Nureddin Şirin
Bahreyn Devrimi İslam Ümmeti'ne Müjde Veriyor
"Biz istiyoruz ki mustazaflara lütfedelim, onları yeryüzünde önderler ve varisler kılalım" (Kasas 5)
Bahreyn halkının Amerikan işbirlikçisi Hamad bin İsa el Halife diktatörlüğüne karşı tutuşturduğu devrim ateşi, İslam ümmetinin Amerikan emperyalizmine karşı savaşımında önemli bir dönüm noktalarından birini oluşturuyor.
Haçlı Amerikan emperyalizminin İslam dünyasındaki işgal ve saldırganlıklarının komuta merkezi Bahreyn"de. Irak"tan Afganistan"a, Kızıldeniz"den Afrika kıyılarına kadar askeri tecavüzlerini 5. Filosu ile birlikte sürdüren Amerika, bu askeri varlığını Bahreyn"de üslendirmiş durumda.
Bahreyn krallığı da Amerikan emperyalizminin bölgedeki en yakın müttefiklerinden biri; diğer bir ifadeyle, Bahreyn Amerika"nın Fars körfezindeki ileri karakolu durumunda.
Bahreyn halkının şehidlerinin kanlarıyla kararlılıkla sürdürdüğü devrimci başkaldırı, sadece ülkedeki krallık rejimini sarsmakla kalmadığı gibi, Fars körfezindeki ABD müttefiki tüm rejimlerin temellerini de sarsıyor. Bunun içindir ki, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn"deki devrimi bastırabilmek için askeri güçlerini göndermiş durumda. Bunu diğer Fars körfezi ülkelerinin de asker göndermesi izleyecek gibi.
Amerikan merkez Orduları Komutanı Amiral Mike Mullen"in Bahreyn kralı ve veliahd prensi ile görüşmesinin hemen ardından ABD Savaş bakanı Robert Gates"in de Bahreyn"e gitmesi, bunun hemen akabinde Suud ve Birleşik Arab Emirlikleri"nin Bahreyn"e asker göndermesi, Bahreyn devrimini önleyebilmek için ABD önderlikli yeni bir cephenin kurulduğunu gösteriyor.
Kuşkusuz ki bu durum, başta Suud reijimi olmak üzere, ABD müttefiki diğer bölge rejimlerinin ateşle oynaması anlamına geliyor. Zira bu gelişme, bölgedeki ABD müttefiklerine yönelik bölgesel çatışmaların da davetçisi durumunda. Suud rejimi kendi gayri meşru saltanatını koruyabilmek için Bahreyn"e doğrudan askeri bir müdahalede bulunmuş olsa da, gerçekte, çok daha ağır bölgesel ve uluslar arası bir güvenlik tehdidi ile yüzleşmiş olacak.
Bölge Müslümanları ve İslam Ümmeti, Bahreyn halkının devrimci başkaldırısının yanında yer alarak Suud rejimine karşı öfkesini yağdırdığında, Suudiler işte o zaman nasıl ölümcül bir girdabın içine sürüklenmiş olduğunu görecek.
Allah"ın izniyle, Bahreyn halkı Amerikan 5. Filosunu bölgeden kovarak, İslam Ümmeti"ne büyük bir zafer kazandıracak. Bunu ne Amerika, ne de Amerika"nın Fars körfezindeki müttefikleri önleyemeyecek.
Bizler de Türkiyeli Müslümanlar olarak, Amerika"sız ve İsrail"siz bir Ortadoğu için, bölge halklarının, özelde de Bahreyn halkının bu onurlu devrimleri ile daha etkin ve daha yaygın bir dayanışma içine girerek sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışacağız.
Artık geri dönülemez bir süreçte, bütün Ortadoğu halkları emperyalizm ve siyonizmin belini kıracak bir devrim ateşini yakmış durumda. Bu ateş İslam ümmetine izzet, özgürlük ve kurtuluş müjdeliyor.
