Bahçeli-2000... Türbanlılar ve evcil hayvanlar giremez!
Vakit'ten Hasan Karakaya'nın Yazısı... Çırpınıyorlar... CHP laiklik üzerinden, MHP de terör üzerinden oy devşirmek için çırpınıyor!... Seçim beyannamelerinde; elle tutulur, gözle görülür bir teklifleri yok...
Var olan "sorun"ların çözümü konusunda ise, bir "proje"leri yok... Varsa-yoksa kavga, varsa yoksa hırçınlık!.. "Kavga" ve "hırçınlık" stratejisiyle, aslında "suç bastırmaya çalışıyorlar" gibi bir hava seziyorum ben!.
Meselâ; aynı zamanda "Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı" gibi bir görevi de bulunan Bay Deniz Baykal, "Ben orada Türkiye"nin hakkına sahip çıktım, Türkiye"nin çıkarlarını savundum!" diyerek, aslında "kırdığı pot"ları ve hatta yol açtığı "skandal"ı örtbas etmeye çalışıyor!..
Neymiş, "Cenevre"de Türkiye"nin çıkarlarını savunmuş"muş!.. Kime karşı?.. Talabani ve Barzani"ye karşı mı?.. Adamlar, daha sen "kürsü"ye yürürken terkettiler "toplantı salonu"nu!.. Dolayısıyla, "peşmerge liderleri"ne karşı "Türkiye"nin hakkı"nı savunmuş olamazsın!..
Peki, "dünya sosyalistleri"ne veya "dünya kamuoyu"na karşı mı savundun Türkiye"nin çıkarlarını?..
Ben bilmiyordum, ama Semih İdiz"in Milliyet"te yazdıklarından öğrendim ki, "dünya basını" da iplememiş Baykal"ın "kükreme"(!) lerini!..
Semih İdiz"den aynen aktarıyorum:
"Dış basında, Deniz Baykal"ın konuşmasıyla ilgili bir tek kelime dahi yok!"
BAYKAL"IN DA İMZASI VAR MI?
Ya, Bay Baykal"ın "Başkan Yardımcısı" olduğu "Sosyalist Enternasyonal Toplantı Sonuç Bildirisi"ne ne demeli?..
"Sonuç Bildirisi"nde, ne "Baykal"ın ifadeleri"ne yer verilmiş, ne de "Türkiye"nin hassasiyetleri"ne!.. Tam aksine, Türkiye, "Irak"ın içişlerine müdahale etmemesi" konusunda uyarılmış!..
Dahası; "Talabani ve Barzani"ye can-ı gönülden destek" verilmiş!..
Şimdi, ben merak ediyorum:
"Türkiye"yi uyaran, Talabani ve Barzani"ye destek" veren bu sonuç bildirisinin altında, "Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı" olan
Deniz Baykal"ın da "imzası" var mıdır?!?
İşin özü ve özeti şu:
Deniz Baykal"ın Cenevre seyahati tam bir "fiyasko" ve tam bir "tiyatro"dur!..
"Talabani ve Barzani ile aynı çatı altında bulunması" ve onların konuşmalarını kös kös dinlemek gibi bir "rezalet" yaşaması da cabası!..
BU MU TÜRKİYE"Yİ SAVUNMAK!
Ama, buna rağmen; "Ben" diyor Bay Baykal, "Cenevre"de Türkiye"nin çıkarlarını ve haklarını savundum!"
Tamam, savundun da, "kime" karşı savundun?.. O salonda Talabani yok, o salonda Barzani yok!.. "Dünya basını" desen, "senden tek kelime bahis yok!"
Demek ki; kendin söyledin, kendin dinledin!..
Pardon, bir de "MHP yanlısı gazeteler" dinledi!.. Onlar, muhtemel bir "CHP-MHP koalisyonu" için, habire "gaz" veriyorlar!..
Meselâ, Baykal konuşurken "salonda olmayan Talabani ve Barzani"yi, her nasıl oluyorsa, "kudurtuyor"(!)lar!..
Meselâ, "okuyucularının gazı"na gelen Tercüman; MHP"yi yüzde 27 ile "ikinci" gösteriyor, "CHP"yi yüzde 27.4"le öne geçirtiyor"!..
MHP ve CHP yandaşı gazetelerle, "CHP kurmayları"na bakılırsa; onlar, yine Semih İdiz"in ifadesiyle, "Cenevre"de koduk, oturttuk" havasındalar!..
Oysa; biraz önce de aktardığım gibi;
"Dış basında, Deniz Baykal"ın Cenevre"deki konuşmasıyla ilgili bir tek kelime dahi yok!"
Buna rağmen, Baykal hâlâ konuşuyor!..
Fakat, boşa konuşuyor!..
