Bahçeli'den 'dağdan inişlere' sert tepki
Bahçeli, PKK'lıların teslim olmalarının şekline sert bir tepki göstererek hükümete eleştiriler yöneltti
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü üyelerinin teslimi sırasında yaşanan görüntüleri eleştirerek, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'açılım', İmralı canisinin 'yol haritası' adını verdiği yıkım sürecinin kurdelesinin, 'devlet kararı' kılıfı ile Kandil kadroları tarafından alkışlarla Habur sınır kapısında kesildiğini'' ileri sürdü.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletinin, ''tarihinde yaşamadığı bir yönetim sefaletine, güvenlik rezaletine ve ihanet tablosuna'' son günlerde yakından şahit olduğunu ileri sürdü.
Devlet Bahçeli, ''Hükümetin 'yıkım projesi' yaşanan gelişmelerle birlikte saklanılamayacak boyutlarıyla açılmış ve bütün hıyanet ortaya dökülmüştür. Milli beka, milli kimlik, milli varlık ve kardeşlik için duyduğumuz kaygı verici gelişmelerin tamamı ve öngörülerimiz maalesef gerçekleşme yolunda hız kazanmıştır'' ifadelerini kullandı.
''İyi şeyler olacak'' sözünden itibaren son altı ay boyunca yaptıkları bütün ikazların şimdi yerine oturmaya ve milletin süreci daha net görmeye başladığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
''Temas, diyalog, iş birliği, görüşme adı altında partimize ısrarla yapılan çağrıların hangi anlamı taşıdığı, hangi kirli niyetin ortağı yapılmak istendiği de gün ışığına çıkmıştır.
Başbakan Erdoğan'ın 'açılım', İmralı canisinin 'yol haritası' adını verdiği yıkım sürecinin kurdelesi 'devlet kararı' kılıfı ile Kandil kadroları tarafından alkışlarla Habur sınır kapısında kesilmiştir. Öteden beri iddia ettiğimiz gibi AKP ve PKK iş birliği, Başbakan ve İmralı dayanışması bütün yönleriyle gün ışığına çıkmıştır.
Hükümetin memurları ve güvenlik güçlerinin müşahitliğindeki karşılama komiteleri PKK'lılara özel misafir muamelesi yapmış, adalet makamları sokağa salıvermek için yarış içine girmişlerdir ve üstelik bu alçaklıklar, yıkımın taşeronu Başbakan tarafından memnuniyetle karşılanmış, hız kesmeyen rezaletlerin devamının beklendiği müjde ve ümitle açıklanmıştır.''
-''KATİLE 'SAYIN', ŞEHİDE 'KELLE' DİYENLER BULUŞTU''-
Bu olaylar karşısında artık saklanacak ve örtülecek hiçbir şey kalmadığını, her şeyin ortada, milletin gözü önünde olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
''Şehadet ile ihanet, ay yıldızlı bayrak ile paçavra, gazi ile terörist, alçaklık ile kahramanlık, pişmanlık ile küstahlık AKP'nin lügatinde yer değiştirmiştir.
Ne sınırdan giriş yapan hainlerde bir teslimiyet, mahcubiyet ve nedamet hissi vardır; ne de bunları kucaklayan Başbakan Erdoğan'da utanma, sıkılma ve pişmanlık emareleri görülmüştür. Bu karanlık manzarada, katile 'sayın' diyen hainlerle, şehide 'kelle' diyen zihniyet temsilcisi PKK paçavraları altında sınırda buluşmuştur.
Vatan uğruna şahadete ulaşmış yiğitlerimiz, gazi olmuş evlatlarımız, ömrünü vatanın ve milletin bütünlüğüne adamış on binlerce korucu kardeşimizin ve vatandaşlarımızın onurları, hatıraları ve yadigarları ayaklar altına alınmıştır.
Yüreğinde vatan sevgisi, gönlünde millet sevdası, hayallerinde ay yıldızlı albayrak olan hiçbir aziz millet evladının sessiz kalamayacağı ağır bir tahrik karşımızdadır.
Kendisinde milletimize bağlılığın, ecdadımıza ve mukaddesatımıza saygının ve hatta hiç olmazsa vicdanında ahlakın, adaletin ve haysiyetin kırıntısı kalmış olanlar için bu alçalış tahammül edilebilir olmaktan çıkmıştır.''