Bu, Rabbimizin bir vaadiydi...
İslam ümmetine mübarek olsun.
Bahreyn halkının Amerikan işbirlikçisi Hamad bin İsa el Halife diktatörlüğüne karşı tutuşturduğu devrim ateşi, İslam ümmetinin Amerikan emperyalizmine karşı savaşımında önemli bir dönüm noktalarından birini oluşturuyor.
Haçlı Amerikan emperyalizminin İslam dünyasındaki işgal ve saldırganlıklarının komuta merkezi Bahreyn"de. Irak"tan Afganistan"a, Kızıldeniz"den Afrika kıyılarına kadar askeri tecavüzlerini 5. Filosu ile birlikte sürdüren Amerika, bu askeri varlığını Bahreyn"de üslendirmiş durumda.
Bahreyn krallığı da Amerikan emperyalizminin bölgedeki en yakın müttefiklerinden biri; diğer bir ifadeyle, Bahreyn Amerika"nın Fars körfezindeki ileri karakolu durumunda.
Bahreyn halkının şehidlerinin kanlarıyla kararlılıkla sürdürdüğü devrimci başkaldırı, sadece ülkedeki krallık rejimini sarsmakla kalmadığı gibi, Fars körfezindeki ABD müttefiki tüm rejimlerin temellerini de sarsıyor. Bunun içindir ki, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn"deki devrimi bastırabilmek için askeri güçlerini göndermiş durumda. Bunu diğer Fars körfezi ülkelerinin de asker göndermesi izleyecek gibi.
Amerikan merkez Orduları Komutanı Amiral Mike Mullen"in Bahreyn kralı ve veliahd prensi ile görüşmesinin hemen ardından ABD Savaş bakanı Robert Gates"in de Bahreyn"e gitmesi, bunun hemen akabinde Suud ve Birleşik Arab Emirlikleri"nin Bahreyn"e asker göndermesi, Bahreyn devrimini önleyebilmek için ABD önderlikli yeni bir cephenin kurulduğunu gösteriyor.
Kuşkusuz ki bu durum, başta Suud reijimi olmak üzere, ABD müttefiki diğer bölge rejimlerinin ateşle oynaması anlamına geliyor. Zira bu gelişme, bölgedeki ABD müttefiklerine yönelik bölgesel çatışmaların da davetçisi durumunda. Suud rejimi kendi gayri meşru saltanatını koruyabilmek için Bahreyn"e doğrudan askeri bir müdahalede bulunmuş olsa da, gerçekte, çok daha ağır bölgesel ve uluslar arası bir güvenlik tehdidi ile yüzleşmiş olacak.
Bölge Müslümanları ve İslam Ümmeti, Bahreyn halkının devrimci başkaldırısının yanında yer alarak Suud rejimine karşı öfkesini yağdırdığında, Suudiler işte o zaman nasıl ölümcül bir girdabın içine sürüklenmiş olduğunu görecek.
Allah"ın izniyle, Bahreyn halkı Amerikan 5. Filosunu bölgeden kovarak, İslam Ümmeti"ne büyük bir zafer kazandıracak. Bunu ne Amerika, ne de Amerika"nın Fars körfezindeki müttefikleri önleyemeyecek.
Bizler de Türkiyeli Müslümanlar olarak, Amerika"sız ve İsrail"siz bir Ortadoğu için, bölge halklarının, özelde de Bahreyn halkının bu onurlu devrimleri ile daha etkin ve daha yaygın bir dayanışma içine girerek sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışacağız.
Artık geri dönülemez bir süreçte, bütün Ortadoğu halkları emperyalizm ve siyonizmin belini kıracak bir devrim ateşini yakmış durumda. Bu ateş İslam ümmetine izzet, özgürlük ve kurtuluş müjdeliyor.
Bu, Rabbimizin bir vaadiydi...
İslam ümmetine mübarek olsun.
Bu yazı toplam 1985 defa okunmuştur