalıyız. İddiaları hemen reddetmeyelim araştıralım. Her kesimde hertürlü kişi de, olay da var. Dün de oldu, bugün de oluyor, yarın bu gidişle daha beteri olacak. Müdafayı Hukuk temelinde Adalet üzere bir yol izlemeliyiz. O zaman Ah-i Evran gerçekleşir. Müminler, yaşadıkları zamana ve mekana şahidliklerini gözden geçirmeli. Namazın ifade ettiği anlam ve sorumlulukları kuşanmalı. Üzerimize her doğuşunda güneş, bize yeni bir başlangıç için hatırlatmada bulunuyor. Gece olunca güneş bizi terketmiyor, ayla gecelerimizi aydınlatıyor. Biliyorsunuz Karanlık yok aslında, Karanlık aydınlığın yokluğudur. Karanlığa küfretmeyi bırakıp bir mum yakmaya varmışınız!

Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 405 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar