Bahçeli Apo'yu Asmayan Koalisyon Hükümetini Neden Bozmadı ?

Bahçeli Apo'yu Asmayan Koalisyon Hükümetini Neden Bozmadı ?

Star'dan Mustafa Karaalioğlu Hafızaları Tazeliyor..

Apo"nun ipi

Türkiye 1999 seçimlerine giderken, iktidarda Ecevit"in başında olduğu bir azınlık hükümeti bulunuyordu. Kimse o hükümetin partisi DSP"nin yeni seçimde bir varlık göstermesini beklemiyordu. Ama, seçime çok az bir süre kala ABD, Abdullah Öcalan"ı Türkiye"ye teslim etti. Bu da Ecevit gibi aslında siyasi hayatı bitmiş bir lideri ayağa kaldırmaya yetti... Şimdi o çok tartışmalı Hudson Toplantısı"nda dile getirilen "Aman PKK liderlerini Türkiye"ye teslim etmeyin. AK Parti"nin işine yarar" itirazı da o siyasi hadiseyi referans alıyor. Geçelim...

Sonuçta, DSP ve o günlerde de terör-şehit ekseninde sert politikalar yapan MHP seçimden galip çıktılar ve koalisyon kurdular.

Türkiye"nin 8 yıl sonra; Avrupa Birliği ile müzakere süreci, sayısız demokratik gelişme ve ekonomideki değişime rağmen yine aynı gündemle uğraşıyor olması bir talihsizliktir. Bu konunun neredeyse bir kahvehane muhabbeti boyutuna inmesi ve seçim meydanlarında vatandaşa ip atılması ayıptır.

MHP"nin sükûnet sahibi ve kontrollü olmakla bilinen lideri Devlet Bahçeli"nin Erzurum"da konuşmasının bir yerinde, "Apo"yu asacak ip bulamıyorsanız alın size ip" deyip o ipi de kalabalığa fırlatması seçim tarihimizin en ürkütücü sahnelerinden biridir. Elinde yetki varken o infazı yapabilmek için, en azından teşebbüs edebilecek bir siyasetçi için ayrıca dramatik bir sahnedir de...

Oysa, MHP"nin aslında üzerinde pek de tartışma yapılmayan "Apo"yu asmak" konusunda sürekli savunma durumunda bulunmasına gerek yoktur. O dönemde, içinde MHP"nin de bulunduğu hükümet bir karar verdi ve o karar, idamı geciktirerek engelledi. Ardından da Meclis idam cezasını kaldırdı. Asılabilirdi belki ama ister, "çaresizlik" deyin, ister "sağduyulu karar"; asmak da asmamak da birtakım dezavantajlar içeriyordu.

Sonradan her kesimden siyasetçilerin, "Amerika ateşten topu kucağımıza bıraktı. Atsan atılmaz, satsan satılmaz" kabilinden analizler yapmaları da durumun sanıldığı kadar kolay yönetilebilir olmadığını gösteriyordu.

O günleri hatırlıyoruz... MHP, belki Öcalan"ı asmak istiyordu ama bu iradeyi göstermedi, bir teşebbüste bulunamadı. Bahçeli, bugün elde idam ipiyle sergilediği istekliliğin gölgesini bile yansıtamadı... Bugünkü kadar önemsiyor olsaydı mesela bu yüzden hükümeti bozabilir veya af sürecini tıkayabilirdi. Bunları da yapmadı.

Peki bu bir yanlış mıydı? Bence değil...

O dönemin şartları, "Terör örgütü lideri teslim edildi. Türkiye şimdi bir restorasyonla ve akılcı politikalarla bu sorundan kurtulabilir" türünden iyimserlik içeriyordu. Sadece MHP değil, siyasi partiler, TSK, sivil toplum örgütleri dahil birçok ilgili kurum da aynı analizi yapıyordu. Ayrıca, kimse de Apo"nun infaz edilmemesinin sorumluluğunu bir partiye yükleyemez...

Böyle olduğu için de terör konusunda son derece hassas olan toplum bile konuyu suistimal etmedi; yani kimse, MHP"nin yüzüne bu çaresizliği bir ayıp olarak vurmadı.

Şimdi... Toplumun bile soğukkanlılıkla izlediği, bir anlamda yüreğine taş bastığı o konuyu raftan indirip, seçim meydanına taşımak ve kürsüden ip atmak, siyasi pişmanlığı dışa vurmak değilse popülizmdir, başka da bir şey değildir.

Yanlış olan MHP"nin şimdi yaptığıdır.

Böyle siyaset olmaz; siyaseti bu idam ipi gibi bir sembol üzerinden yaparsanız, şehit cenazeleri suistimali suçlamasına verecek cevabınız olmaz.

Bu tarz, bu tavır, bu göstermelik sertlik, Türkiye"yi hem dünyaya, hem de terör örgütüne karşı küçük düşürüyor. İktidara gelse bile yapamayacağını bildiği bir infazın ipini halkın üstüne savurmak politika olamaz...

Birkaç puan için, seçmenini sonunun hayal kırıklığı olacağı besbelli bir yola çıkarmak adil de değildir.



star-Mustafa Karaalioğlu