Başörtüsüyle okula gitmek isteyen öğrenci, okul yönetimi ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) üyeleri tarafından engellendi.

Olay sonrası açıklama yapan birçok sivil toplum kuruluşu ve eğitimci, bu tür uygulamaların dayatmacı ve dışlayıcı bir zihniyetin ürünü olduğunu vurgularken, Türkiye’den de tepkiler gecikmedi.

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilk etapta öğrencilerin "bone" ve "bandana" ile derse girmesine izin veren düzenlemesi, özgürlükçü bir adım olarak değerlendirilmişti. Ancak kısa sürede gelen sendikal ve ideolojik baskılarla geri adım atılması, yönetimin kararlılık ve ilkeli duruş sergileyemediğine işaret etti.

Bu utanç verici olay, Türkiye'nin yıllarca mücadele ettiği başörtüsü yasaklarını hatırlattı. Kadınların kamusal alanda inançları gereği örtünmelerine izin verilmediği karanlık dönemlerden farksız yasakçı refleks, yine halkı Müslüman olan bir bölgede bu kez bir ortaokul öğrencisini hedef aldı.

Aynı başörtüsünün, halkın çoğunluğun dininin Hristiyanlık olduğu Güney Kıbrıs’ta sorun teşkil etmezken, halkı Müslüman olan Kuzey’de tehdit olarak algılanması KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Prof.Dr Erhan Arıklı'nın da tepkisine yol açtı;

"Hristiyan güney tarafta başörtüsü serbest. Müslüman Kuzey Kıbrıs'ta başörtüsü yasak.

Böyle bir saçmalık olabilir mi?"

Başörtüsü nedeniyle öğrencilerin okula alınmamasına da değinen Arıklı, “14 yaşındaki 2 kız çocuğunu okula almamak için eğitim hayatını felç eden bu zihniyet, Hala Sultan açılırken, ‘Orada terörist-bombacı yetiştirecekler’ diye ortalığı ayağa kaldıran zihniyettir” dedi.