İDAMI KALDIRTAN 5 MHP"Lİ!
Başlığa bakıp da, "Bu ne perhiz, bu ne turşu" diye sormaya başladığınızın farkındayım!.. Haklısınız... Başlıkta Devlet Bahçeli"den bahsedip, yazının yarısını Deniz Baykal"a ayırmak; biraz, "sağ" gösterip, "sol" vurmak gibi oldu!..
Ancak, pek yanlış yaptığım da söylenemez!..
Zira, "ha CHP, ha MHP!"
Birbirlerinden farkları yok!..
Hem sonra;
1999"da "DSP değirmenine su taşıyan Bahçeli", bugün de "CHP+DSP değirmenine su taşımakla meşgul" değil mi?..
O halde, CHP ve MHP"yi "aynı kategori"de değerlendirmenin pek bir sakıncası olmaz!..
Öyle ya;
Birisi "terör tehdidi"yle korkutuyor toplumu, diğeri de, olmayan "irtica tehdidi"yle!..
Ne var ki;
Bay Baykal"ın, bugün "irtica sembolü" olarak göstermeye çalıştığı "türban", 15-16 yıl önce Bosna"ya giderken "iffet, namus, beyazlık ve temizlik sembolü"ydü!..
¥ Bugün, "terör tehdidi"nden dem vurarak, Erzurum mitinginde milletin üzerine "yağlı urgan" atan, Tayyip Erdoğan"a, "Al, sen as!" diyen ve fakat 12 Ocak 2000"de "Apo"yu asmayıp, besleme" kararının altına "imza" atan, Devlet Bahçeli"den başkası değildi!..
¥ Ve tabiî; TBMM Adalet Komisyonu"ndaki "6 MHP"li milletvekili"nden 5"ini, "sakın idam cezasının kaldırılması lehindeki önergeye destek vermeyin" diyerek "ikna"(!) eden de Bahçeli"den başkası değildi!..
Bugün kalkmış; "büyük bir hınç" ve "öfke" ile Erzurum İstasyon Meydanı"nda Tayyip Erdoğan"a bağırıp, "Yoksa, teröristbaşını asacak kadar ip mi bulamıyorsun?.. Al sana ip, hadi as!" diyor!..
¥ Peki ama, bunu söyleyen adama sormazlar mı; "İmralı"da, Apo"ya idam kararı veren hakimi, evet emekli Yargıtay üyesi Turgut Okyay"ın MHP"den milletvekili adayı olma başvurusunu reddeden, aynı Devlet Bahçeli değil mi?"
Turgut Okyay, en azından "milletvekili adayı" yapılsaydı, kamuoyuna "anlamlı bir mesaj" verilmiş olmaz mıydı?..
Sayın Bahçeli, şimdi kalkmış Erzurum"da "ip" atıyor!.. Ankara"da ise; "ipi Apo"nun boynuna atan" hakimi "adaylıktan atıyor!"
Bu mudur dürüstlük, bu mudur samimiyet?..
ÇORUM"DA COŞAR, ANKARA"DA ŞAŞAR!
Dün de yazdım... Sayın Bahçeli, madem açtı "kutu"yu, o halde dinlemeli "kötü"yü!..
Tarih, 1 Kasım 1998... Yer, Çorum... 18 Nisan 1999 seçimlerine 5.5 ay vardır... Sayın Bahçeli, Çorum"a girişinde "2 bin 500 araçlık muhteşem bir konvoy"la karşılanmıştır!..
Bazı "emniyet görevlileri"nin, "MHP bayraklı" otomobillerin şehre girişini engellemelerine fena halde kızmıştır. Kızmakla kalmayıp, "ikaz" etmektedir yetkilileri: "Kraldan çok kralcı olmayın!.. MHP"nin Çorum"da da birinci parti olduğunu görüyoruz... ANAP"a güvenip de, sakın haksızlık yapmayın!"
Sadece bu mu?..
Devlet Bey, sözü "başörtüsü"ne getirip, aynen şunları söylemektedir:
"MHP konvoyunu şehir merkezine sokmak istemeyenler var. Kraldan çok kralcı kesildiler. ANAP"a güveniyorsanız onların gitmesine az kaldı. Onlar gidince ne yapacaksınız? İşte, gelin, bu mitinge katılanları görün.
Türkiye"de başörtüsü dram haline geldi. Millet yaralanmaktadır. Bu millet Müslümandır. İnançları için başını örtenlere saygı duymalıyız. Kızlarımızın okuma hakkı elinden alınmamalı. MHP bu yaranın kapanmasını istiyor.
Başörtüsünü siyasete alet ederek 11 aylık iktidarları döneminde çözemeyenler bu meseleyi çözemeyeceklerini anlayarak istismarı bırakmalıdır. Başörtüsünden ellerini çekmelidir."