-''ŞEHİT AİLELERİNDEN ÖZÜR DİLEMEYE ÇAĞIRIYORUM''-
Devlet Bahçeli, Türk milletinin sabrı ve direncinin sınanmak istendiğini, olması muhtemel daha vahim gelişmeler karşısında göstereceği tepkilerin test edilmeye çalışıldığını savundu.
''Kimsenin göz yumamayacağı bu kara tablo karşısında milletin ayağa kalktığını'' belirten Bahçeli, ''AKP zihniyeti sonunda PKK'nın yıllardır yapamadığını yapmayı başarmış, bir yanda teröristlerin ardından gözyaşı dökerken, öte yanda şahadeti ve gaziliği incitmiş, derinden yaralamış ve kamu vicdanını kanatmıştır'' ifadelerini kullandı.
Şehit aileleri ve gazilerin, ''büyük bir infialle'' kendilerine verilen nişan, madalya ve beratları iade etmek üzere yurt çapında tepkiler göstermeye başladıklarını ifade eden Bahçeli, ''yüreklerinden bir kez daha vurulan ve yaraları yeniden kanatılan şehit aileleri ve gazilerin bütün eleştirilerinin'' haklı, meşru ve demokratik olduğunu belirtti. Devlet Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Onların doğal ve yerinde tepkilerini, aziz hatıralarına yakışmayacak üslup ve yöntemlerle cebren durdurmaya çalışan hükümeti ve emniyeti sağlayan kamu görevlilerini, bu ailelere ve kahramanlara saygıya, nezakete ve özür dilemeye çağırıyorum.
Bu netice, büyük Türk milletinin tarihinde rastlanmayacak bir yıkımın göstergesi ve birikerek taşma noktasına gelmiş, toplumsal öfkenin artık sınıra dayandığının işaretidir. Bu öfkenin sürmesi ve sabrın zorlanması halinde, kendi mukaddesatına sahip çıkmak isteyecek olan Türk milletinin, bu uğurda neler yapacağını ve neyi göze alacağını bilmek isteyenlerin Milli mücadele yıllarının sayfalarına bakmaları hayırlarına olacaktır.
Vatan ve millet uğruna evlatlarını şehit veren, bu yolda gazi olan, yıllarını bu mücadeleye adayan bütün kardeşlerimden, ailelerinden, arkadaşlarından ve vatandaşlarımdan metanetlerini korumalarını bekliyorum.''
-''AKP VE PKK İŞ BİRLİĞİNİN ACI FATURASI''-
Türk milletinin, tuzağa düşmeyeceğine, birliğini ve beraberliğini bozmayacağına inandığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
''Millet varlığının bin yıllık kardeşliği içindeki bu en zor günlerin, Başbakan Erdoğan'ın etnik tahriklerine ve ırkçı parçalama gayretlerine rağmen aşılacağına eminim. Her şeye rağmen, vatandaşlarımızın şahit oldukları bu olaylardan sonra gerçekleri görmüş olmaları, AKP ve PKK iş birliğinin acı faturasının yaklaşmakta olduğunu anlamış bulunmaları ön önemli tesellimizdir.
Yaz ayları boyunca Cumhurbaşkanı'nın müjdesinden umutla 'iyi şeylerin olacağını' bekleyen aziz milletimiz sonunda Başbakan Erdoğan'ın götüreceği yıkımı anlamıştır.
Türk milleti, alnına kara leke olarak çalınan bu zillete kendisini mahkum etmek isteyenleri şimdi çok iyi bilmek ve çok iyi tanımak zorundadır. Yarın hesap vakti geldiğinde, bugün teröristleri yararlanmaya zorladıkları yasanın pişmanlık maddesi, milletimize bu acıları yaşatanların pişmanlığına ve affına asla yetmeyecektir. Bunları yapamadığımız takdirde, bugün bu kutlu topraklar üzerinde yaşıyor olma hakkının helalliğini, aziz şehitlerimizden, gazilerimizden, kahramanlarımızdan, mağdurlarımızdan, mazlumlarımızdan istemeye de yüzümüz olamayacaktır.''