Evet;
1 Kasım 1998"de, yani "seçimlerden 5 ay 18 gün önce" bunları söylemektedir Devlet Bahçeli.
"Bu millet Müslümandır!"
"İnancı için başını örtenlere saygı duymalıyız!"
"Kızlarımızın okuma hakkı elinden alınmamalı!"
"Milletimizi yaralamayın!"
"Başörtüsünden elinizi çekin!"
Uzatmayalım... Aradan aylar geçer... Seçim yapılmış, hükümet kurulmuş, MHP de "iktidar ortağı" olmuştur!.. Hem de, "güvenmeyin" dediği "ANAP" ile!..
Çorum"da, "bu meseleyi çözeceğiz" diyen sayın Bahçeli, "mesele"yi değil ama, "başörtüsü"nü çözmüştür!.. Evet; Nesrin Ünal hanıma, "başörtüsünü çözdürerek" yemin ettirmiştir!..
Hayır, bununla da yetinmemiştir!..
Çorum"da 1 Kasım 1998 günü "Refahyol iktidarı"nı suçlayıp; "İstismarı bırakın!.. Başörtüsünden elinizi çekin!.. Bu işi biz çözeceğiz!" diyen Bahçeli"nin, o konuşmasından "18 ay 20 gün sonra", yani 20 Mayıs 2000 tarihinde, "Bahçeli"ye bağlı DPT"den, "sosyal tesisler"le ilgili bir "genelge" yayınlanır!..
"TÜRBANA VE EVCİL HAYVANA YASAK!"
"Bahçeli"ye bağlı DPT Müsteşarlığı"nın Genel Sekreteri Servet Korkut"un imzasını taşıyan 20 Mayıs 2000 tarihli genelgenin "8. madde"sinde denilir ki;
"Sitelerimizde konaklayacak olanların site içinde çağdaş ortama uygun kıyafetler ve davranışlar içinde bulunmaları gerekmektedir... Çarşaf, türban, tesettür ve benzeri kıyafetler yasaktır... Siteye evcil hayvan getirilemez..."
Kimdir bu genelgeyi yayınlayan?..
Devlet Planlama Teşkilatı!..
Kime bağlıdır?.. Devlet Bahçeli"ye!..
Düşünebiliyor musunuz;
Devlet Bahçeli gibi bir insan; Çorum"da "başörtüsü dramı"ndan söz edip, "biz çözeceğiz" diye kükrüyor, ama 18 ay 20 gün sonra, "Başbakan Yardımcılığı koltuğu"na oturduğu Ankara"da; "başörtülü"ler ile "evcil hayvan"ları aynı kefeye koyan genelge karşısında sessiz kalıyor!..
Anlayacağınız;
Çorum"da "kurt" rolünde, Ankara"ya gelince "kuzu"ların sessizliği!..
Bunları tekrar hatırlattım ki; "Çorum"da coşan, Ankara"da şaşan" Devlet Bey"i iyi tanıyın!..
Bilin ki, Erzurum"da "ip atan" Devlet Bay, Ankara"da yine "ip atlamaya" başlayacaktır!..
Değil mi ki; "çarşaf ve türbanlılar" ile "evcil hayvanlar"ı aynı kategoriye sokmuştur, söyleyecek başka bir sözüm yok!..
Pardon, son bir sözüm daha var:
"Bahçeli"den ne bağ olur, ne bostan!..
Olsa olsa, CHP"ye baston olur!"
---------------------
Âleme verir talkını!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün NTV Televizyonu'nun canlı yayınına katıldı ve "TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Kayseri mitingine katılması"yla ilgili bir soruya aynen şu cevabı verdi:
"Meclis Başkanlarının, anayasa ve hukuk düzenlemeleri çerçevesinde belli bir dikkat içinde bulunmaları gerekir!"
Şimdi de, "Tekirdağ" mahreçli bir haber:
"DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine bağlı Kapaklı beldesinde belediyeye ait Gündüz Bakımevi'nin açılışını yaptı. Sezer'i, Kapaklı beldesinde, CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem, Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, Kızılpınar Belediye Başkanı Faruk Korkmaz, Veliköy Belediye Başkanı Efrahim Yeşil, CHP Tekirdağ milletvekili adayları ve partililer karşıladı."
Peki, "DSP seçime girmediği" halde, dahası, "bir partiye destek vermesi kanunen yasak" olduğu hâlde; bu "CHP'lilerle kol kola" vaziyetleri ne?!?..
Bu ne perhiz, bu ne turşu?..
İnsanlar, "âleme talkın" verirken, "kendi yuttukları salkım"ları da düşünmeli!..